Esas No: 2022/1600
Karar No: 2022/2906
Karar Tarihi: 30.03.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/1600 Esas 2022/2906 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/1600 E. , 2022/2906 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; davacı tarafın temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; dava konusu 226 parsel üzerinde gecekondu yaptığını, davalı ... tarafından da gecekondu sahiplerine arsa tahsis edileceğinin ilan edildiğini, bunun üzerine belediyeye ait banka hesabına 20.12.1993 tarihinde 1.600 TL ve 21.03.1994 tarihinde 1.600 TL olmak üzere toplam 3.200 TL para yatırdığını, davalı tarafından arsalar tahsis edilmediği gibi ödediği bedelin de iade edilmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, dava tarihindeki rayiç değer karşılığı 10.000 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; dava konusu yerin Büyükşehir Belediyesinin kurulması ile birlikte Kepez Belediyesi sınırları içerisinde kaldığını, 775 ve 2981 sayılı Kanunlar kapsamında uygulama yapmakla görevli ve yetkili belediyenin Kepez Belediyesi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacının gecekondu arsası için yatırdığını beyan ettiği 3.200,00 TL’nin...Mah. Arsa Yapı Kooperatifinin hesabına yatırıldığı, davalı ... hesabına yatırılmış bir para bulunmadığı anlaşıldığı, bu nedenle belediyenin sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle, davanın husumetten reddine dair verilen karar, davacı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 27.06.2013 tarihli 2013/8846 E. 2013/11187 K. sayılı kararla; taşınmaza ilişkin tüm hak ve borçların Kepez Belediyesine geçtiği belirtilmiş ise de, bedeli tahsil eden davalı ... olduğu takdirde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade ile sorumlu olacağı gözetilerek karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Bozma kararına uyan mahkemece; davacının yatırdığı bedelin davalının memur maaş hesabına aktarıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin ispatlanmadığı, ödenen bedelden dolayı sebepsiz zenginleştiğinden, denkleştirici adalet ilkesine göre belirlenen bedelden sorumlu olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 1.204,35-TL'nin 21.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Davalının temyiz itirazları yönünden;
5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK'nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2021 tarihinden itibaren 4.270 TL'ye çıkarılmıştır.
Hükümle, karar altına alınan miktar temyiz eden davalı taraf yönünden karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 tarihli ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
Bu itibarla, davalı tarafın temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
2- Davacının temyiz itirazları yönünden;
Eldeki davada davacı, davalı belediyeye güvenerek arsa verileceği inancı ile arsa bedeli olarak 3.200.000 TL (yeni 3,2 TL) ödediği halde, taahhüt edilen arsanın verilmediğini ileri sürerek, zararının tazminini istemiştir.
Davalı belediyenin, davacıya ait gecekondunun da içinde yer aldığı 226 parsel sayılı taşınmazı gecekondu önleme bölgesi olarak ilan ettiği, akabinde aynı parsel içerisinde bulunan ... Mahallesinde kamulaştırma kararı alarak kamulaştırma bedelini belirlediği, bu kararlar öncesinde ..., ... ve ...mahallelerinde gecekondu sahibi olan (davacının da aralarında bulunduğu) yüzlerce kişinin 01.11.1993 – 31.12.1993 tarihleri arasında 3.200.000 TL'yi (yeni 3,2 TL) dava dışı...Mah. Arsa Konut Yapı Kooperatifinin banka hesabına yatırdığı, bu hesapta toplanan paranın da 504 sayılı KHK ile Büyükşehire dönüştürülen davalı belediyenin işçi ve memur maaşı hesabına aktarıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Bu durumda, bir kamu kurumu olan davalı belediyenin; davacının da aralarında bulunduğu gecekondu sahiplerine, kamulaştırmadan sonra arsa tahsis edileceği yönünde güven aşılamak suretiyle, tahsis edilecek arsalar karşılığında para topladığı sabittir. Davalı belediyenin kamuya sunduğu bu nitelikteki bir işlemde, devletin güvenilir olması asıldır. Arsa tahsisi yapılacağı ilanına güvenerek davalı belediyeye para yatıran davacı, davalı ... ile olan bu ilişkide edimini yerine getirmiş, davalı ... ise getirmemiştir. İfa, davalı belediyenin kusuru ile imkansız hale gelmiştir. Davalı belediyenin tahsisin yapılmadığını ileri sürmesi TMK'nın 2. maddesine göre hakkın kötüye kullanılmasıdır. Davalı ..., davacının zararını gidermelidir. Tazminat miktarı belirlenirken, davacının gerçek zararı esas alınmalıdır.
Buna göre; mahkemece, Kepez Belediyesi tarafından alınan 19.08.2010 tarihli Encümen Kararı ile davalı belediyenin davacıya taşınmaz tahsis etmeyeceği anlaşıldığından, davacı tarafın, ifanın imkansız hale geldiği 19.08.2010 tarihindeki arsanın rayiç değerini isteyebileceği dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde denkleştirici adalet ilkesine göre hüküm kurulması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz dilekçesinin REDDİNE, ikinci bentte açıklanan hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.