Esas No: 2021/4377
Karar No: 2022/3307
Karar Tarihi: 07.04.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/4377 Esas 2022/3307 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı, davalıya araç satışı yaptığını ve karşılığında çek aldığını ancak çek bedelinin ödenmediğini belirterek ilamsız takip başlattığını ve bu takibe haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ve icra inkar tazminatıyla takibin devamı istemiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş ancak Yargıtay, dosyanın trafik kayıtlarının getirtilerek tescilin davalı adına yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerektiğine karar vermiştir. Bozma ilamına uygun olarak mahkeme, davacının davalıya sattığı araç ile harici satım sözleşmesi arasında bağlantı kurulamadığı gerekçesiyle davacının davasını ispatlayamadığını belirleyerek davanın reddine karar verilmesini gerektiği sonucuna varmıştır. Kanun maddeleri olarak, 6100 sayılı HMK'nin geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nin 440. maddesi belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı, davalıya araç sattığını ve karşılığında davalıdan çek aldığını,çek bedelinin bugüne kadar ödenmediğini belirterek çekin zamanaşımına uğraması nedeniyle alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine ilamsız takip başlattığını, başlattığı takibe haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ve takibin devamı ile davalının %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş,sonraki beyan dilekçesinde davanın reddini dilemiştir.
Mahkeme ilk kararında; davanın kabulü ile haksız itirazın iptaline, takibin 15.500,00 TL asıl ve 14.824,05 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, alacak likit olduğundan 3.100,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair verilen karar davalının temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 21/11/2018 gün ve 2016/2584 -2018/10991 sayılı ilamı ile dosya kapsamında yalnızca harici satış sözleşmesi sunulduğu,trafik kayıtları sunulmadığını bu hali ile tescilin davalı adına yapılıp yapılmadığının belli olmadığı, araç satış sözleşmesinin geçerli olmasının resmi şekle tabi olup resmi şekilde yapılmayan sözleşmelerin geçersiz olduğu ve tarafların aldıklarını iade etmesi gerektiği, taraflardan birinin bütün edimlerini yerine getirmesinden sonra diğer tarafın geçersizlik iddiasında bulunmasının hakkın kötüye kullanımı olacağı, geçersiz sözleşmeye rağmen trafikte tescilin davalı adına yapılması halinde geçersiz sözleşmenin geçerli hale geleceği ve sözleşmedeki düzenlemelerin tarafların leh ve aleyhine sonuç doğuracağı, mahkemenin öncelikle, dava konusu aracın trafik sicil kayıtlarının getirtilerek, aracın kimin üzerine tescil edildiği araştırılarak hasıl olacak sonuca göre bir değerlendirme yapılıp karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalının sair temyiz itirazları incelenmeksizin karar bozulmuştur.
Bozma ilamına uyan mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının Manavgat 3. İcra Müdürlüğünün 2013/1347 esas sayılı icra takibine ait,15.500,00 TL'lik anapara bölümüne vaki itirazın iptaline,asıl alacak 15.500,00 TL üzerinden takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacak olan 15.500,00 TL'nin %20'si üzerinden hesaplanan 3.100,00 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda;davacı, harici satış sözleşmesi ile davalıya araç sattığını ancak bedelini alamadığını iddia ederek zamanaşımına uğramış çek nedeniyle başlatmış olduğu icra takibine vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır.
Mahkemece, kambiyo vasfını kaybetmiş çek, ispat hukuku açısından yazılı delil başlangıcı olduğu, yazılı delil başlangıcı olması nedeniyle ticari ilişkinin ve alacağın varlığı tanık dahil her türlü delil ile ispat edilebileceği,davacı taraf tanıklarının beyanlarından çekin,araç satışı karşılığı davacı tarafa verildiğinin anlaşıldığını,davalının çekteki imzaya itiraz etmediği, ... 2.Noterliği 13/11/2007 tarih, 20878 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesinden ... Şahin marka aracın ,... ... Turizm Sanayi Ticaret Ltd. Şti.yetkilisi olan davacı ... tarafından , ... ... isimli kişiye satıldığı, ileri tarihli çek uygulamasının ticaret hayatında yaygın bir uygulama olduğu ve davacı tarafın alacaklı olduğunu birbirini doğrulayan tanık beyanları ve yazılı delil başlangıcı ile ispatlamış olduğu, çekte yazılı bedelin ödendiğinin davalı tarafça kesin deliller ile ispat edilemediği bu çek bedeli kadar davacının davalıdan alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davaya konu teslim eden davacı ..., teslim alan davalı ... imzalı tarihsiz harici satım sözleşmesi incelendiğinde;'' motor no:131A10160130575 şase no: 131A0130256 ... şase ve motor numarası bulunan şahin marka aracı ...’a teslim ettik.(sattık)25.03.2007 tarihinde çekle ödedi. Satışı bu tarihe kadar alınacak. Alınmazsa firmamız sorumlu değildir.''yazdığı görülmüş, mahkemece dinlenen davacı tanığı ... ... ;" Ben ... ilçesinde esnaflık yapmaktayım, davalı ... ... ilçesinde telefoncu dükkanı işletmektedir, ben de motorsiklet tamircisiyim, davacı ... malzemeleri satmaktadır, esnaf arkadaşlarım olması nedeniyile her ikisini de tanırım, hatırladığım kadarıyla yaklaşık 10 yıl önce ben bir araba almak için davalı ... ile bir konuşma yapmıştım, davalı bana kendisinde bir araba olduğunu bu arabanın 2002 model ... Şahin olduğunu söyledi, ben de kendisine bu arabayı almak istediğimi söyledim, ne kadara anlaştığımızı tam olarak hatırlamıyorum,davalı bana aracın kaydının davacı ... üzerinde olduğunu, devrini bana...'in vereceğini söyledi, daha sonra hatırladığım kadarıyla davacı ... ile ben notere gittik, aracın devrini aldım, ben aldığmı arabanın parasını davalı ...’a verdim, benim bildiğim aracın ...’a ait olduğu, ancak trafik kaydının davacı adına olduğudur" şeklinde beyanda bulunmuştur.
... 2.Noterliği 13/11/2007 tarih 20878 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi incelendiğinde ise; ... marka aracın, ... ... Turizm Sanayi Ticaret Ltd. Şti.ni temsilen davacı ... tarafından, davacı tanığı ... ... isimli kişiye satıldığı, aracın motor numarasının 131 F 301667295116 olduğu, davaya konu çekin keşide tarihinin de 28.3.2008 tarihli olduğu tüm dosya kapsamı ile anlaşılmıştır.
Bu durumda, her ne kadar mahkemece harici satım sözleşmesine konu aracın ,dinlenen tanık beyanlarına göre davacının davasını ispatladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de hükme esas alınan dinlenen davacı tanığı ... ...’a teslim edilen araçla harici satım sözleşmesine konu araç arasında bağlantı kurulamadığı gibi dinlenen tanıklar da davacı iddiasını ispatlar mahiyette değildir.
Hal böyle olunca, davacı davasını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 6100 sayılı HMK'nin geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nin 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.