20. Hukuk Dairesi 2011/15408 E. , 2012/1831 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve davacı gerçek kişi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 257 ada 1 parsel sayılı 3700,80 m² yüzölçümlü taşınmaz, belgesizden tarla niteliği ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/3"er hisse ile davacı ve davalı gerçek kişiler adına, 257 ada 3 parsel sayılı 581,16 m² yüzölçümlü taşınmaz köy tüzelkişiliği adına tespit edilmiştir. Davacı gerçek kişi, trampa ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasıyla tespitin iptali ile adına tescilleri istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında Hazine, çekişmeli taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır. Mahkemece davanın KISMEN KABULÜNE ve dava konusu 257 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline, 257 ada 3 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ..."in orman bilirkişisi..."la müşterek verdiği 07.06.2011 tarihli rapora ekli ek-1 nolu krokide kırmızıya boyalı 253,45 m²"lik kısmın ... Çayının devamı olduğundan tespit harici bırakılmasına, geri alan 327,71 m²"lik kısmının davacı gerçek kişi adına tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve davacı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 6831 sayılı Yasaya göre 12.09.1985 tarihinde yapılıp 03.04.1986 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece, dava konusu 2571 ada 1 sayılı parsel ile 257 ada 3 sayılı parselin 327,71 m²"lik bölümünün özel mülkiyete tabi olduğu ve davacı yararına 3402 sayılı Yasanın 12. maddesi uyarınca zilyetlikle kazanım şartlarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da, yapılan inceleme ve araştırma karar vermeye yeterli ve elverişli değildir. Şöyle ki; çekişmeli 257 ada 1 ve 3 sayılı parseller ... Çayına sınır olmalarına rağmen aktif çay yatağı olup olmadıkları hususunda jeoloji mühendisi bilirkişi tarafından inceleme yapılmamış, davacı gerçek kişi trampa iddiasına dayandığı halde bu ve taksim yönünden kanaat oluşturmaya yeterli araştırma yapılmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece bir jeoloji mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, dava konusu taşınmazların farklı yerlerinden toprak numuneleri alınmalı, sınır bulundukları ... Çayının devamı niteliğinde aktif dere yatağı olup olmadıkları, dere yatağından kazanılıp kazanılmadıkları belirlenmeli; hakim gözetiminde taşınmazların ve geniş çevresinin fotoğrafları çekilerek dosyaya konulmalı; zilyetliğin ve davacının trampa iddiası ile taksimin tespiti yönünden tanık beyanlarına başvurulmalı; taşınmazların öncesinin ne olduğu, zilyedliğin hangi tarihte başlayıp kimler tarafından ne
biçimde sürdürüldüğü, davalı yerlerdeki kullanımın ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların zilyedlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları saptanmalı; mirasçılar yönünden geçerli bir taksim olup olmadığı araştırılmalı, uzun süreli kullanımın paylaşıma karine teşkil ettiği gözönünde bulundurulmalı; tüm kanıtlar toplanıp birlikte değerlendirilmeli; oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Belirtilen hususlar gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 13/02/2012 günü oybirliği ile karar verildi.