9. Hukuk Dairesi 2010/39828 E. , 2013/2098 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile % 40 icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde pazarlama ve iletişim uzmanı olarak çalışırken iş sözleşmesinin evlilik nedeniyle feshedilip davalı taraf ile işçilik alacaklarına karşılık bir protokol imzalandığını ve davalının iki taksitle ödeme yapmayı kabul etmesine rağmen ödeme yapmadığından davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek icra takibine yapılan itirazın iptali ile davalının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, yapılan duruşma sırasında davanın reddini, istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının yapılan protokolün gereklerini yerine getirmediği ve davacının yasal hakkını talep etme hakkı doğduğundan takibin devamına ve vaki itirazın iptaline, asıl alacak likid olsa da davalının haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiği konusunda kanaate varılmadığından icra inkar tazminatına ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İşçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında icra inkâr tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. .
İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Yasada gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilir. İcra inkâr tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Özellikle, işçinin kıdemi, ücreti gibi hesap unsurları, işverence bilinen ya da belirlenebilecek hususlardır. 4857 Yasanın 8 inci ve 28 inci maddelerinin, işverene bu gibi konularda belge düzenleme yükümü yüklediği de gözden uzak tutulmamalıdır. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkâr tazminatına hükmedilemez (... HGK. 4.3.2009 gün 2009/ 9-57 E, 2009/ 110 K).
Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkâr tazminatı ödemekle yükümlüdür (... 9.HD. 4.4.2008 gün 2007/14360 E, 2008/7511 K.).
Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir.
İcra inkâr tazminatı, asıl alacak bakımından söz konu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir.
Somut olayda davacı tarafından 21/05/2008 tarihli protokol ile tespit edilen alacak miktarı üzerinden icra takibine geçilmesi ve alacak miktarının taraflar arasında belirli oluşu karşısında davalı tarafın takibe itirazda iyiniyetli olduğundan bahsedilemeyeceğinden yukarıdaki ilkeler doğrultusunda icra inkar tazminatı şartlarının oluştuğu gözetilerek bu yöndeki talebin hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçelerle reddi isabetsiz olup kararın bu yönde bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.