Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1411
Karar No: 2022/3116
Karar Tarihi: 05.04.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/1411 Esas 2022/3116 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, davalı kurum tarafından davacıdan haksız olarak kayıp/kaçak bedeli adı altında fazladan ücret tahsil edildiği iddiasıyla açılan istirdat davasında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yasa değişikliği nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Ancak, mahkeme hukuki değerlendirmesi yanlış olduğundan, davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken nispi vekalet ücreti takdir etmiştir. Bu yanlışlığın giderilmesi için hükmün düzeltilip onanması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, davacı tarafından açılan davada 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin değişikliklerinin etkili olduğu vurgulanmıştır. Bu kanun maddeleri, açılmış olan ve halen devam eden kayıp-kaçak bedeli davalarda da geçmişe etkili bir şekilde uygulanması gerektiğini belirtmektedir.
3. Hukuk Dairesi         2022/1411 E.  ,  2022/3116 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı kurum tarafından düzenlenen faturalar ile kendisinden haksız ve hukuka aykırı olarak kayıp/kaçak bedeli adı altında fazladan ücret tahsil edildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 2.000 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 10/02/2016 tarihli dilekçesi ile talebini 348.936,82 TL olarak belirlemiştir.
    Davalı, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulü ile KDV hariç toplam 348.936,82 TL kayıp/kaçak bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalının temyizi üzerine; Dairece verilen 09/10/2018 tarihli ve 2016/22597 E. 2018/9768 K. sayılı kararla;
    “...Karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan ... kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı ... Piyasası Kanunu'nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir...” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozmaya uyan mahkemece; yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa değişiklikleri nedeniyle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına (davacı lehine 26.880,21 TL nispi vekalet ücreti takdirine) karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2) Somut olayda; davacı, davanın açıldığı tarihteki mevzuat ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklıdır. Eş söyleyişle, davaya konu bedeli tahsil eden davalı, davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Davacı tarafından, kayıp/kaçak bedelinin davalıdan tahsili istemiyle açılan davada, "konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” dair hüküm tesisi, yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa değişikliğinin bir sonucudur.
    Hal böyle olunca, mahkemece; dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildikten sonra, davacı yararına maktu vekalet ücreti takdirine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde nispi vekalet ücretine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının beşinci bendinde yer alan "Karar tarihindeki AAÜT. gereğince 26.880,21 TL nispi vekalet ücretinin davanın ve verilen kararın mahiyeti gereği davalıdan alınıp davacıya verilmesine," ifadesinin çıkarılarak yerine, "Davacı yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin ilgili maddesi uyarınca hesaplanan 4.080 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi