Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14910
Karar No: 2014/4427
Karar Tarihi: 27.03.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/14910 Esas 2014/4427 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2012/14910 E.  ,  2014/4427 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 19/04/2012
    NUMARASI : 2011/499-2012/192

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından Temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalanan aracın, 25.10.2009 tarihinde tek taraflı trafik kazası yapması sonucunda, bu araç içinde yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını ve %14 oranında maluliyete uğradığını, davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını belirterek 8.000,00 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde, davacıya ibraname karşılığında toplam 22.685,00 TL ödendiğini, bu nedenle müvekkilinin sorumluluğunun sona erdiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının 24.08.2010 tarihli ibraname ile 22.685,00 TL tazminatı alarak davalı şirketi tamamen ibra ettiğinin anlaşıldığı, davacının tüm zararının karşılandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Sorumluluğa İlişkin Anlaşmalar” başlıklı 111.nci maddesinde, tazminat miktarlarına ilişkin anlaşmaların iptali koşulu belirlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre, bu Kanun’da öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal
    edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir.
    Somut olayda; trafik kazası 25.10.2009 tarihinde meydana gelmiş, davacının, davalı sigorta şirketine vaki başvurusu üzerine davacıya 22.685,00 TL tazminat ödenmiş ve davacıdan 24.08.2010 günlü ibraname alınmış, eldeki bu dava 15.04.2011 tarihinde açılmıştır. Dava tarihinin 15.04.2011 olmasına göre, ibra belgesinin iptali için yasada öngörülen 2 yıllık dava açma süresi geçirilmeden eldeki bu davanın açılarak, ibra belgesinin kabul edilmediğine ilişkin irade açıklamasının yapıldığı anlaşılmaktadır.
    24.08.2010 tarihinde davacı ile davalı arasında “İbraname ve Tazminat Makbuzu” başlığı altında düzenlenen belgede; dava konusu olay nedeniyle davalı sigorta şirketince davacıya 22.685,00 TL. tazminat ödemesi yapıldığı, sigortacının poliçe yükümlülüğünü tamamen yerine getirdiği ve bu hasar sebebiyle davalı sigortacının gayri kabili rücu olarak tamamen ibra edildiği belirtilmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere bu düzenleme, davalının hukuki sorumluluğunu tamamen ortadan kaldıran bir belge niteliğinde olmayıp, bu belge ile ödeme yapıldığından makbuz niteliğinde kabul edilmesi gerekir. Buna göre, dava konusu zarar sebebiyle davalı tarafından yapılan ödeme için düzenlenen belge kısmi bir ibra olup, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile de davacının zararının tamamen karşılanmamış olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu durumda; mahkemece, öncelikle davacının yaralanmasına ilişkin tüm tedavi evrakının getirtilerek Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tesbit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun maluliyet raporunun alınması, davacının gelirinin araştırılması, maluliyet oranı ile gerçek
    gelir durumu belirlendikten sonra da yapılan ödemenin, ödeme tarihi itibariyle yetersiz olup olmadığının belirlenmesi gereklidir. Bunun için de zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, ödemenin yapıldığı tarihteki verilere göre davacının sürekli iş göremezlik zararının hesaplanması, ödenen miktar zararı karşılıyor ise talebin reddine, karşılamıyor ise karar tarihine en yakın tarih itibariyle yapılacak yeni hesaplamaya göre bulunan maluliyet zararından, davacıya yapılan sigorta ödemesinin ödeme günü ile tazminatın hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizi de hesaplanarak ödeme tutarı
    ile birlikte hesaplanan tazminattan indirilerek bakiyesine hükmedilmesi gerekirken, açıklanan yönler gözetilmeden eksik inceleme yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi