21. Hukuk Dairesi 2014/16276 E. , 2014/19624 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy 26. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/07/2013
NUMARASI : 2013/64-2013/53
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/09/1993-01/06/1998 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
Dava, davacının 01/09/1993-01/06/1998 tarihleri arası davalı nezdinde kesintisiz çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasada yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerektiği gibi davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.
İşverenin , çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanun"un 79/1.maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin dördüncü kısmında işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi (SSİYön.Madde16) , dört aylık sigorta primleri bordrosu (SSİYön. Madde 17), sigortalı hesap fişi (SSİY. Yön. Madde 18) vs.dir. Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması halinde artık Kanun"un 79/10 (eski 8) maddesinde yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurumun işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir.
Maddede belirtildiği üzere yönetmelikle tespit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi) verilmesi durumunda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi çalışmaların sigorta müfettiş raporu ile saptanması durumunda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden sözedilemeyeceği açıktır. Bir sigortalının askere gitmeden önce çalıştığı işyerini askerliğe müteakip girmesi durumunda hizmet akdi mecburi hizmet nedeniyle kesilmiş olduğundan artık hak düşürücü sürenin oluştuğundan bahsedilemez. Davacıya ödenen ücretten sigorta primi kesilen hallerde, davacının iş ve sosyal sigorta mevzuatının öngördüğü sigorta hak ve yükümlülüklerini yerine getirmesi nedeniyle Kurumun Yasa"dan kaynaklanan denetim ve inceleme görevini yapmaması karşısında hak düşürücü sürenin işlemeyeceği kabul edilmelidir.
Davacının sigortalı çalışmalarının Kuruma kısmen bildirildiği hallerde, eksik bildirimlere yönelik olarak açılan davada hak düşürücü süre işlemeyecektir. (Hukuk Genel Kurulunun 23.06.2004 gün ve 2004/21-369 E, 2004/371 K. sayılı kararı )
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı adına 01/06/1998 tarihli işe giriş bildirgesinin davalı işveren tarafından Kuruma verildiği, 01/06/1998-31/07/2005 tarihlere arası bildirimlerin yapıldığı, ayrıca davacı adına 1995/4-7 aylar arası "3933" sicil numaralı işyerinden bildirim yapıldığı, tanıklardan M.. H.. beyanında, 1989 yılında G. Amatör Spor Kulübü Derneğini kurduklarını, mali yetersizlikler nedeniyle 1993 yılında kulübü A. Ltd şirketine devrettiklerini, davacının 1993-2005 arası yönetici olarak çalıştığını, derneğin yönetim kurulu başkanı M. A., İçişleri Bakanlığı dernekler masası müfettişine verdiği beyanda, kendisinin 1993 yılında spor kulübüne başkan seçildiğini, davacının kulübün genel sekreterliğini yaptığını, tüm resmi ve idari işleri takip ettiğini belirttiği, diğer dinlenen şahıslarda davacının spor kulübünde genel sekreter olarak çalıştığı yönünde beyanda bulundukları anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının kesintisiz çalışma iddiası bulunmaktadır. Dolayısıyla çalışma kesintisiz ise 1993-1998 arası dönemde hakdüşürücü süre oluşmayacaktır. Çünkü davalı işveren tarafından işe giriş bildirgesi 01/06/1998 tarihinde Kuruma verilmiş ve bu tarihten sonraki çalışmalar bildirilmiştir. Öte yandan davacı, Spor kulübünün davalı limited şirkete devrinden sonraki dönemleri talep etmektedir. Bu durumda spor kulübünün davalı şirkete hangi tarihte devredildiği belirlenip, bu tarihten itibaren davacının spor kulübünde yönetici olup olmadığı tespit edilmeden sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, spor kulübünün davalı şirkete hangi tarihte devredildiğini tespit etmek ve bu tarihten itibaren davacının spor kulübünde yönetici olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
13/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.