Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/20660
Karar No: 2014/19961
Karar Tarihi: 02.10.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/20660 Esas 2014/19961 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2013/20660 E.  ,  2014/19961 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Mersin 3. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 04/06/2013
    NUMARASI : 2012/29-2013/242

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davacı ve davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı SGK ve davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, davacının 01.04.2000-28.02.2005 tarihleri arasında kesintisiz geçen sigortalı çalışmalarının Kuruma eksik bildirilmesi nedeniyle Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davacının 22/02/2001-15/06/2003 döneminde sigortalı gösterilen süreleri dışlanarak yılda 4 ay asgari ücretle çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
    Davanın, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4-a bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu ancak, geçiş hükümlerini içeren aynı Yasa’nın Geçici 7. maddesi hükmünde “bu Kanun’un yürürlük tarihine kadar 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı, 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunlar ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanun’un geçici 20. maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirilirler.” hükmü ve genel olarak yasaların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesidir. Anılan maddede, yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalıların çalıştıklarını hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilecekleri öngörülmüştür.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının Türk Telekom"dan ihale ile iş alan dava dışı firmalardan birinde 0/11/2000 - 13/12/2000 döneminde 41 gün, 2001 yılında 17 gün, 2003 yılında 39 gün Telekom"dan ihale alan şirketlerin taşeronu olan davalı şirketin işçisi olarak çalıştığı, bordro tanıkları beyanlarında, davacının, Telekom"un taşeron firması olan davalı şirket nezdinde 2000-2005 yılları arasında ihaleler arası boşluklar dışında sürekli çalıştığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, davacının 2000 yılındaki dava dışı bir işyerinden bildirilen 41 günlük çalışması nedeniyle 22.02.2001 tarihinden önceki süreler yönünden, 18.02.2008 olan dava tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır. Ancak hizmet cetvelinde kısmi olarak bildirildiği görülen 22.02.2001-28.02.2005 tarihleri arasındaki süre yönünden hak düşürücü süre geçmediğinden, bordro tanıklarının beyanları ve işçilik alacaklarına ilişkin kesinleşmiş dosyadaki deliller ile davalı şirketin Türk Telekom AŞ ile yaptığı ihale sözleşmeleri varsa celp edilip, ihale süreleri dikkate alınarak, bu hizmetler hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalı SGK ve davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, 02/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi