Esas No: 2022/1801
Karar No: 2022/3001
Karar Tarihi: 31.03.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/1801 Esas 2022/3001 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/1801 E. , 2022/3001 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; dava dışı ... Park Ltd. Şti.'nden19.03.2010 tarihinde ... park sitesinden bir daire satın aldığını, taşınmazın inşaatın başlama tarihinden itibaren on sekiz ay içerisinde teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, ancak şirketin daireyi tamamlamadan inşaatı terk ettiğini, daireyi tamamlayarak 01.07.2013 tarihinde oturur hale getirdiğini, daireyi satın almak için davalı bankadan 55.000 TL konut kredisi kullandığını, davalı banka ile dava dışı yüklenici şirket arasında garantör sözleşmesinin bulunduğunu, buna göre davalının da zararından yüklenici şirket ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğunu, ayrıca daireyi ancak 09.02.2015 tarihinde kiraya verebildiğini, buna göre davalı bankanın taşınmazı oturur vaziyete getirene kadar yaptığı masraflar ile taşınmazın teslim edilmesi gereken tarih olan 19.09.2011 tarihinden kiraya verildiği tarih olan 09.02.2015 tarihine kadar geçen sürede kira kaybından sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.500 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; ıslah ile talebini 57.376,40 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne, 51.066,40 TL’nin 3.500,00 TL'lik kısmının dava tarihinden, kalan kısmının ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davacının tüm ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı, davalı banka ile imzaladığı konut finansman sözleşmesine göre kullandığı kredi ile dava dışı şirketin inşa etmeyi üstlendiği siteden bir daireyi tapuda satın aldığını, dava dışı yüklenicinin taahhüt ettiği sürede daireyi zamanında tamamlayıp teslim etmediğini, daireyi kendi imkanları ile tamamlayarak 01.07.2013 tarihinde oturur hale getirdiğini ileri sürerek, kira kaybı ile birlikte dairenin tamamlanması için yaptığı tüm imalat harcamalarının davalıdan tazminini talep
etmiş, mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karar davalı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin (kapatılan) 19.06.2019 tarih, 2016/20787 Esas, 2019/7451 Karar sayılı ilamı ile sair temyiz itirazları reddedilerek, davacının mahkemece sözleşme kapsamında teslim edilmesi gereken tarih olan 19.09.2011 tarihi ile konutun davacının oturur vaziyete getirdiği tarih olan 01.07.2013 tarihine kadar geçen dönem için kira kaybının tahsilini talep edebileceği, bu dönem için kira kaybı belirlenerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, davacının karar düzeltme istemi Dairemizin 26.05.2021 tarih, 2020/8890 Esas, 2021/5478 Karar sayılı ilamı ile reddedilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, dava dışı inşaat şirketinden taşınmaz satın alan davacıya davalı banka tarafından kullandırılan kredi, niteliği itibariyle bir bağlı kredidir. Bu durumda, mahkemece davalı bankanın sorumluluğunun davacıya kullandırılan kredi miktarı ile sınırlı olduğunun kabul edilmesi gerekirken tüm bedel üzerinden yazılı şekilde karar karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK’un 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle hüküm kısmının birinci bendinde yer alan “Davanın KISMEN KABULÜNE, 51.066,40 TL alacağın, 3.500,00 TL'lik kısmına dava tarihinden itibaren kalan kısmına ıslah tarihi olan 29/04/2016 dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,” ifadesinin çıkarılarak, yerine “Davanın KISMEN KABULÜNE, 51.066,40 TL alacağın, 3.500,00 TL'lik kısmına dava tarihinden itibaren kalan kısmına ıslah tarihi olan 29/04/2016 dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, kullandırılan kredi miktarı ile sınırlı sorumlu olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,” söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün bu şekilde düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu davacı yönünden kapalı, kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu davalı yönünden açık olmak üzere, 31/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.