Esas No: 2021/7708
Karar No: 2022/3194
Karar Tarihi: 05.04.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/7708 Esas 2022/3194 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davalı, müvekkilinin avukatı olarak davayı takip etmesi için vekalet verdiğini ancak davalının daha sonra tekrar ücret talep ettiğini ve haklı sebeplerle azledildiğini belirtip, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini istemişti. Mahkeme, bilindiği üzere vekil ile müvekkil arasındaki ilişkinin temelde güven'e dayalı olduğunu, vekilin müvekkilinin hak ve menfaatlerini korumak için azami gayret ve özen göstermesi gerektiğini belirterek haklı azil sebebi doğduğunu kaydetti. Davacı tarafın davalıya 51.557,63 TL fazladan ödeme yaptığı anlaşılarak davanın kabulüne karar verildi. Ancak, dosyaya kazandırılan belgeler incelendiğinde, Şişli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/417 sayılı dosyası için davacı tarafından davalı avukata dosyanın takip edilmemesi hususunda yazılı talimat verildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davalı avukatın haksız azledildiği sabit görülmüştür ve mahkemece sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğundan bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise Avukatlık Kanunu'nun 174. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi örnek gösterilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
VEK. AV. ...
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 05/04/2022 tarihinde davacı vekili Av. ... ile davalı Asil ... ve vekili Av. ...geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı avukata davalarını takip etmesi için 26.12.2007 tarihinde vekalet verdiğini ayrıca ücret sözleşmesi imzaladıklarını, davalıya toplam 72.425,00 TL masraf ve 15.000,00-TL vekalet ücreti ödediğini, davalının daha sonra avukatlık ücret sözleşmesinde sayılarak bedeli ödenmiş olan davalar için tekrar ücret talep ettiğini, tahsil olmamış icra dosyaları için ücret talep ettiğini, yapmamış olduğu işler için de ücret talep ettiğini, daha sonra davalıyı 23.09.2009 tarihinde azlettiğini, Avukatlık Kanununun 174.maddesi gereğince haklı sebeplerle azledildiğinden davalının vekalet ücretine hak kazanmamış olup masraf avansı olarak almış olduğu paraları keserek almış olduğu vekalet ücretini iade etmesi gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini istemiş, bilahare 17.04.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile alacak talebini arttırarak toplam 47.183,80-TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, müvekkilin avukatına karşı haklı azil iddiasına dayalı olarak açtığı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, usule ilişkin olan bozma ilamına uyularak, “Bilindiği üzere vekil ile müvekkil arasındaki ilişki temelde çok sıkı bir güven ilişkisine dayalı olup, vekil müvekkilinin hak ve menfaatlerini korumak için azami gayret ve özen göstermek zorundadır. Üzerine aldığı işler ne kadar çok olursa olsun bunlardan herhangi birinde atfı kabil bir kusuru bulunması durumunda müvekkil açısından haklı azil sebebi doğar. Somut olayda davalının üzerine aldığı işlerden Şişli 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/417 E.sayılı dosyasındaki karşı davayı takip etmeyerek davacının zararına yol açtığı, gayret ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı anlaşıldığından sadece bu sebep dahi davacı tarafın davalıyı haklı olarak azletmesine gerekçe olacağı muhakkaktır. Bu sebeple davacı tarafça yapılan azlin haklı olduğu görülmüştür. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ve Avukatlık Kanunun 174.md.ne göre haklı azil durumunda yalnızca azil tarihine kadar hak ettiği ücretler ile varsa kendisi tarafından yapılmış masrafları talep edebilir. Mahkememizce daha önce aldırılan tüm bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler de giderilmek suretiyle bilirkişiler ...'tan bu minvalde rapor aldırılmış, aldırılan raporda ve bilahare sunulan ek raporda hakettiği bedelin 11.200,00 TL.olduğu rapor edilmiştir. Bununla beraber davacı tarafça davalıya ödenen paraların toplamının 62.757,63 TL olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda davacı tarafın davalıya 51.557,63 TL.fazladan ödeme yaptığı anlaşılmıştır. Taleple bağlılık ilkesi gereğince davacı tarafın talebi 47.183,80 TL.olduğundan bu miktar üzerinden davanın kabulüne” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
Dosyaya kazandırılan belgeler incelendiğinde, mahkeme gerekçesinde zikredilen Şişli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/417 Esas sayılı dosyası için, davacı tarafından davalı avukata, dosyanın takip edilmemesi hususunda yazılı talimat verildiği anlaşılmaktadır. Kaldı ki davalı avukatın “görevi kötüye kullanma” suçundan yargılandığı İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/33 E.- 2017/229 K. sayılı dosyasında ve istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesi’nin 2017/2011 E.- 2017/2155 K. sayılı karar ilamının gerekçesinde de geçtiği şekilde, davacı tarafından davanın takip edilmemesi konusunda davalıya yazılı talimat verildiği açıktır. Hukuk Hakimi ceza dosyası kararı ile bağlı değil ise de, maddi vakıaya ilişkin hususlar hukuk hakimini de bağlar. O halde, davalı avukatın haksız azledildiği sabittir. Mahkemece, azlin haksız olduğunun kabulü ile sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.