Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14694
Karar No: 2020/4013
Karar Tarihi: 05.10.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/14694 Esas 2020/4013 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


58 ada 1, 2, 3, 5, 6, 7, 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptaline, payları ve isimleri hükümde gösterilenler adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Ancak davacıların dayandıkları tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığı kabul edilerek tüm parseller hakkında dava açılmış, ancak davacı 58 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik davasından feragat ettiği için bu hususun dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Tapu kaydının sınırları gayri sabit sınırlı olduğundan, Hazine ile olan uyuşmazlık tapu kaydı kapsamı dışında kalan çekişmeli taşınmazlar üzerinde zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğine yönelik olduğu belirtilmiştir. Kadastro tespit tarihi itibariyle, belgesiz zilyetlik yolu öncesi bir bütün (tek parça) olan taşınmazda toplam 100 dönüm miktarında mülk edinilmesinin mümkün bulunduğu göz önüne alınarak, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun maddeleri:
- 5602 sayılı Tapulama Kanunu'nun 13. maddesi (değişiklik yapılan hali)
- 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 33. maddesi
-
16. Hukuk Dairesi         2016/14694 E.  ,  2020/4013 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
    KANUN YOLU: TEMYİZ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında, aynı tapu kaydı ve ayrı ayrı vergi kayıtları, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Erdemli İlçesi Tömük Köyü çalışma alanında bulunan 58 ada 1 parsel sayılı 21.500,00 metrekare yüzölçümlü taşınmaz ... adına; 58 ada 2 parsel sayılı 27.800,00 metrekare yüzölçümlü taşınmaz aynı nedenle kadastro tutanağındaki gösterilen payları oranında Hüsnü Güpür ve Halil Güpür adına; 58 ada 3 parsel sayılı 66.800,00 metrekare yüzölçümlü taşınmaz aynı nedenle Ahmet Küpür adına; 58 ada 5 parsel sayılı 49.000,00 metrekare yüzölçümlü taşınmaz aynı nedenle Süleyman Küpür adına; 58 ada 6 parsel sayılı 33,000,00 metrekare yüzölçümlü taşınmaz aynı nedenle kadastro tutanağında gösterilen payları oranında ... ve ... adlarına; 58 ada 7, 8 ve 9 parsel sayılı sırasıyla 15.100,00, 10.800,00 ve 8.875,00 metrekare yüzölçümlü taşınmazlar ise aynı nedenle kadastro tutanağında gösterilen payları oranında ..., Fatma Küpür, Şerife Küpür, Abide Küpür ve ... adlarına tespit edilmiştir. Davacı ...Ali Ak ve arkadaşları aynı tapu kaydına ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak kadastro tespitlerinin iptali ve taşınmazların miras hisseleri oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Yargılama sırasında ... ve arkadaşları aynı sebeplerle miras hisseleri oranında taşınmazların adına tescili istemiyle; Hazine ise tespite esas alınan tapu kaydının miktar fazlasının adına tescili istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda müdahil Hazine, davacı ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ......’ın davalarının reddine, diğer davacıların davalarının kabulüne dava konusu 58 ada 1, 2, 3, 5, 6, 7, 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptaline, teknik bilirkişi ...’ın 20.11.2003 tarihli ek raporunda belirttiği şekilde taşınmazların toplamı 4.369.888.051.200 pay kabul edilerek, payları ve isimleri hükümde gösterilenler adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahil Hazine vekili, davacı ... Güpür ve arkadaşları vekili, davacı ... mirasçıları ve müdahil (... mirasçısı) ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davacıların dayandıkları tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak davacı ... tüm parseller hakkında dava açmış; 15.12.1987 tarihli dilekçesi ile dava konusu 58 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik davasından feragat ettiğini belirtmiştir. Diğer parseller yönünden feragata ilişkin beyanı olmamasına karşın mahkemece tüm parseller hakkında davadan feragat etmiş olduğunun kabulü isabetsizdir.
    Öte yandan tapu kaydına ve miras yolu ile gelen hakka dayanarak davaya katılan ..."ün, Karaveli kızı Fatma ile ırsiyet bağı da dosya kapsamından anlaşılamadığı gibi Müdahil Hazine; tespite esas alınan tapu kaydının gayri sabit sınırlı olduğunu, dolayısıyla miktarı ile geçerli olduğunu ileri sürerek miktar fazlasının Hazine adına tescilini istemiş olduğu halde bu yönde yapılan araştırma da hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
    Tespite esas esas alınan tapu kaydının sınırları say, ..., kaş ve hark olup gayri sabit sınırlı olduğuna göre 30 dönüm miktarlı kaydın miktarı itibarı ile çekişmeli taşınmazların tamamını kapsaması söz konusu değildir. Bu durumda Hazine ile olan uyuşmazlık tapu kaydı kapsamı dışında kalan çekişmeli taşınmazlar üzerinde zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğine yöneliktir. Dava konusu taşınmazların kadastro tespiti 5602 sayılı Tapulama Kanunu hükümlerine göre 21.07.1957 tarihinde yapılmış olup, sözü edilen Yasa, zilyetlikten iktisap edilebilecek taşınmazların toplam miktarı hususunda bir sınırlama içermemektedir. Ancak sınırsız kazanımlar yönünden görülen sakınca üzerine 17.03.1954 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı Yasa"yla 5602 sayılı Yasa"nın 13. maddesinde değişiklik yapılarak belgesiz zilyetlikten mülk edinilebilecek taşınmazların miktarı beher taşınmazda 20 dönüm olarak sınırlandırılmış ve bu miktarı aşan taşınmaz iktisabında 10 yıl ve daha önceki tarihli vergi kaydının mevcudiyeti aranmıştır. Daha sonra 12.07.1966 tarihinde yürürlüğe giren 766 sayılı Tapulama Kanununun 33. maddesi, her bir taşınmazda 20 dönüm olan miktar sınırını 100 dönüme çıkarmıştır. Hukukumuzda, belgesiz zilyetlikten edinilebilecek taşınmazların toplam yüzölçümü hususunda ilk sınırlama 766 sayılı Yasa"nın 33. maddesini değiştiren ve 26.07.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1617 sayılı Kanun ile getirilmiş ve bu değişiklikle beher taşınmazın 20 dönümlük miktarının belgesiz zilyetlikle edinilebileceği ancak bu yolla kazanılacak taşınmazların büyüklüğünün bir tapulama bölgesinde 50 dönümü geçemeyeceği belirlenmiş ve ek madde ile de sözü edilen değişikliğin Yasanın neşir ve ilan edildiği tarihe kadar açılmış bulunan davalarda uygulanamayacağı ifade edilmiştir. Bilahare 09.10.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Kanunu ise, belgesiz zilyetlikten mülk edinilebilecek taşınmazların miktarını aynı çalışma alanı içinde kuru toprakta 100 dönüm, sulu toprakta 40 dönüm olarak belirlemiş, fazlası için 14. maddede yazılı belgelerin mevcudiyetini şart koşmuştur.
    Hal böyle olunca Mahkemece öncelikle ..."ün ... kızı ... ile irsi ilişkisinin olup olmadığı belirlenmeli, tespite esas alınan, aynı zamanda temyiz edenlerin de dayanmış olduğu tapu kaydı yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanmalı; uygulamada tapu kaydının revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlar varsa özellikle göz önünde tutulmalı; kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı; uzman bilirkişiye tapu kayıtlarında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli; tapu kaydının sabit sınırlarından başlamak suretiyle kapsamı miktarı ile belirlenmeli; kaydın kapsamında kalan bölümler yönünden 58 ada 1 sayılı parsel yönünden davadan feragat ettiği gözönünde tutularak davacı ... ve yukarıda değinilen irs ilişkisinin kanıtlanmış olması halinde müdahil Rabia"nın kayıt malikinden gelen hakları olup olmadığı değerlendirilmeli; kaydın miktar fazlası olan bölümler üzerinde ise bu bölümün öncesinin ne, ya da kime ait olduğu, kimden kime, kimlere ne zaman ve ne şekilde geçtiği, tespit tarihi itibari ile kim ya da kimlerin zilyet olduğu, zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı olaylara dayalı bilgiler alınmalı; tespit tutanağı bilirkişilerinin beyanları ile yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında aykırılık bulunduğu takdirde çelişki giderilmeli; uzman teknik bilirkişiden keşfi izlemeye ve yerel bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verecek ayrıntılı ve gerekçeli rapor ve kroki alınmalı; ayrı parsel numaraları almış olmalarına rağmen öncesinde çekişmeli taşınmazların tamamının bir bütün olup olmadığı belirlenmeli, bundan sonra kadastro tespit tarihi itibari ile 5602 sayılı Yasa"nın 6335 sayılı Yasa ile değişik 13. maddesi yürürlükte olmakla birlikte, yargılamanın devamı sırasında yürürlüğe giren ve dava lehe olduğu için eldeki davada 766 sayılı Yasa"nın 33. maddesine göre (1617 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki hali) belgesiz zilyetlik yolu öncesi bir bütün (tek parça) olan taşınmazda toplam 100 dönüm miktarında mülk edinilmesinin mümkün bulunduğu göz önüne alınarak, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılar ve müdahillere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.10.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi