22. Hukuk Dairesi 2017/22055 E. , 2019/10594 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili, davacının davalı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş.’ye ait işyerinde diğer davalılar...Denizcilik ve... Gemi A.Ş. bünyesinde gemi yapımı işinde çalıştığını 2011 yılı Şubat ayı ile Aralık ayı arasındaki ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek söz konusu alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Taraflar arasında davalı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş’nin davacının işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davacı, ... Şirketi bünyesinde 2010 yılının Ekim ayından 2011 yılının Aralık ayına kadar gemi yapım işinde çalıştığını, diğer davalı iki şirketin davalı ... şirketinin taşeronu olduğunu ileri sürerek ödenmeyen ücret alacağının tahsilini talep etmiştir. Davalı ... Şirketi ise, diğer davalı şirketler ile arasında herhangi bir bağ bulunmadığını, şirkete ait tersanenin dava dışı ... adlı şirkete kiralandığını, diğer davalılar ile dava dışı ... şirketi arasında ilişki bulunsa dahi, davacının talep ettiği alacaklar yönünden davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğini savunmuştur. Mahkemece, emsal davalarda davalılardan ... Şirketi ile dava dışı ... Klavuzluk Römorkör Hizmetleri A.Ş. arasında ortaklar yönetimi açısından fiili ve hukuki irtibat bulunduğunun tespit edildiği, örneğin mahkemenin Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2010/41451 E. 2010/31187 K. Sayılı ilamı ile onanan bir başka dosyaya ait kararında da "genel olarak ... AŞ"ye karşı açılan işe iade davalarında, davalı ... ile birlikte ikinci veya üçüncü davalı olarak gösterilen dava dışı ...Gemi AŞ ve ... Klavuzluk A.Ş"nin sigorta ve ticaret sicil kayıtları, bu üç şirket tarafından o davalar nedeniyle verilen vekaletname ve dayanak belgeleri, eldeki davalarda dinlenen tanık beyanları, keşif ve bilirkişi raporları ile bu şirketlere karşı dava açan tüm davacıların beyanları ve dosyalara sunulan bazı davacılara ait işyerine giriş-çıkış kartlarının hep birlikte incelenmesinden; her üç şirketin merkez adresinin İstanbul olduğu, ... ve Ereğli Geminin kapı numarasına kadar aynı adreste, ...Geminin aynı adreste farklı bir kapı numarasında kurulu olduğu, ... ve ...Geminin Kdz.Ereğli tersaneler bölgesinde birbirine yakın mesafelerde gemi inşaa sahalarının bulunduğu, bu yerlerin şube olarak tescil edildiği, tersane girişlerinde ... ve ...Gemi Şirketlerine ait tabelaların bulunduğu, giriş kapılarının ana yol tarafında ve ayrı olduğu, ... Şirketinin tersane bölgesinde veya Kdz.Ereğlide başka bir yerde şubesinin veya işyerinin bulunmadığı, fiili olarak iş yaptığı herhangi bir sahanın keşifte gösterilemediği, çeşitli dava dosyalarında, Ereğli Gemiden iş alan taşeron şirketlerle imzaladığı ödünç işçi sözleşmelerinde "ödünç alan işveren" olarak veya alt işverenlik sözleşmesi imzalayan "asıl işveren" olarak ... şirketiyle karşılaşıldığı, üç şirketin de yönetim kurulu başkanının aynı kişi olduğu, yardımcılarının dönem dönem değişse de aynı kişiler oldukları, şirketlerin kurucuları, temsilcileri ve bir kısım ortaklarının aynı olduğu, çeşitli hisse devirleri ile ortakların kısmen değişebildiği, davacıların işyerine giriş çıkışta kullandığı kartların üzerinde ... İnşa San ve Tic.A.Ş ile Ereğli Şhipyard (Usmed)ın birlikte yazılı olduğu, bir kısım davacıların giriş çıkış kartlarında da ... A.Ş’nin alt kısmında Ereğli Shipyard, ödünç işçi/taşeron firma adının yazılı olduğu, bu kartlarla her iki kapıdan giriş çıkış yapabildikleri, davacının giriş çıkış kartında da taşeron firma adının bulunduğu yerde Tekno Marin yazılı olduğu anlaşılmıştır." denildiği, aynı dosyada yapılan keşif neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda da "davalı ... ve dava dışı ...Geminin aynı iş organizasyonu içinde iş yapan kurucuları, yönetici ve temsilcileri ve bir kısım ortakları aynı olan, aynı merkezden yönetilen ve Kdz.Ereğli’de aynı iş sahasında içiçe ilişkilerle gemi inşa işinde faaliyet gösteren şirketler olduğu, dava dışı ... şirketinin de merkez adresi, ortaklık yapısı, faaliyet konusu ve temsilcilerinin aynı olduğu, Ereğlide şubesinin ve işyerinin bulunmadığı ancak ... tersanesinde çalışan işçileri Ereğli Gemiden iş alan taşeronlardan ödünç almış gibi göstererek veya Ereğli Gemiden iş alan taşeronlarla alt işverenlik sözleşmesi imzalattırılarak iş ilişkisi kurulmaya çalışıldığı görülmüş, davalı ... vekilinin, ... şirketinin Ereğli Gemiden iş sahası kiralayarak iş yaptığı şeklindeki savunması, ... veya ...Gemi tersane sahasında ... şirketine ait kiralanan bir işyerinin de bulunmaması, davacılar ve tanıklarının Med Marinenin hiç bir yetkilisiyle karşılaşmadıklarını, ... yetkilileri ile muhatap olduklarını bildirmeleri karşısında kira ilişkisi savunmasının dayanaksız olduğu sonucuna ulaşılmış, davalı ... Geminin sonraki vekilinin başka benzer davalarda ileri sürdüğü Med Marinenin iş sahibi/ armatör olarak proje yapması ve proje bazda ... ile anlaşması şeklindeki anlaşma mahkemeye sunulmadığından mahiyetinin ne olduğu tam olarak anlaşılamamıştır." ifadelerine yer verildiği, davalı ... ile eldeki dava dosyasındaki...Denizcilik ve... Gemi şirketlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre asıl işveren olarak gözüken ... adlı şirket arasında ortaklar ve yönetim açısından fiili ve hukuki irtibat ve dolayısıyla organik bağ bulunduğunun anılan karar ile de tespit edildiği, daha önce emsal dosyalarda yapılan yazışmalarda da Vergi Dairesi kayıtlarından her iki davalı şirket merkezinin aynı olduğunun cevaben bildirildiği, ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulunun 06/05/2009 tarihli raporunda benzer hususların vurgulandığı, emsal dosyalarda alınan bilirkişi raporlarında davalı ... şirketi ve dava dışı ... şirketi arasında ortaklar ve yönetimi açısından filii ve hukuki irtibat ve organik bağ bulunduğunun anlaşıldığı, bu sebeple davacının ücret alacağından, davalılar...Denizcilik ve... Gemi şirketlerinin yanı sıra, davalıların Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında belirtilen asıl işveren ... şirketi ile arasında organik bağ bulunan davalı ... şirketinin sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır. Buna göre mahkemece, davacının sigorta kayıtlarının incelenmesinde davalı...Oflu adlı işverenden 30/06/2011 tarihinde çıkış kaydının bulunduğu, diğer davalı ... şirketine ise 14/07/2011 tarihinde giriş kaydının bulunduğu, bu haliyle anılan işverenlerin davacıyı alt işverenlik devri aşamasında devrettiğine dair somut kaydın bulunmaması sebebiyle ücret borçlarından her iki alt işverenliğin kendi dönemleriyle müstakil olarak, (dava dışı ... şirketi ile arasında organik bağ bulunan asıl işveren) ... şirketinin ise asıl işveren sıfatıyla sorumlu olacağı yönünde hüküm kurulmuştur.
Ne var ki, eldeki dosya yönünden yapılan inceleme ve araştırma eksiktir. Mahkemece her ne kadar, emsal kararlar ile emsal dosyalarda yapılan keşif neticesinde alınan bilirkişi raporlarına göre davalı ... A.Ş. ile dava dışı ... şirketi arasında organik bağ bulunduğu, davalı ... A.Ş.’nin ücret alacaklarından asıl işveren sıfatı ile sorumlu olduğu sonucuna varılmış ise de varılan sonuç dosya kapsamı ile örtüşmemektedir. Organik bağ ve asıl işveren alt işveren kavramları tamamen birbirinden farklı kavramlar olup, somut olayda Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davalı ... ve...Denizcilik şirketlerinin işçisi olarak görünen davacının ücret alacağından hangi gerekçeye göre davalı ... Şirketinin sorumlu tutulduğu açık değildir. Dosya kapsamında, uyuşmazlık konusu döneme ilişkin olarak dava dışı ... şirketi ile davalı ... A.Ş. ve bu şirket ile diğer davalı şirketler arasındaki ilişkiyi ispata yarar herhangi bir bilgi, belge veya sözleşme bulunmamaktadır. Yargılama sırasında tanık dinlenmemiştir. Dosyada mevcut Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre, ... Şirketinin... Gemi veya...Oflu ünvanını taşıyan alt işvereni yoktur. Ayrıca Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığınca dosyaya sunulan taşeron listesinde de, davalı şirketlerin yer almadığı tespit edilmektedir. Bu bakımdan eldeki davada, dava dışı ... Şirketinin davaya taraf olmadığı da göz önüne alınarak, davalı ... Şirketi ile diğer davalı şirketler arasındaki bağın netleştirilmediği, davalı şirketin diğer davalıların işçisi olan davacının ücret alacağından hangi sorumluluk esasına göre sorumlu tutulması gerektiğinin açıklığa kavuşturulmadığı anlaşılmakta olup, karar bu yönüyle hatalıdır. Eldeki davada taraflarca ileri sürülen iddialar ile savunmalar doğrultusunda, özellikle davalı şirketlere ait Ticaret Sicil Kayıtları, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları, davalılar arasındaki sözleşme ve kayıtlar ile taraflarca bildirilen tüm deliller toplandıktan sonra emsal dosyalar da dikkate alınarak uyuşmazlığın esasının çözümü gereklidir. Hal böyle iken, eksik inceleme ile hem davalı ... Şirketi ile dava dışı ... Şirketi arasında organik bağ bulunduğu, hem de davalı ... A.Ş.’nin talep edilen alacaklardan asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının aylık ücret miktarının belirlenmesi noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı dava dilekçesinde işyerindeki görevini ve aylık ücret miktarını bildirmeden, 2011 yılı Şubat ayı ile Aralık ayı arasında ödenmeyen ücret alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Dosya kapsamında davalı tarafından sunulan bir kısım ücret bordroları mevcut ise de, mahkemece bu ücret miktarı dikkate alınmadan emsal ücret araştırması yapılmak suretiyle davacının aylık ücretinin net 800,00 TL olduğu belirlenmiştir. Ne var ki, davacı dava dilekçesinde aylık ücret miktarını bildirmediği gibi, yargılama aşamasında da bordroda belirtilen ücretten daha yüksek ücret aldığını ileri sürmemiştir. Mahkemece bu yönde bir iddia ve talep olmadığı halde davacının aylık 800,00 TL net ücretle çalıştığının kabulü hatalıdır.
Ayrıca, dosyada mevcut Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacının 2011 yılının Haziran ayında 28 gün Temmuz ayında 12 gün, Ekim ayında 25 gün çalışmasının bildirildiği, aynı aylara ait imzasız ücret bordrolarında da sigorta kayıtlarındaki gün sayısı üzerinden ücret belirlendiği tespit edilmektedir. Bu halde, eksik gün bildirilmesinin sebebi araştırılmalı, davacının aylık ücretli işçi olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre ücret alacağı noktasında bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.