Esas No: 2022/1453
Karar No: 2022/3329
Karar Tarihi: 07.04.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/1453 Esas 2022/3329 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davalı DEDAŞ'a ait enerji nakil hattından kaynaklanan yangın sonucunda meyve ağaçlarının zarar gören davacı, haksız fiilin %100 DEDAŞ'a ait olduğunu iddia etmiş ve tazminat talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi, davanın reddine karar vermiş ancak istinaf sonucunda davacının taşınmazda zilyet olduğu ve davacının tazminat talebinin kısmen kabul edilmesi gerektiği belirtilerek karar kaldırılmıştır. Davacının tazminat talebi ziraat bilirkişisinin raporu doğrultusunda ve %20 hakkaniyet indirimi uygulanarak kabul edilmiştir. Ayrıca davalı lehine ilk derece mahkemesince verilen 23.602,38 TL vekalet ücreti kararın esasına müdahil olunmadan, AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilmiş ve davacı tarafından davalıya ödenmesi gereken vekalet ücreti bölge adliye mahkemesince resen 19.244,63 TL olarak belirlenmiştir. Kararda, HMK'nın 341 ve 355. maddeleri düzenlemeleri hatırlatılarak, kamu düzenine aykırılık hali dışında istinaf mahkemesince istinaf dilekçesinde gösterilmeyen bir neden resen dikkate alınamayacağı ve incelemenin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak gerçekleştirileceği belirtilmiştir. Kanun maddelerine göre, istinaf mahkemesinin verdiği karar onanmıştır. 6100 sayılı HMK'nın 50-52. maddeleri uyarınca, haksız fiil sonucu meydana gelen zararların tazmini ve vekalet ücretine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde birleştirilerek görülen tazminat davalarından; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davada karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davada karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı ...; 19/08/2014 tarihinde Batman İli Sason İlçesi, ... Köyü ... Mevkiinde, davalı DEDAŞ'a ait enerji nakil hattından kaynaklanan yangın sonucunda arazisinde dikili meyve ağaçlarının yandığını, zarardan davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 5.000 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasını talep etmiş; 07/11/2017 tarihli dilekçesi ile dava değerini 417.707,71 TL'ye ıslah etmiştir.
Davalı; davaya konu olayın meydana gelmesine herhangi bir kusuru ve sorumluluğunun olmadığını, olayın meydana geldiği yerde elektrik nakil hatları arıza bakım ve onarım faaliyetlerinin ... ... Ltd. Şti.'nin sorumluluğunda olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince; aktif husumet yokluğu nedeniyle açılan davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin istinafı üzerine, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 05/11/2019 tarih ve 2019/843 Esas, 2019/1266 Karar sayılı kararıyla "...Somut olayda, her ne kadar mahkemece dava konusu taşınmazların davacıya ait olmadığı, davacının eşi adına kayıtlı olduğu ve davacının eldeki davada aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamında bulunan, tanık beyanları ve davacının eşi olan tapu malikinin davaya muvafakat beyanlarının mahkemece nazara alınmadığı, davacının söz konusu taşınmazlarda zilyetliği olup olmadığı değerlendirilmeksizin yalnızca tapu maliki olmadığından bahisle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, davacının, dava konusu taşınmazları kullanıp kullanmadığı, taşınmazların davacının tasarrufunda olup olmadığı hususlarının, dosya kapsamındaki tanık beyanları, tapu malikinin davacının eşi olduğu ve davacının eşi olan tapu malikinin davaya muvafakat beyanının bulunduğu dikkate alınmak suretiyle yeniden değerlendirilerek davacının taşınmazda zilyet olduğu kanaatine varıldığı takdirde işin esasına girilerek karar verilmesi gerekmektedir." gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiştir.
Birleşen davada davacı ... ...; 19/08/2014 tarihinde Batman İli Sason İlçesi ... Köyü ... Mevkiinde davalı DEDAŞ'a ait enerji nakil hattından kaynaklanan yangın sonucunda arazisinde dikili meyve ağaçlarının yandığını, zarardan davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 417.734,69 TL tazminatın olay tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince; yeniden yapılan yargılama sonunda kaldırma kararı gerekleri yerine getirilerek ziraat bilirkişisinin belirlediği ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda 201.245,18 TL tazminat değeri üzerinden takdiren % 20 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak; asıl davanın kısmen kabulü ile 160.996,14 TL tazminatın haksız fiilin meydana geldiği 19/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; karara karşı, taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; 19/08/2014 tarihinde davalıya ait enerji nakil hattından kaynaklı çıkan yangında, birleşen dosyanın davacısı ... ...'e ait 23, 26, 16 parsel sayılı taşınmazlarda dikili meyve ağaçlarının yandığı, taşınmazların asıl dosyanın davacısı ... tarafından kullanıldığı, üzerindeki meyve ağaçlarının davacı tarafından yetiştirildiği, taşınmazların kayden maliki olan birleşen dosyanın davacısı ... ...'in davacının eşi olduğu, taşınmazları kullanmasına ve ağaçların bedelinin davacıya ödenmesine muvafakat ettiğini beyan ettiği, yangının meydana gelmesinde davalı DEDAŞ'ın % 100 kusurlu olduğu, ziraat bilirkişisi tarafından düzenlenen 03/03/2020 tarihli raporda 23, 26, 16 parsel nolu taşınmazlarda meydana gelen yangın olayında zarar gören ağaçların zarar ziyan tutarının toplam 201.245,18 TL olarak belirlendiği, mahkemece bilimsel verilere ve Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında belirlenen prensiplere uygun ve denetime elverişli elektrik bilirkişi ve ziraat bilirkişi raporları hükme dayanak yapılarak TBK'nın 50-52 maddeleri gereğince % 20 hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle verilen kararın yerinde olduğu; ancak birleşen dosyada karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği halde 30/05/2018 tarih ve 6413 sıra nolu makbuz ile yatırılan 7.046,73 TL peşin harcın davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken bu hususta bir karar verilmemesinin doğru olmadığı gerekçesiyle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere ve özellikle ilk derece mahkemesince verilen karara ait bilgilerin karar başlığında gösterilmemesinin mahallinde her zaman düzeltilebilecek maddi hata olduğunun anlaşılmasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 341. ve devamındaki maddeleri kanun yollarından istinaf kanun yoluna ilişkin düzenlemeleri içermektedir. HMK'nın 342. maddesine göre; istinaf yoluna başvurma, dilekçeyle yapılır ve istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru sebepleri ve gerekçesi bulunur. İstinaf incelemesinin kapsamı ise HMK'nın 355. maddesinde; “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu hükümler doğrultusunda; kamu düzenine aykırılık hali dışında istinaf mahkemesince istinaf dilekçesinde gösterilmeyen bir neden resen dikkate alınamaz ve inceleme dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak gerçekleştirilir.
Buna göre; asıl davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine ilk derece mahkemesince 23.602,38 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olmasına ve davacının bu yönde istinaf talebi bulunmamasına rağmen, bölge adliye mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen vekalet ücreti davacı lehine hükmedilen vekalet ücretini geçemeyeceği gerekçesiyle, resen 19.244,63 TL vekalet ücretinin davacıdan alıp davalıya verilmesine karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz taleplerinin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (A-6) numaralı alt bendinde yer alan "...19.244,63 TL..." rakamının çıkartılarak yerine "...23.602,38 TL...” rakamının yazılmasına, bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 07/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.