Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1882
Karar No: 2022/3031
Karar Tarihi: 31.03.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/1882 Esas 2022/3031 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar, taşınmazlarında bulunan bağ ve badem ağaçlarının davalı şirketin elektrik tellerinde oluşan kıvılcımlar sonucu yandığını iddia ederek 100.000 TL tazminat talep etmiştir. Davalı ise yangının elektrik hatlarından kaynaklanmadığını savunmuştur. Mahkemece verilen ilk karar bozulmuş ve bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacıların kusur oranı %15 olarak belirlenerek davalıdan 63.832,02 TL tazminatın olayın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili kararına varılmıştır. Ancak hüküm fıkrasında yer alan vekalet ücreti miktarının yanılgılı olduğu belirtilerek düzeltilmiş ve kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık tutulmuştur. Kararın gerekçesinde ise TBK 52. maddesi gereğince davalı yararına tazminattan indirim yapılmaması gerektiği ifade edilmekte olup, aynı şekilde HUMK ve HMK'nın ilgili madde numaraları da belirtilmiştir.
3. Hukuk Dairesi         2022/1882 E.  ,  2022/3031 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacılar; taşınmazlarında bulunan bağ ve badem ağaçlarının 28/06/2014 tarihinde davalı şirkete ait elektrik tellerinde oluşan kıvılcımların yere düşmesi sonucunda yandığını, yangın olayının ardından mahkemenin 2014/79 D.İş sayılı tespit dosyasında alınan elektrik bilirkişi raporunda söz konusu yangının davalı şirkete ait elektrik tellerinden çıktığının belirtildiğini, yine o dosyada alınan ziraat raporunda ise, fen bilirkişisinin raporu doğrultusunda yangın alanındaki bağ ve ağaçların sayı ve hesaplanmasının yapıldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere, 100.000 TL tazminatın yangın tarihi olan 28/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişler, 05/06/2015 tarihli ıslah dilekçeleri ile taleplerini 172.265,25 TL’ye yükseltmişlerdir.
    Davalı; meydana gelen yangının elektrik tellerinden kaynaklanmadığını, söz konusu sahadaki enerji nakil hatlarının tamamının şirkete ait olmadığını, bu nedenle husumet yönünden mahkemece araştırma yapılması gerektiğini, yokluklarında yapılan delil tespitini de kabul etmediklerini, nitekim delil tespitinin olayın üzerinden bir ay geçtikten sonra yapıldığını, olayın sıcaklıkların en yüksek olduğu tarihlerde meydana geldiği düşünüldüğünde söz konusu yüksek sıcaklığın da yangına neden olmuş olabileceğini, davacı tarafın da meydana gelen olayda ağır kusurlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairece verilen 30/10/2017 tarihli ve 2016/3792 Esas, 2017/14823 Karar sayılı kararla; davalı tarafın sair temyiz itirazları reddedilerek, “...Bir ağacın kaim değerini bulmak için uygulanması gereken yöntem ise, ağaçların bulunduğu yerin ağaçlı değeri ile ağaçsız değeri arasındaki farkın tespiti ile bu farkın o yerde bulunan ağaç sayısına bölünmesi suretiyle gerçeğe en yakın zararın belirlenmesidir.
    Somut olayda mahkemece hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporu incelendiğinde ise,raporda 20-22 yaşlarında 577 adet bağ ile 170 adet badem ağacında oluşan zararın toplam bedelinin 202.665.00 .- TL olduğu belirtilmiş ise de,belirlenen bu zarar miktarının yukarıda ifade edildiği şekilde hesaplanmadığı, bağ ile badem ağaçlarının kaçının zarar gördüğünün net bir şekilde ayrı ayrı raporda belirtilmediği,yine söz konusu bağ ve badem ağaçları için yapılmış olan hasat,nakliye,gübreleme vb. masrafların da raporda değerlendirilmediği,bu şekli ile de söz konusu raporun hükme esas alınabilecek nitelik ve yeterlilikte olmadığı kuşkusuzdur. Mahkemece; yukarıda ifade edilen hususlar ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle,davaya konu edilen bağ ve badem ağaçlarında meydana gelen zararı net bir şekilde ortaya koyacak,yukarıda ifade edilen eksiklikleri giderir nitelik ve nicelikte alanında uzman ziraat bilirkişisinden rapor alınması suretiyle hüküm tesisi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
    3-Somut olayda yangının yaz aylarında çıktığını elektrik hatlarına fazla yüklenildiğini, davalının çok geniş bir alanda hizmet verdiği gözönüne alındığında TBK 52. maddesi gereğince davalı yararına tazminattan indirim yapılmaması da isabetli bulunmamıştır." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; bozma doğrultusunda düzenlenen bilirkişi raporunda belirlenen toplam zarardan davacı tarafın % 15 kusur oranı ve % 15 oranında hakkaniyet indirimi uygulanarak davanın kısmen kabulü ile 63.832,02 TL tazminatın olayın meydana geldiği 28/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre; davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Belirlenen zarardan, hakim tarafından hakkaniyet indirimi yapılarak tazminat tutarına hükmedilmesi nedeniyle, hakkaniyet indirimine konu edilen tazminat tutarı üzerinden davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile hakkaniyet indirimine konu edilen tazminat tutarı üzerinden de davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi, doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın tüm, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan “...11.424,66 TL...” rakamının çıkartılarak yerine "... 10.330,39 TL...” rakamının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, bakiye 3.269,36 TL temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi