Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5430
Karar No: 2022/2564
Karar Tarihi: 22.03.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/5430 Esas 2022/2564 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/5430 E.  ,  2022/2564 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekili tarafından duruşmalı, dahili davalılar vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 22/03/2022 tarihinde taraflardan kimsenin gelmediği anlaşılmakla işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; yetkilisi olduğu ...İnşaat Ltd. Şti ile davalı arasında 20/08/2001 tarihinde kira sözleşme düzenlendiğini, sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzaladığını, kira sözleşmesine konu taşınmaz üzerinde tesis yapıldığını ve bedelinin 25.000 USD olarak belirlendiğini, şartları oluştuğu halde tesisin bedelinin halen ödenmediğini, tesislerin bedelinin tahsili için yapılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; vaki itirazın iptali ile takibin devamına, lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı; davanın zamanaşımına uğradığını, davacının sözleşme hükmünü yanlış yorumladığını, kiralanana yapılan masrafların istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davanın açıldığı İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın kısmen kabulüne ilişkin karar, tarafların temyizi üzerine, Yargıtay (kapatılan) 6. Hukuk Dairesince verilen 07/04/2016 tarihli ve 2015/7889 Esas 2016/2833 Karar sayılı kararla; davanın kiralanana yapılan faydalı masrafların tahsili istemine ilişkin olduğu, dava 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak görevsizlik kararı verilmiştir.
Görevli mahkemece; davanın kısmen kabulü ile icra takibine davalı tarafından yöneltilmiş olan itirazın kısmen iptaline, 25.000 USD üzerinden takibin devamına, fazlaya dair talebin reddine, alacak yargılama gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların sair temyiz itirazların
2) Dava konusu icra takibinde yabancı para cinsinden olan alacağa yıllık % 9 faiz talep edilmiş olup 3095 sayılı Kanunu'nun 4/a maddesinde; sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanacağı kabul edilmiştir.
Bu nedenle mahkemece; asıl alacağa 3095 sayılı Kanunu'nun 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının Dolar ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Bundan ayrı, İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 67. maddesinin ikinci fıkrası gereğince; icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötü niyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Somut olayda; davaya dayanak yapılan sözleşmede, davacı tarafından yapılan tesislerin bedeli 25.000 USD olarak belirlenmiş olup takip konusu alacak, davalı borçlu tarafından tespit edebilir durumdadır. Bu nedenle alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü ile İİK'nun 67. maddesi gereğince kabul edilen alacak talebi yönünden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi, gerekirken, davacı tarafın icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması HUMK' nın 438/7. maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan " 25.000 USD üzerinden takibin devamına " ifadesinden sonra gelmek üzere " asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunu' un 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının Dolar ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının (yıllık %9 faizi aşmamak üzere) uygulanmasına, " ifadesinin eklenmesine; yine hüküm fıkrasının ikinci bendinde yer alan " Alacak yargılama gerektirdiğinden, icra inkar tazminatı talebinin reddine," ifadesi çıkarılarak yerine " Asıl alacak 25.000 USD' nin icra takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı üzerinden hesaplanacak % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine," bendinin eklenmesine hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.














Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi