MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
KANUN YOLU: TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1- Gerekçeli karar, kendisini vekille temsil ettiren davacı birleşen dosya davalısı ...’ın vekili yerine bizzat kendisine tebliğ edilmiş olup, dosya içerisinde sözü edilen davacı birleşen dosya davalısının vekilinin azledildiğine ya da vekillikten istifa ettiğine dair bilgi ve belge bulunmamaktadır. Bu nedenle vekil azledilmiş ya da vekillikten istifa etmiş ise bunun belgelendirilmesi, aksi halde vekille temsil edilen davalarda asile yapılan tebligat geçerli olmayacağından gerekçeli kararın davacı birleşen dosya davalısı ... vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesi,
2- Çekişmeli 101 ada 16 parsel sayılı taşınmazın tespit maliklerinden davacı ... ile yine aynı taşınmazın tespit maliklerinden olan davacı birleşen dosya davalısı ...’ın vekili Av. ... olup, gerekçeli karar adı geçen Avukata tebliğ edilmiş ise de, mahkemece verilen hükümle bu taşınmazda bulunan ...’ın paylarının ... adına tesciline karar verilmiş olduğundan, aynı vekille temsil edilen davacı ... ile davacı birleşen dosya davalısı ... arasında menfaat çatışması oluştuğu ve dosya içerisinde davacı ... tarafından Av. ...’e de verilen vekaletname bulunduğu anlaşılmakla, gerekçeli kararın, davacı ... tarafından vekilinin azledilmediği ya da vekilin vekillikten istifa etmediğinin anlaşılması halinde sözü edilen vekile, aksi halde ise davacı ...’ın kendisine 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesi,
3- 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/1. maddesinde, tebligatın, muhatabın bilinen en son adresinde yapılacağı, aynı maddenin 2. fıkrasında ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin, bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın bu adrese yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla, muhataba önce bilinen en son adresi esas alınarak tebligat çıkartılmalı, bu tebligat yapılırken Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi hükmü göz önüne alınmalı, söz konusu adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa o zaman adres kayıt sistemindeki adresine önce mernis şerhi düşülmeksizin tebligat çıkartılmalı, tebligatın yapılamaması durumunda aynı adrese mernis adresi olduğuna ilişkin şerh de düşülmek suretiyle 21/2. madde uyarınca tebligat yapılmalıdır.
Somut olayda; gerekçeli karar, davacı birleşen dosya davalıları ..., ..., ..., ... ve davalılar ..., ..., ..., ... ve ...’a bu kişilerin adres kayıt sistemlerindeki adreslerine mernis adresi olduğu şerhi konularak Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan yapılmış olup, söz konusu tebligatların, yukarıda açıklanan ilke ve kurallara aykırı şekilde Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesi hükmü göz ardı edilmek suretiyle yapılmış olması nedeniyle usulsüz olduğu açıktır. Hal böyle olunca; Mahkemece, adı geçen kişilere gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenilmesi,
4- Davalı ... ...kızı ...’ın, hüküm tarihinde ve halen 18 yaşını doldurmadığı anlaşılmakla, gerekçeli karar velayeten annesi ...’a tebliğ edilmesi gerekirken, tebligat, bizzat adı geçen küçüğe Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca yapılmış olup, bu haliyle yapılan tebligat geçersiz olduğundan, adı geçen davalıya çıkartılacak tebligat evrakı üzerine "... (... kızı)"a velayeten annesi ..." yazılmak suretiyle, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenilmesi, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 07.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.