Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4793
Karar No: 2015/10128
Karar Tarihi: 26.05.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/4793 Esas 2015/10128 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/4793 E.  ,  2015/10128 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava; ölen sigortalının hak sahiplerine yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan Kurum zararlarının tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum ve davalılardan ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Dr. ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava; 17.11.2001 tarihinde davalının haksız fiili sonucu ölen Bağ-Kur sigortalısının, hak sahiplerine Kurumca bağlanan ölüm aylığının ilk peşin değeri ile ödenen cenaze yardımının, tahsili istemine ilişkin olup; Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 39. maddesinde; “Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malül veya vazife malülü olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurum zarara sebep olan üçüncü kişilere rücu edilir” düzenlemesi getirilmiş ise de , söz konusu düzenlemenin anılan kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi kuralı karşısında, davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Kanunun 63. maddesidir.
    Anılan madde kapsamında Bağ-Kur’a tanınan rücu hakkı halefiyet esasına dayanmayan, kanundan doğan bağımsız rücu hakkı niteliğindedir. 63. madde de “yapılan yardımların ilk peşin değeri için Kurum rücu eder” dendiğine göre


    yasanın buyurucu nitelikte olan bu hükmünün aksine, kural olarak ilk peşin değerin altında bir rücu alacağına hükmolunamaz. Ancak, suç sayılır eylemi saptanan üçüncü kişinin kusur oranı nedeniyle bir indirim yapılabilir.
    Davaya konu somut olayda, davalılardan ... ve ..."ın, sigortalı ....kasten öldürmek suçundan 12"şer yıl hapis cezası ile cezalandırıldıkları ve haklarında tahrik hükümlerine ilişkin TCK.nun 29. maddesinin uygulanması sonucu cezalarından indirim yapılarak neticede 6"şar yıl hapis cezası ile cezalandırıldığı ve kararının 04.10.2011 tarihinde kesinleştiği, anlaşılmıştır.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince, hukuk hakimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hakiminin, ceza hakiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağı saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkumiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilmi (Prof Dr. ..., “.... Türkçesi Üzerine”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 56, Sayı 2, 2007, s.45-61 ) hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır.
    Mahkemece; sigortalının haksız davranışı nedeniyle olaya sebebiyet verdiği, olayda sigortalının da kusurlu olduğu, bu hususun Türk Borçlar Kanununun 74. maddesi uyarınca hukuk hakimini de bağlar nitelikte kesinleşmiş maddi olgu halini aldığı, ceza davasındaki tahrik indirimi oranına göre, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50. ve 51. maddeleri uyarınca, rücu alacağından da indirim yapılması gereği gözetilmekle beraber, ceza davasında davalılar ... ve ... haklarında haksız tahrik hükümleri gereğince indirim yapılmış bulunması, bu haliyle anılan davalıların sorumlu olduğu tazminat tutarından 1/2 oranında indirim yapılması gerekirken, 3/4 oranında indirim yapılarak davalılar ... ve ..."ın sorumluluğunun belirlenmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Diğer taraftan, kendini vekille temsil ettiren davalılar ..., ..., ..., ..., ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, faiz başlangıcına "onay tarihinden itibaren" hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren hükmedilmesi, davanın kısmen reddi nedeniyle davalılar ... ve ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve davacı Kurum lehine eksik vekalet ücretine hükmedilmesi de ayrıca isabetsizdir.
    Ne var ki; bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3.maddesi yollamasıyla Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 436. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    S O N U Ç : Hükmün 2. paragrafında yer alan "3/4" rakamının silinerek yerine "1/2" rakamının yazılmasına, "4.914,17" rakamının silinerek yerine "9.828,00" rakamlarının "dava tarihinden" ibaresinin silinerek yerine " onay
    ../...
    tarihinden" ibaresinin yazılmasına, 3. paragrafından sonra gelmek üzere "Davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi sebebiyle kendini vekille temsil ettiren davalılar ..., ..., ..., ..., ... lehine AAÜT gereğince 2.358,72 TL vekalet ücretinin davacı Kurumdan alınarak anılan davalılara verilmesine" cümlesinin yazılmasına, hükmün harca ilişkin 4. paragrafında yazılı "342,00" rakamlarının silinerek yerine "671,35" rakamlarının yazılmasına, hükmün 6. paragrafında yazılı "600,00" rakamının silinerek yerine "1.500,00" rakamlarının yazılmasına 6. paragrafından sonra gelmek üzere "Davanın kısmen reddi nedeniyle davalılar ... ve ... lehine AAÜT uyarınca hükmedilen 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacı Kurumdan alınarak anılan davalılara verilmesine" cümlesinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan ..., ... , ..., ..., ..., ... ve ..."tan alınmasına , 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi