Esas No: 2021/7908
Karar No: 2022/3567
Karar Tarihi: 13.04.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/7908 Esas 2022/3567 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Dava, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu uyarınca, davalının mecburi hizmet süresini tamamlamadan ayrılması nedeniyle eğitim ve öğretim masraflarının tazminat olarak ödenmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi, davalının subaylığa atanma tarihini dikkate alarak, alacak miktarını hesaplamış ve kısmen kabul ederek karar vermiştir. Ancak, bölge adliye mahkemesi \"hükmün usul ve kanuna uygun olduğu\" gerekçesiyle istinaf başvurusunu reddetmiş, karar temyiz edilmiştir. Yargıtay, bilirkişi raporunun hükme elverişsiz olduğunu belirleyerek, ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur. Davacının itirazlarına uygun bir rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, dava konusu olan Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun 112. ve 113. maddelerine de atıfta bulunulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının yapılan yargılamasında davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının Hava Kuvvetleri Komutanlığında görevli iken mecburi hizmet süresini tamamlamadan 26/02/2014 tarihli kararname ile, "Türk Silahlı Kuvvetlerinde kalması uygun görülmediğinden 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunun 50. maddesine göre, Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılmasına ve aynı Kanunun 112. ve 113. maddeleri uyarınca, yükümlülük süresinin eksik kısmı ile orantılı olarak yasal faizi ile birlikte öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarının tazminat olarak alınmasına" karar verildiğini, davalının 26/02/2014 tarihli kararname gereğince mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan ayrılmasından dolayı, kendisi için 926 sayılı TSK Personel Kanunun 112. maddesi ile 17/12/2005 tarihli Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin Öğretim Eğitim ve Yetiştirme Masraflarının Tespitine Yönelik Yönetmeliğin 4. ve 5. maddelerinde belirtilen masraflar ve maliyet hesabı dikkate alınarak tazminat borcu hesabı yapıldığını, askeri öğrenci ve rütbeli olarak nasbedildikten sonra şahsına yapılan tazminat borcuna esas öğrenim, eğitim, ve yetiştirme masraflarının yükümlülük süresinin eksik kalan kısmı ile orantılı olarak yapıldıkları tarihten, davalının ayrılış tarihi olan 07/03/2014 tarihine kadar yürütülen yasal faizi ile birlikte toplam 86.883,22 TL olarak hesaplandığını, alacağın tahsili için yazı tebliğ edildiği halde ödeme yapılmadığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 86.883,22 TL'nin 07/03/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; cevap dilekçesi sunmamıştır.
İlk derece mahkemesince; bilirkişi raporu doğrultusunda, davalının mecburi hizmet süresini doldurmadan ilişiğinin kesilmesinden kaynaklı öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarının 4.518,81 TL olduğu, bu bedele ilişiğin kesildiği tarihten itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 4.518,81 TL'nin 07/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hükme elverişli olduğu değerlendirlerek, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunundan kaynaklanan eğitim ve öğretim alacağının tahsili istemine dayalı, hazine zararının tazminine ilişkindir.
Davalı tarafça imzalanan 22/10/1997 tarihli yüklenme senedinde, " ...okuldan çıkarılmam halinde, Silahlı Kuvvetler adına askeri öğrenci olarak öğrenime başladığım tarihten ilişiğimin kesilmesine kadar Milli Savunma Bakanlığınca zimmetime tahakkuk ettirilecek tazminatı (yiyecek, giyim, kuşam, öğrenci aylığı, kitap ve kırtasiye, vize, diploma, sınav ve benzer harçlar, öğretim ve eğitimin gerektirdiği ulaşım hizmetleri, şahsım için yapılan ilaç ve tedavi giderleri, barındırma giderleri, atış giderleri) sarf tarihinden tahsil tarihine kadar geçen süre için hesap edilecek kanuni faizi ile birlikte ayrıca hükme gerek kalmaksızın Hazine emrine ödeyeceğimi şimdiden kabul ederim." ifadelerine yer verilmiştir.
6318 sayılı Yasanın 47. maddesi ile 926 sayılı Yasanın 112. maddesinin 1. fıkrasında muvazzaf subay ve astsubaylar, subay ve astsubay nasbedildikleri tarihten itibaren 15 yıl hizmet etmedikçe istifa edemeyecekleri ile ilgili düzenlemede yer alan 15 yıl ibaresi 22/05/2012 tarihinde 10 yıl olarak değiştirilmiş, 02/01/2017 tarihli ve 681 sayılı KHK’nın 29. maddesiyle bu maddenin 1. fıkrasında yer alan 10 yıl ibaresi tekrar 15 yıl olarak değiştirilmiş ise de dava açılmadan önce yürürlüğe giren ve tamamlanmamış hukuki durumlar nedeniyle değişen ve lehe olan sonraki kanun hükümleri davalıya uygulanacağından mecburi hizmet süresi 10 yıl uygulanmalıdır. Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde yer alan masraf bildirim cetveli başlıklı belgede de; davalının tabi olduğu yükümlülük süresi, 15 yıl 8 ay 14 gün ( 10 yıl + pilotaj süresi x 2 + yurtiçi eğitim süresi x 1) olarak belirlenerek masrafların hizmet süresi düşüldükten sonraki faizlendirilmiş maliyeti 36.413,51 TL asıl alacak + 50.469,72 TL yasal faiz toplamı 86.883,22 TL olarak hesaplanarak, eldeki davada davalıdan talep edilmiştir.
Somut olayda; Dairece 22/03/2021 tarihli geri çevirme kararı doğrultusunda Milli Savunma Bakanlığınca dosyaya sunulan 07/07/2021 tarihli yazıda, davalının ilk subaylığa nasip tarihinin 30/08/2002 tarihi olduğu, belirtilmiştir.
Yargılama sırasında dosyaya kazandırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalının bakiye yükümlülük süresi 207 gün olarak hesaplanıp, buna göre de tazminat miktarının 4.518,81TL olduğu hesaplanmış; davacı, raporun hükme esas alınamayacağını bildirerek rapora itiraz etmiş ise de davacının itirazları doğrultusunda ek rapor alınmadan, bu yöndeki talebin reddine karar verilerek, dosya neticelendirilmiştir.
Söz konusu raporun incelenmesinde, mecburi hizmet süresinin 29/09/1997 tarihinden itibaren başlatıldığı, oysa ki davalının subaylığa atama tarihinin 30/08/2002 tarihi olduğu gözetildiğinde, raporun bu haliyle hüküm vermeye elverişli olmadığı tartışmasızdır.
O halde ilk derece mahkemesince; davacının itirazlarını karşılayan, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, itiraza uğramış ve hatalı değerlendirme içeren rapora dayanılarak hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 13/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.