Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1764
Karar No: 2022/3357
Karar Tarihi: 11.04.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/1764 Esas 2022/3357 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalıların boşanma sonrasında vekaletini aldıkları davacının aracını muvazaa yoluyla gayri resmi eşine satması sonrasında açılan davada, mahkeme araç bedelinin davacıya ödenmesine karar vererek davalıları sorumlu tutmuştur. Davalılardan biri, imam nikahlı gayri resmi eş olmasına rağmen aracı devralması nedeniyle davacının zarar görmesine sebep olduğu gerekçesiyle sorumlu tutulmuştur. Ancak bölge adliye mahkemesi, bu davalının vekalet ilişkisi olmamasına rağmen sorumlu tutulmasını yanılgılı değerlendirme olarak nitelendirerek kararı bozmuştur. Türk Borçlar Kanunu'nun 502-511. maddeleri, vekalet ilişkisini ve neticelerini düzenlemektedir. Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi de dürüstlük kuralını emredici hüküm olarak kabul etmektedir.
Kanun Maddelerinin Detaylı Açıklamaları:
- Türk Borçlar Kanunu'nun 502 nci maddesi: Vekalet ilişkisinin tanımını yapıyor.
- Türk Borçlar Kanunu'nun 503 üncü maddesi: Vekalet ilişkisinin kuruluş şeklini belirtiyor.
- Türk Borçlar Kanunu'nun 504-511 nci maddeleri: Vekil-vekile arasındaki ilişkileri düzenliyor.
- Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi: Dürüstlük kuralını emredici nitelikte kabul ediyor.
- HMK'nın 353/1-b.2. maddesi: Hüküm düzeltmeyi düzenliyor.
- HMK'nın 371 inci maddesi: Bozma kararının verilmesini düzenliyor.
- HMK'nın 371/2. maddesi: Bozma kararının gerekçesinin açıklanmasını düzenliyor.
- HMK'nın 373/2.maddesi: Dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesini düzenliyor.
3. Hukuk Dairesi         2022/1764 E.  ,  2022/3357 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ


    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : KONYA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde satış iptali/alacak davasının yapılan yargılaması neticesinde davanın kabulüne, dair verilen karara karşı davalılar tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine davalıların istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.2. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek üzere Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/07/2021 tarihli, 2019/211 Esas - 2021/254 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davacının alacak davasının kabulüne, dava konusu ... plaka sayılı aracın satış tarihindeki rayiç bedeli olan 135.000,00-TL'nin davalı ...'den tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı ... yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacı ve davalı ... ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalılardan ...'nün eski eşi olduğunu, diğer davalının ise davalı ... ...'nün gayrı resmi eşi olduğunu, davalı ... ile arasındaki evliliğin anlaşmalı boşanma ile sona erdiğini, müşterek çocukları için davalı eski eşin yanına gidip geleceğinden dini nikahlarının devam edeceğini kararlaştırdıklarını, bu nedenle davalı eski eş ile birlikte yaşamaya devam ettiğini, vekaletinin davalı eski eşte olduğunu, bu süre zarfında davalı eski eşin eziyetlerine devam ettiğini, yaşadığı duruma dayanamadığını ve çocuklarının büyümesini fırsat bilerek evden ayrıldığını, evden ayrıldığını öğrenen davalı eski eşin aynı gün kendisine ait ... plakalı aracı muvazaalı olarak mal kaçırmak için gayri resmi eşi olan diğer davalıya satış göstermek suretiyle temlik ettiğini belirterek öncelikle muvazaalı satışın iptali ile aracın iadesine karar verilmesini, olmadığı takdirde araç bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... ..., boşanma kararı sonrası davacının evinin yanındaki evde çocukları ile birlikte oturmaya devam ettiğini, evlilik birliği içerisinde Tiryaki Kimya ve Kozmetik isimli firmasını davacı üzerine kaydettirdiğini, ancak firmanın işlerini vekaletle kendisinin yürüttüğünü, dava konusu ... plaka sayılı aracın kendisine ait olduğunu, masraflarının firmanın vergilerinden düşülebilmesi için davacı adına kayıtlı olduğunu, davacının ev hanımı olduğunu, herhangi bir geliri olmadığını, davaya konu aracın kendisi tarafından satın alındığı, fiilen de kendisi tarafından kullanıldığını, davacının habersizce ortadan kaybolması üzerine dava konusu aracı diğer davalıya devrettiğini, davacının amacının sebepsiz zenginleşmek olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Diğer davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece; davalı ... ...’nün davacıya karşı hesap verme borcunu yerine getirmediği, vekil olarak hareket eden davalı ... ...’nün araç bedelini davacıya ödendiğini ispat edemediği, bilirkişi tarafından tespit edilen araç değerinden sorumlu olduğu, diğer davalı ...'in vekil sıfatı bulunmamakla birlikte, davalının imam nikahlı eşi ve aynı zamanda aracı devralan kişi olduğu, davalı ile birlikte hareket ederek davacının zarar görmesine sebebiyet verdiği, araç bedelinden vekil olan davalı ... ... ile birlikte sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 135.000,00 TL'nin faiz talebi bulunmadığından davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm süresi içinde davalılar tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge adliye mahkemesince; davada hüküm altına alınan bedel vekilin hesap verme yükümlüğü nedeniyle alacak talebine ilişkin olduğu, davacı ile davalılardan ... arasında vekalet ilişkisi bulunduğu, diğer davalı ile davacı arasında herhangi bir vekalet ilişkisi bulunmadığı, diğer davalı ...’e yönelik talebin husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.2. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek üzere Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/07/2021 tarihli, 2019/211 Esas - 2021/254 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davacının alacak davasının kabulüne, dava konusu ... plaka sayılı aracın satış tarihindeki rayiç bedeli olan 135.000,00-TL'nin davalı ...'den tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı ... yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı ve davalı ... ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davalı ... ...’nünn temyiz dilekçesinin incelenmesi bakımından;
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı ... ...’nün tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacının temyiz dilekçesinin incelenmesi bakımından;
    Uyuşmazlık, davacının aracının vekaleten eski eşi tarafından imam nikahlı gayri resmi eşine satılmasından kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
    Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle davalılar arasındaki hukuki ilişkinin irdelenmesinde fayda bulunmaktadır.
    Bilindiği gibi, Türk Borçlar Kanunu'nun 502 nci maddesi ile tanımı yapılan vekalet ilişkisi, aynı Kanun'un 503 üncü maddesinde belirtildiği şekilde kurulur.
    Bu suretle kurulan ilişkinin hüküm ve şümulü Kanun'un 504-511 nci maddeleriyle düzenlenmiştir.
    Bu düzenlemeler incelendiğinde görüleceği gibi, anılan hükümler tamamen vekil eden ile vekil arasındaki vekalet bağının kuruluşu kapsamı ve neticeleri ile ilgilidir. Diğer bir anlatımla öğreti ve uygulamada iç temsil olarak da nitelendirilen vekil-vekileden arasındaki ilişkiler belirtilen yasal düzenlemelerin konusunu oluşturmaktadır.
    Üçüncü kişi, vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu yasa maddesi emredici nitelik taşıdığından, hakim tarafından kendiliğinden (resen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek, en azından ona göz yummak olur. Oysa, bütün çağdaş hukuk sistemlerinde kötü niyet korunmamış, daima mahkum edilmiştir. Nitekim uygulama ve bilimsel görüşler bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır.
    Dosya kapsamından; dava konusu aracın vekil olan davalı ... ... tarafından imam nikahlı gayri resmi eşi davalı ...’e devredildiği, davalı ... ... tarafından bu hususun kabul edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı ... bu durumu bilen kişi olduğu için iyiniyetli olduğundan bahsedilemez.
    O halde davalı ...’in davalı vekil ...’nün imam nikahlı eşi ve aynı zamanda aracı devralan kişi olduğu, davalı ... ... ile birlikte hareket ederek davacının zarar görmesine sebebiyet verdiği, iyiniyetli olmadığı ve araç bedelinden vekil olan davalı ... ... ile birlikte sorumlu olduğu gerekçesiyle davalı ...’in istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 371 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6.915,85 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalı ...'ye yükletilmesine, HMK'nın 373/2.maddesi uyarınca dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 11.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi