Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5404
Karar No: 2022/2608
Karar Tarihi: 22.03.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/5404 Esas 2022/2608 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/5404 E.  ,  2022/2608 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
    ..

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen kiralananın tahliyesi ve kiracılık sıfatının tespiti davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın redddine yönelik olarak verilen hüküm, davalılar/birleşen davada davacılar vekili tarafından duruşmalı, davacı/birleşen davada davalı vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 22/03/2022 tarihinde gelen davacı/birleşen davada davalı vekili Av. ... ile davalılar/birleşen davada davacılar vekili Av. ...'in sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra; işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı Bakanlık asıl davada; davalılar ile 01/07/2009 başlangıç tarihli ve 1+1+1+1+1 olmak üzere en fazla beş yıl olacak şekilde kira sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin konusunun "Gümüldür A tipi mesire yeri kapı girişi, 104 adet çadır konaklaması, büfe, kır gazinosu+büfe, fırın ve saha temizliği işleri işletmeciliği" olduğunu, 22/04/2014 tarihinde yapılan kontrollerde davalıların sözleşme hükümlerine aykırı olarak kiralanan alanda eklentiler ve yapılar yaptığının, alana konteynerler ve bungalovlar bıraktığının tespit edildiğini, bahsedilen hususların akde aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek; kira sözleşmesinin feshi ile davalıların kiralanandan tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar; yapılan tadilatların ortaya çıkan ihtiyaçlar, ziyaretçilerin can ve mal güvenliği ve doğal örtüyü koruma amaçlı bakım ve onarım niteliğinde olduğunu savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece; kiralanan alanın sözleşmeye aykırı kullanıldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalıların temyizi üzerine Dairemizin 03/10/2018 tarihli ve 2018/2688 E. 2018/9525 K. sayılı
    kararıyla; davalıların sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, akde aykırılık olarak tespit edilen hususların kira süresinin uzatıldığının tespitine ilişkin kesinleşen dava dosyasında tespit edilen kiralanan alandaki tadilat ve imalatlar kapsamında kalıp kalmadığı hususunda değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
    Bozma sonrası asıl dosya ile birleştirilen davada davacı kiracılar; 09/09/2015 tarihli ihtarname ile kira sözleşmesi ve eklerine aykırılıktan sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini ileri sürerek; fesih işleminin hukuka aykırı olması sebebiyle kiracılık sıfatının tespiti ile muarazanın menine karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı Bakanlık; yapılan iş ve işlemlerin hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; asıl davada davalıların, davacının izni olmaksızın kiralanan yeri değiştirdiği ve yapı ve eklentiler yaptığı, tespit edilen bu hususların İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/642 Esas 2015/241 Karar sayılı dava dosyası arasında bulunan ve davacı idare tarafından da kontrolü yapıldığı bildirilen inşaat imalat işlerinden olmadığı gerekçesiyle akde aykırı davrandığı sabit olan davalının kiralanandan tahliyesine, birleşen davada ise kiralananın özen yükümlülüğüne ve sözleşmeye aykırı olarak kullanıldığının tespit edilmesi karşısında davalı idarenin feshinin haklı olduğu ve kiracının kiracılık sıfatının bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar/birleşen davada davacıların temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı Bakanlığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    HMK’nın 297. maddesi ile mahkemece verilecek hükmün kapsamı belirlenerek, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir.
    Buna göre somut olayda; asıl dava, taraflar arasındaki kira sözleşmesi uyarınca kiralanan yerin sözleşmeye aykırı kullanımı nedeniyle kira sözleşmesinin feshi ile kiralananın tahliyesi talebine ilişkin olup, mahkemece kiralanan alanın sözleşmeye aykırı kullanıldığı tespit edilerek davanın kabulüne ve davalının kiralanandan tahliyesine karar verildiği, tahliyeye ilişkin kararın sözleşmenin feshini de içerdiği, ayrıca davalılar birden fazla olup hükmedilen vekalet ücretinden sorumluluklarının müşterek ve müteselsil olduğu, bu nedenlerle mahkemece asıl davanın kabulü ile taraflar arasındaki kira sözleşmesinin feshine ve davalıların kiralanandan tahliyesine, hükmedilen vekalet ücretinin de davalılardan müşterek ve müteselsilen alınmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde asıl davanın kabulü ve davalının tahliyesine yönelik hüküm kurulmakla yetinilmesi, ayrıca asıl davada hükmedilen vekalet ücretinin davalıdan tahsiline yönelik hüküm kurulması suretiyle infazda tereddüt yaratılmış olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
    3-Asıl davada hükmedilen karar ve ilam harcı yönünden resen yapılan incelemede;
    Yargılama harçları ve giderleri, kural olarak davada haksız çıkan (aleyhine hüküm verilen) tarafa yükletilir (HMK md 326.). Davada haksız çıkan tarafa yükletilecek olan yargılama harç ve giderleri, hem davayı kazanan tarafın daha önce peşin olarak ödediği, hem de (karar ve ilam harcı ve Devlet Hazinesi tarafından peşin olarak ödenen giderler gibi) devlete ödenmesi gereken harçlar ve giderlerdir.
    Dava niteliği itibariyle konusu para ile değerlendirilebilen davalardan olduğundan yukarıda açıklandığı üzere Harçlar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca tahliye davası yönünden bir yıllık kira bedeli üzerinden belirlenen karar ve ilam harcının davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken, davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına yönelik hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    Ne var ki, yukarıda ikinci ve üçüncü bentlerde açıklanan bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıları/birleşen davada davacıların temyiz itirazlarının reddine; ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının asıl davaya ilişkin (1) numaralı bendinin (a), (b) ve (c) alt bentleri çıkartılarak yerlerine sırasıyla;
    "a- Davanın KABULÜ İLE, 01/07/2009 tarihli kira sözleşmesinin feshine ve kiracıların kiralanan yerden TAHLİYESİNE,
    b- Dava değerine göre alınması gereken 20.574,86 TL karar ve ilam harcının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
    c- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT' ye göre yıllık kira bedeli üzerinden hesap ve takdir edilen 29.533,89 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya VERİLMESİNE", alt bentlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılar/birleşen davada davacılardan alınıp, davacı/birleşen davada davalıya verilmesine, 19.074,85 TL bakiye temyiz harcının davalı/birleşen davada davacılara yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi