Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/7343
Karar No: 2019/7323
Karar Tarihi: 28.11.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/7343 Esas 2019/7323 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/7343 E.  ,  2019/7323 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : İş Mahkemesi


    A)Davacı İstemi:
    Dava, davalı ...ve Unlu Gıda Mamulleri San.Tic. Ltd.Şti."ne ait Parfe Pastanesinde 12/11/2009-11/02/2014 tarihleri arasında geçen ..."ya eksik bildirilen çalışmalarının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
    B)Davalı Cevabı:
    Feri müdahil ... vekili cevap dilekçesinde özetle; feri müdahillik taleplerinin kabulünü, davacının talep edilen döneme ilişkin davalıya ait işyerlerinden hizmetlerinin bildirildiğini, fazlaya ilişkin talebin yazılı deliller ile kanıtlanması gerektiğini, uyuşmazlık konusunun hiçbir tereddüte mahal bırakmaksızın kanıtlanması gerektiğini, ... feri müdahil olduğundan aleyhine yargılam giderine hükmedileyemeceğini ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı temsilcisi cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    İlk derece mahkemesince ; “Davacının incelenen hizmet cetveline göre davalı işyerinde 08/06/2011 tarihinde işe başlayıp 28/02/2014 tarihinde işten ayrıldığı anlaşılmaktadır. Davacı 12/11/2009-11/02/2014 tarihleri arasında çalışmasının kesintisiz sürdüğünü, davalı ise çalışmanın yaptıkları bildirimdeki gibi olduğunu beyan etmiştir. Dinlenen davacı tanıkları, davalı tanıkları ve bordro tanıkların beyanlarında davacının açık bir şekilde tespiti talep edilen dönemde sürekli ve kesintisiz olarak çalıştığının beyan edildiği, tanık beyanlarında çalışmaların kesintisiz olarak yapıldığını ve belirli dönemlerde çalışmanın kesintiye hiç uğramadığına dair beyanlarda bulunulduğu, davacının talep ettiği dönem ile tanık anlatımları ve bordolarda geçen çalışmalarının belirtmiş olduğu süre ile uyumluluk gösterdiği, yapılan işin mahiyetine uygun olduğu, bu hali ile davacının sürekli ve kesintisiz olarak çalışma olgusunun gerçeğe dayandığı anlaşılmakla davacının 12/11/2009-11/02/2014 tarihleri arasında davalı iş yerinde sürekli ve kesintisiz olarak çalıştığı kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle “Davanın KABULÜNE, davacının 24866.55 Sicil nolu davalıya ait iş yerinde 12/11/2009 tarihinden 11/02/2014 tarihine kadar hizmet aktine dayalı olarak kesintisiz ve sürekli çalıştığının tespitine, iş yerinden bildirilen sigortalılık süresi ile birleştirilmesine, ” karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu;
    Davalı şirket vekili ; işyerinin kapalı olduğu 2010-2011 yılları için davacının hizmet tespitinin kabul edildiğini, işyerinde ... ca yapılan tespit sırasında beyanı alınan davacının kendi beyanı ile 2012 yılı Mart ayında işe başladığını belirttiği halde 2009-2014 yıllarında kesintisiz çalıştığına ilişkin hatalı hüküm verildiğini, eksik araştırma ile karar verildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Feri müdahil ... vekili ; davacının çalıştığının resmi kayıtlara eşdeğer belge ile ispat edilmesi gerektiğini, cevap dilekçesinde belirtilen hususların yeterince değerlendirmeye alınmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    Bölge Adliye Mahkemesince ""karar uygun bulunduğundan” gerekçesiyle
    “İlk derece mahkemesinin kararının yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından 6100 sayılı HMK"nun madde 353/1-b.1 hükmü gereğince davalı vekili ile fer"i müdahil ... vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE, ” karar verilmiştir.
    E)Temyiz:
    Davalı Kurum vekili; “ Kurumumuz kayıtlarının aksi ancak aynı değerde yazılı delil ve belgeler ile ispat edilebilir. Buna rağmen sadece sözlü beyanlara, tanık ifadelerine dayanılarak hüküm verilmiştir. ” gerekçeleriyle temyiz yoluna başvurmuştur.
    Davalı şirket; “Davacı 2009 yılında yalnızca 3 ay çalışmıştır. Sonra işyeri kira nedeniyle kapanmıştır. İşyeri 2010-2011 yıllarında tamamen kapalıdır. Bu durum araştırılmamıştır. Denetmen raporundaki davacının beyanı getirtilmemiştir. Orada 2012 yılında çalışmaya başladığını söylemektedir. Tanıklar bütün dönemi aydınlatacak beyanda bulunmamışlardır.” gerekçeleriyle temyiz yoluna başvurmuştur.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    Dava, davacının davalı işyerinde 12/11/2009-11/02/2014 tarihleri arasında eksiksiz çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri olan bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği ya da çalıştıklarının Kurumca tespit edilip edilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu yasal koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, Kanun"un kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmasının konusu, sürekli kesintili mevsimlik mi olduğu, başlangıç ve bitiş tarihleri ve alınan ücret konularında tanıkların sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenmeli, işyerinin kapsam kapasite ve niteliği ile bu beyanlar kontrol edilmeli, mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve posta başı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlendikten sonra ücret konusu üzerinde durulmalı, tespiti istenilen sürenin evvelinde ve sonrasında beyyine başlangıç sayılabilecek ödeme belgeleri ve sair bu nitelikte bir belge yoksa Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunun m.288 de yazılı sınırları taşan ücret alma iddialarında yazılı delil aranmalı, bu sınırlar altında kalan ücret alma iddialarında ücret miktarları tanıklardan sorulmalı, 506 sayılı Yasa"nın 3/B-D maddeleri ile 5510 sayılı Yasa"nın 6/a-c maddelerinde de olduğu gibi ücretin sigortalı sayılmanın koşulu olan durumlarda ücret alma olgusunun var olup olmadığı özellikle saptanmalıdır. Bu davalarda işverenin kabulünün tek başına hukuki bir sonuç doğurmayacağı göz önünde tutulmalıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Ayrıca çalışmanın blok çalışma niteliğinde olması yani kesintisiz devam etmesi halinde hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi, mevsimlik çalışmanın bulunması ve bu çalışmanın yıllar itibariyle kesintisiz sürdüğünün kabulü halinde de çalışılmayan dönemde hizmet akdi askıda olduğundan hükme esas alınan 5 yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcı olarak, mevsimlik çalışmanın sona erdiği yılın sonu esas alınması gerekir.
    Yukarıda açıklanan hususlar, yeterli ve gerekli bir araştırmayla ve deliller hep birlikte değerlendirilerek aydınlığa kavuşturulduktan sonra o çalışmanın sigortalı çalışma niteliğinde olup olmadığı, ya da ne zaman bu niteliğe kavuştuğu yönü üzerinde durulmalı ve çalışmayı kapsama alan yasanın yürürlük tarihinden sonraki dönem için hizmetin tespitine karar verilmelidir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 10/02/1981 doğumlu, davacının, hizmet cetvelinde davalıya ait ...sicil nolu işyerinden 08/06/2011 tarihinde sigorta girişinin yapıldığı, 28/02/2014 tarihinde çıkışının bildirildiği, 2011 yılında 89 gün, 2012 yılından 283 gün, 2013 yılından 360 gün, 2014 yılından 60 gün sigortalı hizmetinin olduğu, davalı işyerinde satış elemanı olarak çalıştığı, dönem bordrolarının getirtildiği ancak tüm dönemi kapsayan bordro bulunmadığı, tanıkların hizmet cetvellerinin getirtilmediği, (UYAP’tan bakıldı), ...sicil numaralı, davalı pastane işyerinin, 25/12/1998-31/10/2015 tarihleri arasında yasa kapsamında olduğu, dinlenen iki komşu işyeri tanığından birisinin iddiayı doğruladığı, diğerinin 2011 yılında çalışmaya başladığını söylediği, komşu işyeri tanıklarının işveren tescil ve adres bilgilerinin bulunmadığı, bordro tanıklarından davalı işyerinde 2010 -2015 arası çalışması bulunan ...’nın “davacının kendisinden önce ve sonra çalıştığını” söylediği ve 2008-2015 arası çalışması bulunan ...’ın iddiayı doğruladığı, kısa süreli çalışması olan bordro tanığı...’nin (işverenin oğlu) “2009 da işe girdiğini kesintisiz çalıştığını, bir süre ara verdiğini” söylediği, dinlenen bordro tanıklarının beyanlarının karar için yeterli olduğu, Kurum tarafından 28/03/2012 tarihinde yapılan denetimde işverenin denetimi engellediği, Emniyetten yardım istendiği,anılan denetimde davacının ve dinlenen iki tanığın çalıştığının tespit edildiği, işverenin temyizde dile getirdiği “işyerinin bir süre kapalı olduğu” iddiasının irdelenmediği eylemli çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla sağlıklı bir biçimde belirlenmeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
    Yapılacak iş, işyerinin kapalı olduğu bir dönemin bulunup bulunmadığını, Vergi Dairesinden, Belediye’den ve ...’dan sormak, dinlenen tanıkların tekrar beyanını alarak bu hususa ilişkin bilgilerini sormak, davacının çalışmasının işyerinin kapalı olması nedeniyle kesintiye uğrayıp uğramadığı hususunu belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2,6,9 ve 79/10 maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesince davalı işveren ve Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına ve ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    G)SONUÇ:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 28/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi