3. Hukuk Dairesi 2020/6936 E. , 2020/8066 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının disiplin bozucu hareketlerde bulunması, hizmetin gerektirdiği şekilde tavır ve hareketlerini ikazlara rağmen düzenleyememesi, TSK"nın itibarını zedeleyecek şekilde aşırı derecede borçlanıp bu borçlarını ödememeyi alışkanlık haline getirmesi nedeniyle resen emekliye sevkedildiğini, davalı mecburi hizmet süresini tamamlamadan ayrıldığından, öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarını yükümlülük süresinin eksik kalan kısmıyla orantılı olmak üzere ödemesi gerektiğini, davalıya yapılan toplam masrafın 122.025,00-TL, bu miktarın ayrıldığı tarihe kadarki faiziyle toplamının 272.031,00-TL olduğunu, eksik hizmet karşılığı faizi ile birlikte toplam 162.832,00-TL kurum alacağı bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 162.832,00-TL"nin 122.025,00-TL"lik kısmına 08.09.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, ilişiğinin kesildiği tarih itibariyle mecburi hizmet süresini doldurmadığından tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, ancak davacının talep ettiği masrafların fahiş ve haksız olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 19.110,34-TL asıl alacak ile 20.552,94-TL işlemiş faiz toplam 39.663,28-TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, 19.110,34-TL asıl alacağa 08.09.2008 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalının borçlu olduğu miktar, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa ve yönetmelik değişikliği hükümlerine göre belirlenmiş olduğundan; taraflar yararına hükmedilecek vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin dava tarihindeki haklılık miktarlarına göre belirlenmesi gerekir. Dava tarihindeki haklılık durumuna göre davaya konu asıl alacak ve işlemiş faizin kabul edilecek bölümünün 24.11.2016 tarihli bilirkişi raporunda hesap edildiği üzere ve davacının talebi dikkate alındığında 112.801,75-TL olduğu anlaşılmakla; taraflar lehine vekalet ücreti ve yargılama giderinin bu miktara göre hükmedilmesi gerekirken, 153.030,48-TL üzerinden hesaplama yapılarak vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK’nun 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın hüküm bölümünün 3. bendindeki "14.992,44-TL", 4. bendindeki "1.980,00-TL", 5. bendindeki "1.577,04-TL" ve 6. bendindeki "2,15-TL" ibarelerinin hükümden çıkarılarak yerlerine sırasıyla "11.774,14-TL", "5.853,33-TL", "1.162,47-TL" ve " "24,77-TL" ibarelerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.