Esas No: 2022/1569
Karar No: 2022/3354
Karar Tarihi: 11.04.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/1569 Esas 2022/3354 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davalı okulun düzenlediği gezi programı sırasında olayın yaşanması nedeniyle, davacı anne ve baba çocuklarının zararları için tazminat davası açmışlardır. Ancak mahkeme davacıların tüketici olması nedeniyle dava açılan mahkeme konusunda Tüketici Mahkemesi olduğunu belirtmiş ve davanın usulden reddine karar vermiştir. İstinaf başvurusuna davalı taraf esastan reddi talep etmiştir ve istinaf mahkemesi bu başvuruyu kabul etmiştir. Temyize gönderilen karar bozulmuştur çünkü ilk derece mahkemesi görevli mahkeme olmadığı halde davanın usulünü incelemiş ve reddetmiştir. Kanun maddeleri: 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. ve 73. maddeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-c, 115/2, 353/1-a-3 ve 371-373/2 maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 18. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması neticesinde davanın reddine, dair verilen karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, kızları ...'in davalı ... Eğitim Hizmetleri ve Tic. A.Ş'nin ... Mah. ... Cad. No:13 Ümraniye İstanbul adresinde faaliyet gösteren İrfan Koleji isimli şubede ana sınıfı öğrencisi olduğunu, olayın olduğu 08/10/2016 tarihinde davalı okulun ... ve Türbesini ziyaret ve ardından okula dönerek kahvaltı yapılması şeklinde bir organizasyon düzenlediğini, bu organizasyona öğrenciler ve ailelerinin davet edildiğini, bu geziye davacı anne ..., kızı ... ve dava konusu olay neticesinde ciddi şekilde yanan ve yaralanan oğlu ...'in katıldığını, olay günü ... ve Türbesine gidildiğini, ardında da okula dönerek kahvaltı organizasyonu yapıldığını, okulun yemekhanesinde organizasyona katılan aileler ve öğrenciler birlikte kahvaltı ederken içlerinden ...'in de bulunduğu 7-8 yaşlarındaki 4 çocuğun yemekhanenin selfservis alanında bulunan bölmede oyun oymaya başladığını, çocukların hemen arkalarında bulunan ve yemekhanelerde yemekleri sıcak tutmak amacıyla hazneleri kaynar su ile doldurulan sanayi tipi tezgahına tutunduğunu, ardından ise tezgah içerisindeki kaynar suyun çocukların üzerine devrildiğini, yemekhanede bulunan ailelerin olaya müdahale ettiğini, ancak bu olay neticesinde diğer çocuklar ve ...'in ciddi şekilde yaralandığını, bu yanık vakası üzerine de ihmallerin devam ettiğini, okulun yemek ve yemekhane işlerini yürüten ... Sanayi Tic. Ltd. Şti. çalışanları ve ... Özel Eğitim Hizmetleri ve Tic. A.Ş. çalışanlarının kahvaltı servisini yaptıktan sonra yemekhaneden ayrıldığını ve olay anında görevlerinin başında olmadığını, görevlilerin hizmet alanında olması halinde bu vahim olayın yaşanmayacağının açık olduğunu belirterek ... için 15.000,00-TL maddi ve 100.000,00-TL manevi tazminatın, ... için 5.000,00-TL maddi ve 50.000,00-TL manevi tazminatın, ... için 5.000,00-TL maddi ve 50.000,00-TL manevi tazminatın ve ... için 25.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalılar, ayrı ayrı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, tarafların ceza soruşturması aşamasında uzlaşmış olmaları nedeniyle, açılmış olan tazminat davasından feragat etmiş sayılacağı gerekçesiyle davacıların davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, karara karşı, davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesince tarafların ceza soruşturması sırasında uzlaşmış olmaları sebebiyle CMK 253/19 maddesi gereğince davacının davadan feragat etmiş sayılacağı ve HMK'nın 312 maddesi gereğince, davacı lehine vekalet ücreti hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiş, verilen karar davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda; davacı anne ve baba kendi adlarına asaleten ve çocukları adlarına velayeten, davalı ... Eğitim Hizmetleri ve Tic. A.Ş eğitim kurumunun düzenlediği gezi programı sırasında oğlu ...’e kaynar su dökülmesinden kaynaklanan olay neticesinde meydana gelen maddi ve manevi zararların tazmini için maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davacı anne ve babanın kızları ...'in davalı ... Eğitim Hizmetleri ve Tic. A.Ş’nin eğitim kurumundan eğitim hizmeti almakta olduğu anlaşılmaktadır ve davalı eğitim kurumu tarafından bu husus kabul edilmektedir. Bu itibarla uyuşmazlıkta davaya bakmaya Tüketici mahkemeleri görevlidir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Hal böyle olunca, bölge adliye mahkemesince; Uyuşmazlıkta tüketici mahkemesi görevli olduğundan, ilk derece mahkemesinin HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermesi gerekirken; görevi olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması nedeniyle 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca esasın incelemeden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak görevsizlik hükmü kurulması ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye ya da görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, görevsiz mahkeme tarafından görülen davanın esastan incelenerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davacının bu aşamada sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi'nin kararının BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, HMK'nın 373/2 maddesi uyarınca dava dosyasının bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 11.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.