10. Hukuk Dairesi 2015/3331 E. , 2015/10067 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum, davalı M. Şerif Varan ve davalı .... Oyak Sigorta A.Ş. avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, trafik-iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelir, yapılan tedavi gideri ve geçici iş göremezlik ödemeleri nedeniyle oluşan Kurum zararının bakiye kusur karşılığının 506 sayılı Yasa"nın 10 ve 26.maddeleri uyarınca davalılardan teselsül hükümlerine dayalı olarak tahsili istemine ilişkindir.
Kurum tarafından davalılar aleyhine açılan Bakırköy 8. İş Mahkemesinde görülen 2007-116 Esas ve 2009-629 Karar sayılı dava dosyasında; davalı işveren ... % 12,5 oranında, davalı sürücü İbrahim"in % 37,5 oranında, sigortalının ise % 50 oranında kusurlu olduğu, ancak davalı işverenin Kurum zararından 10. maddeye dayalı olarak % 75 oranına isabet eden tutardan sorumlu olduğu tespit edilmiştir.
Eldeki davada ise, davalı işverenin işe giriş bildirgesini kanunda öngörülen sürede Kuruma intikal ettirdiği ve bu nedenle 10. maddenin uygulama koşullarının bulunmadığı kabul edilmiş olup, ilk rücu davası ile işveren yönünden 10. maddenin oluştuğunun kabul edilmesi ve bu kararın Dairemizce onanarak kesinleşmesi karşısında, işverenin 10. Maddeye göre % 75 oranına isabet edenle sorumlu olduğu konusunda kesin hüküm oluştuğunun gözetilmemesi isabetsiz bulunmuştur.
Öte yandan, 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren,6111 sayılı Yasanın 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına
bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı esası getirilmiş olup, tedavi giderleri kapsamında, sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının, sürücünün ve işletenin, zorunlu olarak sigorta teminatına bağlanması nedeniyle yasadan ve sözleşmeden doğan yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.
Ancak bu haktan, sigorta sözleşmesinin tarafı olan işleteni ve sürücülerin poliçe limiti dahilinde kalan tedavi giderleri yönünden yararlanması gerekmekte olup, kazaya karışan aracın kaza tarihi itibariyle geçerli karayolları zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçe limitinin yapılan tedavi giderinin altında kaldığı gözetildiğinde, dava konusu tedavi giderleri yönünden davanın konusuz kaldığı açıktır.
Ayrıca, davalı sigorta şirketi poliçe limitinin 11.000 TL ile sınırlı olup, 10.6.2011 tarihinde Kuruma 13.288,35 TL ödeme yaptıklarını ve limitin tamamını ödemeleri nedeniyle Kuruma karşı sorumlu tutulamayacaklarını savunmuşsa da; sigorta şirketinin ödeme iddiası üzerinde durularak, bu ödemenin neye ilişkin olduğu, ne kadarının asıl alacak, ne kadarının işlemiş faize ilişkin olduğu belirlenerek, sonucuna göre rücu alacağının belirlenmesi gerekmektedir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum, davalı .... Sigorta A.Ş. avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan .... Sigorta A.Ş."ye iadesine, 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.