Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9837
Karar No: 2020/2078

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/9837 Esas 2020/2078 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, taşınmazlarının orman kadastro sınırları içinde kalması nedeniyle üzerine orman şerhi konulduğunu öne sürerek tazminat ve taşınmazların tapu kaydının iptali ile davalı adına tescil edilmesini talep etti. Mahkeme, taşınmazların tapusunun iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verdi. Ancak tazminat davasında Orman Yönetimi ve Hazine arasında mecburi dava arkadaşlığı olmadığı, Hazine aleyhine tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığına karar verdi. Karara göre, zarardan Hazine sorumludur ve davada Orman Yönetimine husumet yöneltilerek açıldığından Orman Yönetimi yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerekmekteydi. Kanun maddeleri ise Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi ve Tapu Kanunu'nun ilgili hükümleridir.
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2017/9837 E.  ,  2020/2078 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili 09/02/2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... ilçesi, ... mahallesi 475 ve 476 parsel sayılı taşınmazları üçüncü kişilerden satın alarak malik olduğunu, satın alma sırasında tapu kaydında hiçbir sınırlama ve şerh olmadığını, dava açmadan kısa bir süre önce taşınmazların orman kadastro sınırları içerisinde kalması nedeni ile üzerine orman şerhi konulduğunu öğrendiğini ve müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek şimdilik 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini ve aynı zamanda taşınmazların kesinleşmiş tahdit sınırları içinde olan bölümünün tapu kaydının iptali ile davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiş, dava dilekçesi ile sadece Orman Yönetimine husumet yöneltmiş, yargılama sırasında Hazine davaya dahil edilmiş, 11/05/2016 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesi ile de şimdilik 167.565,60 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Birleşen dosya davacısı Orman Yönetimi vekili 31/08/2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ilçesi, ... mahallesi 475 ve 476 parsel sayılı taşınmazların tapuda davalı adına kayıtlı bulunduğunu, söz konusu taşınmazların 1965 yılında 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ve 1989 yılında 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B çalışmaları kapsamında orman sayılan yerlerden olduğunu ve orman vasfını haiz bulunduğunu ileri sürerek taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Maliye Hazinesi adına kayıt ve tesciline, üzerlerindeki şerhlerin terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonunda asıl dava yönünden tapudaki orman şerhi nedeniyle yasal hasım konumunda bulunan Orman Yönetimi hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, Hazine aleyhine açılan davanın ise kabulü ile 167.565,60 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine, birleşen dava yönünden açılan davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm dahili davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre asıl dava TMK"nın 1007. maddesi uyarınca açılan tazminat, birleşen dava ise kesinleşen tahdide dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Yörede 1965 yılında 6831 sayılı Kanun uyarınca yapılan orman kadastro çalışmaları ile 15.12.1989 tarihinde ilan edilen 2/B madde çalışmaları bulunmaktadır. Arazi kadastro çalışmaları ise 1975 yılında yapılmıştır.
    Tazminat istemine dayanak ... ilçesi, ... mahallesi 475 ve 476 parsel sayılı sırasıyla 2.800 m2 ve 2.750 m2 yüzölçümündeki tarla niteliğindeki taşınmazlar, 1975 yılında yapılan tapulama sırasında davacı murisi adına tespit ve tescil edilmiş iken, 27.11.1992 tarihinde 15680/1881600 payı davacı adına kalan paylar da dava dışı diğer mirasçılar adına tescil edilmiş olup aynı tarihte davacı diğer mirasçıların payını satın alarak ve mevcut payı ile tevhit edilerek taşınmazların tamamı davacı adına tapuya kaydedilmiştir. Taşınmazların tapu kaydına 17.07.1991 tarih ve 763 yevmiye numaralı işlemle satılamaz şerhi konulmuştur.
    Mahkemece birleşen dosya davacısı Orman Yönetiminin davasının kabulü ile dava konusu taşınmazların tapusunun iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olup, hüküm bu yönüyle taraflarca temyiz edilmediğinden kesinleşmiştir. Tazminat istemi yönünden ise 4721 sayılı TMK"nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder.” hükmü yer almakta olup, 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi gereğince açılacak davalarda, zarardan Hazine sorumludur. Asıl davada, davacı yanca, Orman Yönetimine husumet yöneltilerek dava açıldığından Orman Yönetimi yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerekirken hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi ve tazminat davasında Orman Yönetimi ve Hazine arasında mecburi dava arkadaşlığı olmadığına ve Hazinenin sonradan davaya dahil edilmiş olmasının ona taraf sıfatı kazandırmayacağına göre de hakkında usûlunce açılmış bir dava bulunmayan Hazine aleyhine tazminata hükmolunması doğru görülmemiştir.
    Açıklanan bu husus gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dahili davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu yönden BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 24/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi