Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/9417
Karar No: 2012/14536

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/9417 Esas 2012/14536 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2012/9417 E.  ,  2012/14536 K.
  • KULLANIM KADASTROSU TESPITINE ITIRAZ
  • AYNI PARSELLER HAKKINDA AÇILAN DAVALARIN BIRLEŞTIRILMESI
  • HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 166

"İçtihat Metni"

ÖZET: KADASTRO DAVALARINDA, TUTANAK ASLININ DOSYADA BULUNDURULMASI GEREKİR. DOSYANIN ASLI GETİRİLMEMİŞ, DOSYA FOTOKOPİSİNDEN AÇILAN DAVALARIN KESİN HÜKME BAĞLANIP BAĞLAN­MADIĞI ANLAŞILAMAMIŞTIR. ÇELİŞKİLİ KARARLARIN VERİLMEMESİ VE İNFAZ SIRASINDA TEREDDÜT YARATILMAMASI BAKIMINDAN AYNI PARSELLER HAKKINDA AÇILAN DAVALARIN BİRLEŞTİRİLEREK GÖRÜLMESİ, TAŞINMAZ HAKKINDA TEK SİCİL OLUŞTURULMASI USUL HÜKMÜ GEREĞİDİR. AYNI PARSELİN DAVA KONUSU OLDUĞU DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ VE TÜM DELİLLER BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLEREK SONUCUNA GÖRE BİR KARAR VERİLMESİ GEREKİRKEN, AYRI AYRI GÖRÜLMESİ İSABETSİZDİR.

DAVA KONUSU TAŞINMAZIN EYLEMLİ ORMAN OLDUĞU GEREKÇESİYLE TAPUYA TESCİLİNE KARAR VERİLDİĞİNE GÖRE, HEM TUTANAĞIN BEYANLAR HANESİNDEKİ 2/B ŞERHİNİN, HEM DE KULLANICI ŞERHİNİN İPTALİ SONUCUNUN DOĞMASI BAKIMINDAN, KADASTRO TESPİTİNİN TÜMÜYLE İPTALİNE KARAR VERİLMELİDİR.

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında, D… İlçesi, K… Köyü, 114 ada 61 parsel sayılı1900,00 metrekareyüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine 2/B madde ve davalı gerçek kişi lehine kullanım şerhi verilerek Hazine adına tarla niteliğiyle tesbit edilmiştir.

Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın eylemli biçimde orman olduğu iddiasıyla orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.

Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu K… Köyü, 114 ada 61 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki, parselin Mehmet kızı İsmetiye’nin kullanımında olduğuna dair şerhin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasaya eklenen ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu tesbitine itiraza ilişkindir.

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp 1943 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp sonuçları 1981 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 12.05.1992 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 6381 sayılı Orman Yasasının 3302 sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulaması vardır.

Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; çekişmeli 114 ada 61 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı dosyada bulunmamaktadır. Dairenin iade kararı ile mahkemenin 2010/136 sayılı dosyasının aslı istenmesine rağmen dosyanın fotokopisi gönderilmiş, dosya fotokopisi üzerinde yapılan incelemede Harun ve İsmetiye isimli kişiler tarafından temyize konu bu davanın da konusu olan 114 ada 61 parsel sayılı taşınmazla birlikte birçok parsele karşı, 26.07.2010 tarihinde miras nedeniyle doğan hakka dayanılarak taşınmazın beyanlar hanesine tüm mirasçılar lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açıldığı ve gönderilen fotokopilerden 05.04.2012 tarihi itibariyle davanın derdest olduğu anlaşılmış ancak dosya aslı gönderilmediği için 05.04.2012 tarihinden sonraki celselerde davanın hükme bağlanıp bağlanmadığı yani dosyanın halen derdest olup olmadığı anla­şılamamıştır.

Kadastro davalarında, tutanak aslının dosyada bulundurulması ve çelişkili kararların verilmemesi ve infaz sırasında tereddüt yaratılmaması bakımından aynı parseller hakkında açılan davaların birleştirilerek görülmesi ve taşınmaz hakkında tek sicil (kayıt) oluşturulması usul hükmü gereğidir. Bu nedenle, aynı parselin dava konusu olduğu davaların HYY’nın 166. maddesi gereğince birleştirilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken ayrı ayrı görülmesi isabetsiz olmuştur.

O halde, mahkemece öncelikle 2010/136 sayılı dosya getirtilerek, eğer mahkemenin 2010/136 sayılı dosyası halen derdest ise, aralarında hukuki ve fiili yönden irtibat bulunan ve biri hakkında verilecek kararın diğerini de etkileyeceği dikkate alınarak, 2010/136 sayılı dosyada da, dava konusu olan 114 ada 61 parsele karşı açılan dava 2010/136 esas sayılı dosyadan tefrik edildikten sonra mahkemenin temyize konu bu dosyası ile HYY.’nın 166. maddesi gereğince birleştirilmesi ve bütün deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi, aksi halde yani 2010/136 sayılı dosya hükme bağlanmış ve kesinleşmiş ise, aynı parselle ilgili birbiri ile çelişkili ve infaz sırasında tereddüt yaratacak iki ayrı karara yol açmamak bakımından, öncelikle çekişmeli 114 ada 61 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı temyize konu bu dosya içine konularak, tespit maliki Hazine ve lehine kullanıcı şerhi bulunan gerçek kişi bu dava da taraf olduğuna göre, mahkemenin kesinleşen 2010/136 sayılı dava dosyasının bu davada taraf olmayan davacı gerçek kişilerinin davaya katılım sağlanmak suretiyle taraf teşkili sağlandıktan sonra bütün deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilip çekişmeli 114 ada 61 parsel sayılı taşınmaz hakkında tek sicil (kayıt) oluşturulabilmesinin sağlanması bakımından yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.

Kabule göre ise, çekişmeli 114 ada 61 parsel sayılı taşınmazın eylemli orman olduğu gerekçesiyle orman niteliğiyle tapuya tesciline karar verildiğine göre, hem tutanağın beyanlar hanesindeki 2/B madde şerhinin, hem de kullanıcı şerhinin iptali sonucunun doğması bakımından, kadastro tesbitinin bütünüyle iptaline karar verilmesi gerekirken, tutanağın beyanlar hanesinde bulunan 2/B madde şerhini kapsamayacak şekilde, tesbitin sadece kullanıcı şerhi yönünden iptaline karar verilmesi de doğru değildir.

S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 17.12.2012 günü oybirliği ile karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi