Esas No: 2021/4796
Karar No: 2022/2561
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/4796 Esas 2022/2561 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2021/4796 E. , 2022/2561 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 35. HUKUK DAİR
İLK DERECE
MAHKEMESİ : HENDEK SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen karar, davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 22/03/2022 tarihinde davalı vekilleri Av. ... ve Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile 01/08/2003 başlangıç tarihli ve on yıl süreli kira sözleşmesini imzaladığını davalının 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin kira borcunu ödemediğini, bu amaçla başlattığı icra takibine davalı haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; vaki itirazın iptalini, lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı; 10/07/2007 tarihinde ticari faaliyetine son vermesi neticesinde fabrikayı boşalttığını, akabinde davacının 22/08/2007 tarihinde kira sözleşmesini feshettiğini ve fiilen de fabrikaya girerek kullanmaya başladığını, sözlü olarak kira sözleşmesini sona erdirerek kiralananda fiili hakimiyet kurmak suretiyle zilyetliği devraldığını, bu tarihten sonra kiralananı kullanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; sözleşmeye göre davalı veya davacı tarafından fesih yapıldığına ve kiralananın ticari faaliyet sonlandırılması neticesinde fiilen boşaltılarak anahtar tesliminin kiralayana yapıldığına ilişkin dosya kapsamında bir delil bulunmadığı, kira sözleşmesinin talebe konu yılları da kapsayacak şekilde geçerliliğini koruduğu, mevcut kira sözleşmesine göre icra takibine konu kira bedellerinin ödendiğine ilişkin ispat yükünün davalıda olduğu, ödemelere ilişkin ispatın ise davalı tarafından yapılamadığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının itirazın haksız bulunması ve alacağın likit oluşundan ötürü asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tanzimatının davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davalı kiracının, mecurun tahliye edildiğini, takip ve dava konusu kira bedellerini ödeme olgusunu ispat külfetini yerine getiremediği gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Dava yabancı para cinsinden olan kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İİK'nın 67/2 maddesi uyarınca hükmedilecek icra inkar tazminatının, takip konusu yabancı paranın Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının takip tarihindeki döviz kurlarına göre belirlenecek Türk Lirası karşılığı tespit edilip bu miktar üzerinden tazminata karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde yabancı para cinsinden talep edilen asıl alacak üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 3. bendinde yer alan "Davalının itirazın haksız bulunması ve alacağın likit oluşundan ötürü asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tanzimatının davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine" ifadesi çıkartılarak yerine "Asıl alacak 200.000 USD'nin icra takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı üzerinden hesaplanacak % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine," ifadesinin yazılmasına hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 22/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.