14. Hukuk Dairesi 2013/6477 E. , 2013/8019 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.07.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava konusu 542 ve 554 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne dair verilen 18.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vasisi 407, 431, 618, 1109, 542 ve 554 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen paylaştırma veya satış suretiyle giderilmesini istemiş yargılama sırasında 618 ve 1109 parsel sayılı taşınmazlar hakkında sehven dava açtıklarını, bunlar hakkındaki davalarından sarfınazar ettiklerini, 407 ve 431 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davaları ise takip etmeyeceklerini bildirmiştir.
Bir kısım davalılar, dava konusu 542 ve 554 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen paylaştırılmasını talep etmiştir.
Bir kısım davalılar ise, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmaya katılmamış, cevap vermemiştir.
Fen bilirkişi raporunda, dava konusu 542 ve 554 parsel sayılı taşınmazların aynen paylaştırmanın mümkün olmadığını bildirmiştir.
Mahkemece, dava konusu 542 ve 554 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, bu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, diğer taşınmazlar yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz etmiştir.
1-Hakim taraf teşkilini sağlamak ve infazı mümkün doğru hüküm kurmakla yükümlüdür. Bu husus kamu düzenine ilişkindir.
Davacı vasisinin dava konusu 554 parsel sayılı taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası açması konusunda vesayet makamından alınmış bir yetki kararı dosyada mevcut değildir. 4721 sayılı TMK"nın 462. maddesi uyarınca dava konusu 554 parsel sayılı taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası konusunda vesayet makamından yetki belgesi alınmadan bu taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Diğer yandan paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı ve elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi mallarda paydaşlar veya ortaklar arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdiren, birlikte mülkiyetten ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Ortaklığın giderilmesi davalarını biri veya birkaçı diğer ortaklara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi hükmü uyarınca davanın tarafları müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri kendi haklarıyla bağlı olarak hukuk dinlenilme hakkına sahiptir. Bu nedenle ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesi uyarınca belirlenecek tüm mirasçıların davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Dava konusu 542 parsel sayılı taşınmazda davacının murisi ... malik olup 554 parsel sayılı taşınmazda ise davacının murisi ... paydaştır.
Dosya içindeki Ula Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.05.2011 tarihli 2011/140-156 E.-K. sayılı ..."a ait veraset ilamı ile Ula Sulh Hukuk Mahkemesinin 29.04.2011 tarihli 2011/139-171 E.-K. sayılı ..."a ait veraset ilamı ve Ula Sulh Hukuk Mahkemesinin 04.01.2010 tarihli 2010/1-1 E.-K. sayılı ..."a ait veraset ilamı arasında çelişki mevcuttur. Davacının eşi ..."ın mirasçılarının davacı..., kardeşleri ..., ..., ... ile kardeşi ..."ın çocukları ..., ..., ... ve ... olduğu anlaşılmaktadır. Sağ kalan davacı eş, muris ..."ın anne baba zümresi ile birlikte mirasçı olduğundan muris ..."ın mirasının yarısına sahip olur. Ula Sulh Hukuk Mahkemesinin 29.04.2011 tarihli 2011/139-171 E.-K. ve Ula Sulh Hukuk Mahkemesinin 04.01.2010 tarihli 2010/1-1 E.-K. sayılı veraset ilamlarında doğru şekilde muris Sadettin"in miras payının yarısı davacı ..."a
verilmişken, Ula Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.05.2011 tarihli 2011/140-156 E.-K. sayılı veraset ilamında ise hatalı şekilde muris Sadettin"in miras payının tamamı davacı ..."a verilmiştir. Bu husus taşınmazın satış bedelinin doğru olarak dağıtılması için önemlidir. Mahkemece davacıya dosya içerisindeki veraset belgeleri arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla Ula Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.05.2011 tarihli 2011/140-156 E.-K. sayılı ..."a ait
veraset ilamının iptali ve hasımlı veraset ilamı alması için süre verilmelidir. Bu eksiklik giderilmeden satış bedelinin dağıtımında hatalı sonuç doğuracak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının yatıranlara iadesine, 27.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.