Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/3880
Karar No: 2022/1351
Karar Tarihi: 23.02.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/3880 Esas 2022/1351 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2019/3880 E.  ,  2022/1351 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suçlar : Taksirle öldürme, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal, şantaj
    Hükümler : 1- Sanık ... hakkında taksirle öldürme suçundan CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat
    2- Sanıklar ... ve ... hakkında görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan TCK’nın 134/2, 53. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet 3- Sanıklar ... ve ... hakkında şantaj suçundan TCK’nın 107/1, 52/2, 53, 63. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
    Temyiz Edenler : Sanıklar ... ve ... müdafii ile katılan ... vekili
    Taksirle öldürme suçundan sanık ...’ın beraatine ilişkin hüküm, katılan ... vekili tarafından, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal ve şantaj suçlarından sanıklar ... ve ...’ın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar ... ve ... müdafii ile katılan ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    A) Sanıklar ... ve ... hakkında görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal ve şantaj suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan ... vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Dosya kapsamına göre, mağdur ...’nin intihar ederek, siyanür zehirlenmesi sonucu öldüğü iddialarına dayalı olarak başlatılan adli soruşturma sonunda, sanıklar ... ve ...’ın, mağdur ... ölmeden önce, mağdur ...’ye yönelik görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal ve şantaj suçlarını işledikleri iddiasıyla kamu davaları açıldığı olayda;
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 237. maddesine göre, mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanların, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikayetçi olduklarını bildirerek davaya katılabilecekleri, katılma hakkının niteliği itibarıyla kişinin sadece kendisinin kullanabileceği, başkasına devredilemeyen ve miras yoluyla geçmeyen şahsa sıkı surette bağlı haklardan olması nedeniyle katılma konusunda asıl hak sahibinin kural olarak suçun mağduru veya suçtan zarar görenin bizzat kendisinin olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 243. maddesinin birinci fıkrası gereğince kamu davası açıldıktan sonra katılanın ölmesi durumunda mirasçılarının katılanın haklarını takip etmek üzere davaya katılabilecekleri, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 131. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ise sadece hakaret suçlarında mağdurun şikayet etmeden önce ölmesi durumunda ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafından şikayette bulunulabileceği hususları birlikte değerlendirildiğinde; sanıklar ... ve ... hakkında katılan ...’nin kızı olan mağdur ...’ye yönelik görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal ve şantaj suçlarından kamu davaları açılmış olup, suç tarihi itibariyle 18 yaşından büyük ve medeni hakları kullanmaya ehil mağdur ...’nin, sanıklar ... ve ...’ı şikayet etmeden ve kamu davasına katılmadan önce ölmesi karşısında, anılan suçların mağduru olmayan ve anılan suçlardan dolayı doğrudan zarar görmeyen şikayetçi Nune’nin bu suçlardan açılan davalara katılma hakkı bulunmadığı gözetilmeksizin, taksirle öldürme suçunun yanı sıra görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal ve şantaj suçlarını da kapsar şekilde davaya katılmasına karar verilmiş olması hukuki değerden yoksun olup, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal ve şantaj suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerini temyiz yetkisi vermeyeceğinden, katılan ... adına vekili tarafından yapılan temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE,
    B) Sanık ... hakkında taksirle öldürme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan ... vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    ... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 29.06.2012 tarihli iddianamenin kapsamına göre, sanık ...’ın, babasının komşusu olması nedeniyle tanışıp, arkadaş olduğu ve ilerleyen süreçte evlenmeyi düşündüğü katılanın kızı olan 23 yaşındaki ... uyruklu ... ile cinsel ilişkiye girdikleri ve beraber oldukları sırada, kameralı cep telefonu ile gizlice çekim yaparak kaydettiği ...’nin cinsel ilişki esnasında çıkardığı sesleri ve bulundukları odadaki çıplak görüntüsünü içeren kaydı, annesi ve ağabeyi ile birlikte ikamet ettikleri evdeki masaüstü bilgisayara aktarıp, ağabeyi ile paylaşmasının ardından, sanık ...’ın ağabeyinin, ...’ye, kendisi ile de cinsel ilişkiye girmediği takdirde söz konusu kaydı erkek kardeşine ifşa edeceğini söylediği ve teklifine olumlu yanıt alamayınca söz konusu kaydı 26 Şubat 2012 Pazar günü gündüz saatlerinde ...’nin erkek kardeşine izletip, hafıza kartına yükleyerek, ona verdiği, bu nedenle kızgın bir şekilde eve dönen ...’nin erkek kardeşinin, aynı gün saat 18.00 sularında eve gelen ... ile tartışıp, ona ... attığı ve hafıza kartındaki kaydı izlettiği, sanık ...’la görüşmemesi için onun cep telefonunu sakladığı, ...’nin ise kaydın üvey babası ve başkaları tarafından görülebileceği endişesiyle hafıza kartını alıp, yuttuğu, ertesi gün sabah 09.30 sularında, işyerine bir poşet siyanürle gelip, ailevi sorunlarından dolayı intihar edeceğini söyleyen ...’ye, işyeri arkadaşı tanık ... ve ustasının intihar kararından vazgeçmesi için telkinde bulunup, tanık ... tarafından siyanürün çöpe atılmasından bir süre sonra, sanık ...’ı telefonla arayan ...’nin, ona, erkek kardeşinin ilişkilerini öğrendiğini, görüntülerini görüp, kendisine ... attığını, cep telefonunu elinden aldığını, çok bunaldığını, başka yerlere kaçıp gideceğini ve yaşamına son vereceğini söylediği, sanık ...’ın ise “Canını sıkma, saçmalık yapma, her şey düzelir” gibi sözler söylediği, aynı gün işyerinden çıkıp eve gelen ve ...’nin durumundan kaygılanan tanık ...’in, ... ile ortak arkadaşları olan tanık ...’a haber vermesiyle tanık ...’un akşam saat 22.00-23.00 sularında ...'nin evine gidip, onunla konuşarak, onun moralini düzeltmeye çalıştığı; ancak, ertesi gün ...’nin işyerine gelmediği ve çalıştığı gümüşçü atölyesinden temin ettiği anlaşılan siyanürü içmesi sonucu 28 Şubat 2012 Salı günü gündüz saatlerinde evinde ölü olarak bulunduğu iddialarına konu olayda;
    Sanık ...’ın, ...’nin kendi canına kıyabileceği öngörülebilir bir netice olmasına ve hatta bunu açıkça söylemesine rağmen ona yönelik eylemlerinin doğurduğu olumsuz sonuçları telafi etmek yerine, “Canını sıkma, saçmalık yapma, her şey düzelir” gibi umursamaz ve evlenmek istemediğini ima eden söz ve tavırlarını sürdürerek, haksız ve ağır davranışlarıyla sürüklediği bunalım sonucu onun intihar etmesine neden olmasından dolayı sanık ... hakkında görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal ve şantaj suçlarının yanı sıra TCK’nın 85/1. madde ve fıkrasındaki taksirle öldürme suçundan da kamu davası açılmış ise de,
    Sanık ...’ın; “…... her ilişkiden sonra ağlıyordu, ilk iki ilişkide sonra neden ağladığını sorduğumda önemli bir şey yok diyerek geçiştirdi. Son ilişkimizden sonra yine ağladı, ben ısrarla neden ağladığını sorunca üvey babasının kendisine cinsel tacizde bulunduğunu, sürekli rahatsız ettiğini ve son yılbaşı gecesi evde yalnız bulundukları sırada üvey babasının kendisine zorla tecavüz ettiğini anlattı. Bende kimseye zorla tecavüz edemez, neden kimseye söylemedin dediğimde ‘Annemin mutluluğu bozulmasın diye kimseye anlatmadım, üstelik Türkiye'de kaçak kaldığımız için polise de gidemedim.’ dedi. Ayrıca üvey babasıyla evli gözüktüğünü, Türkiye'ye gelebilmek için soyadı değişsin diye üvey babasıyla formalite evlilik yaptığını ve onun soyadını taşıdığını anlattı. Bende bu olay büyüdükten sonra artık kendisiyle evlenemeyeceğimi söyledim. Bunun üzerine ... yine ağladı, bir müddet oturduk, sonra ayrılıp evine gitti…” biçimindeki savunması, tanık ...’in; “…... ölmeden önce Pazartesi günü birlikte çalıştığımız işyerine geldi, biraz geç gelmişti, yanında torba içerisinde siyanür vardı, bende siyanürü kullanarak intihar edeceğini söyleyince siyanür torbasını alarak çöp içerisine attım. ... bir gün öncesinde de saat 16:30 sıralarında telefon ile aramıştı, telefonda ... isimli arkadaşı ile birlikte olduğunu, birlikte şarap içtiklerini, çok mutlu olduğunu söylemişti, Pazartesi günü yani olaydan birgün önce öğlen saatlerinde birlikte olduğumuzda para bulması gerektiğini, babasının parasını tramvayda kaybettiğini söyledi. ... gününe kadar 600 TL para bulması gerektiğini, başka arkadaşlardan da 800-400 TL gibi rakamlar içeren borç para talep ettiğini öğrendim… Salı sabahı internetten kendisine ulaşmak istedim; ancak, internetteki profil görüntüsünde Hz. İsa'ya açılan kapı gibi bir ışık vardı, bana bundan bahsetmişti, bende tedirgin oldum; ancak, evini bilmediğim için gidemedim. Ayrıca… ... bana üvey babasının kendisine cinsel saldırı ve tecavüz boyutunda olan saldırılarda bulunduğunu bana söylemişti, bundan dolayı evden ayrılmak istediğini, bir süre ...'da veya bende kalmak istediğini söylemişti. ... bana birkaç defa üvey babasının tecavüz ettiğini söylemişti, ... üvey babasının nikahlı eşi gibi gözüküyormuş, durumu annesine anlattığında annesinin kendisine inanmayacağını bana söylemişti. ... vefat etmeden 10 gün kadar öncesinde ... ile benim yanımda… bir telefon görüşmesi yaptı, ...'a, ‘... babam bizi ofise giderken gördü, ne yapacağız, evleneceksek evlenelim, ben artık babamın baskılarına dayanamıyorum’ dedi. Ancak babasının kendisine yaptığı tacizden telefon sırasında bahsetmedi. ...’a daha sonradan üvey babasının tacizinden bahsetmiş mi onu bilemiyorum…”, tanık ...’un; “…... beni … arayarak ...’nin moralinin bozuk olduğunu, çantasında siyanür maddesini bulduğunu, fakat siyanürü çantasından gizlice alarak çöpe attığını, intihar edebileceğini söylemesi üzerine hemen kendisinin ikamet ettiği… adrese… gittim. Kendisinin yanında… kardeşi ve ismini bilmediğim babası bulunmaktaydı. Kendisiyle görüştüm. Neden siyanür maddesi aldığını sorduğumda işyerinden çıkmak için böyle bir şey yaptığını, ailesine para göndermesi gerektiğini, fakat maddi sıkıntılarından dolayı para gönderemediğini, bu sebeple moralinin bozuk olduğunu, işyerinden çıkmak istediğini, fakat intihar etmek gibi bir isteğinin olmadığını bana anlattı. Ben de durumunu gayet iyi görünce birer kahve içtikten sonra evden ayrıldım…”, “…Üvey babası ile ...'nin arasında anlaşmazlık vardı, ikisi de birbirinden çok fazla hoşlanmazlardı…”, ...’nin üvey babası olan tanık ...’in; “…...'nin annesiyle sonradan evlendim. Olay günü her zaman olduğu gibi öğlen saat 12.00 sıralarında yemek yemek için eve gittim. Gittiğimde evde lambalar yanıyordu, normalde evden en son ... çıktığı için lambaları söndürür çıkardı. Bu nedenle evde kim var diye hemen evin içini bir gözledim. ... mutfak kısmında buzdolabının yanında yüzüstü yerde yatıyordu, hemen onu sırtüstü çevirdim, gözkapakları titriyordu, nefes almıyordu, ona soluk alsın diye ellerini göğsünün üstüne getirip, elimle göğsüne bastırdım, o anda boğazından hafif bir hırıltı şeklinde nefes çıktı. Başka hiç bir hareketi olmadı. Başında durdum, elleri buz gibi soğumuştu. Tüm vücudu soğumuştu. Sadece alnında hafif bir sıcaklık vardı. Hiç bir hayat belirtisi yoktu. Ben kucaklayıp içerideki yatağın üzerine uzattım ve ancak ...'de hiç bir hayat belirtisi yoktu. Hemen kardeşine haber verdim, daha sonra arkadaşı ... da geldi, ancak ... çoktan ölmüştü. Polise haber verdik. Olay böyle oldu. ... neden canına kıydı, onun nedenini bilmiyorum. ... benim üvey kızımdı, daha önce ... ihlali nedeniyle Türkiye'den sınır dışı edilmişti. Tekrar Türkiye'ye gelemiyordu, gelebilmesi için benimle ...'da nikah yaptık…” biçimindeki anlatımları, dosyada mevcut diğer deliller ile birlikte değerlendirildiğinde;
    Daha önce ... ihlali nedeniyle Türkiye'den sınır dışı edilip, tekrar Türkiye'ye gelebilmesi ve soyadının değişmesi için üvey babası ile ...'da evlenen, maddi ve üvey babası ile yaşadığı cinsel ve ailevi sorunlarından dolayı bunalıma girip, üvey babası ile birlikte kaldığı evden ayrılmak isteyen, sanık ...’ı henüz telefonla aramadan önce işyerine bir poşet siyanürle gelip, ailevi sorunlarından dolayı intihar edeceğini söyleyen ve işyeri arkadaşı tanık ... ile ustası tarafından bu kararından vazgeçmesine yönelik telkinde bulunulan, aynı gün sanık ...’la telefonla görüştükten sonra, akşam saatlerinde evine gelen arkadaşı tanık ...’a intihar etme gibi bir niyetinin bulunmadığını ifade eden ...’yi, telefonla arandığında teskin etmeye çalışan ve ertesi gün neticelenen olayı önlemek bakımından mevcut şartlarda herhangi bir tedbir alması mümkün olmayan sanık ...’ın, üvey babası ile evli olan 23 yaşındaki ...’nin intihar ederek siyanür zehirlenmesi sonucu ölmesine neden olacak dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı herhangi bir davranışının bulunmaması karşısında, sanık ...’a yüklenen taksirle öldürme suçunun yasal unsurlarının oluşmamasından dolayı sanık ... hakkında beraat kararı verilmesine ilişkin yerel mahkemenin kabulünde dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin hukuka aykırı olarak beraat kararı verildiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanık ... hakkında beraat hükmü kurulurken, uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. madde ve fıkrasına uyulmaması,
    Kanuna aykırı olup, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının “1a” rakam ve harfiyle gösterilen bölümünün ikinci paragrafındaki “sanığın” ibaresinden sonra gelmek üzere, hükme, “CMK'nın 223/2-a madde, fıkra ve bendi gereğince” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    C) Sanıklar ... ve ... hakkında görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar ... ve ... müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanık ...’ın, katılan ...’nin kızı olan 23 yaşındaki mağdur ... ile cinsel ilişkiye girdikleri ve beraber oldukları sırada, kameralı cep telefonu ile gizlice çekim yaparak kaydettiği mağdur ...’nin cinsel ve fiziksel mahremiyetine ilişkin videoları, annesi ve ağabeyi ile birlikte ikamet ettikleri evdeki masaüstü bilgisayara aktarıp, ağabeyi ile paylaştığı, sanık ...’ın ağabeyi olan diğer sanık ...’ın da, söz konusu videoları, 26 Şubat 2012 Pazar günü ...’nin erkek kardeşine izletip, hafıza kartına yükleyerek, ona verdiği, daha sonra, ...’nin, bu nedenle erkek kardeşi ile tartışıp, hafıza kartını yuttuğu ve intihar ederek, 28 Şubat 2012 Salı günü siyanür zehirlenmesi sonucu evinde ölü olarak bulunduğu iddialarına dayalı olarak yürütülen adli soruşturma kapsamında, ölen ...’ye, Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi tarafından 29 Şubat 2012 tarihinde yapılan otopsi esnasında, ... marka 2 GB micro SD hafıza kartının ölenin ince bağırsağında olduğunun tespit edildiği, söz konusu hafıza kartı muhafaza altına alınıp, Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildikten ve hafıza kartındaki kayıtlar CD’ye aktarılıp, Cumhuriyet savcısı ve zabıt katibi tarafından incelendikten sonra, “… isimli klasörün içerisinde 3 adet video dosyası olduğu görüldü, Birinci dosya açıldığında 1,47 dakikalık bir video dosyası olduğu, dosyanın ilk 1,28 dakikasında ekranın siyah renkli olduğu, hiçbir şey gözükmediği; ancak, bir bayan ile bir erkek arasında kısa süreli konuşma sesleri olduğu, arka planda, televizyondan geldiği tahmin edilen müzik çaldığı, hemen akabinde merhume N.M.nin giyinik vaziyette pencere önünde telefonla konuşurken çok kısa bir görüntü olduğu, görüntülerin bir örtünün altından acele ile kaydedilmiş olduğu görüldü. İkinci dosya açıldığında; yaklaşık 6,20 dakikalık video dosyasının ilk 4,5 dakikasında ekranın siyah renkli olduğu, hiçbir şey gözükmediği, ancak bir bayan ile bir erkek arasında kısa süreli konuşma sesleri olduğu, arka planda, televizyondan geldiği tahmin edilen konuşma sesleri ve müzik çaldığı, hemen akabinde seks halinde olan bir bayanın çıkarabileceği tarzda seslerin duyulduğu, bu seslerin bir süre sonra kesildiği, bayan ile erkek arasında kısa bir konuşmadan sonra aynı seslerin tekrar ve daha yüksek seviyede olduğu görüldü, müzik sesinin devam ettiği, bu tür sesler bittikten hemen sonra ekrana görüntü geldiği ve merhumenin boydan çıplak vaziyette telefonla konuştuğu, bu görüntülerin yaklaşık 2,5 dakika olduğu görüldü. Kayıt yapan cihazın bir örtü altına konulmuş olduğu, önceleri görüntü olmadan ses kaydı yaparken, merhumenin telefonla konuşmak için ayağa kalkıp pencereye doğru ilerlediği sırada merhumenin arkasından, onun görmeyeceği şekilde kaydedilmiş olduğu, merhumenin görüntü kaydeden cihaza yönünü döndüğü sırada görüntünün kaybolduğu görüldü. Cihazı hareket ettiren birisinin, örtünün altından görüntü kaydettiği izlenimi veren bu görüntülerden, görüntüyü kaydeden kişinin, merhume ile birlikte olan kişi olduğu ve ancak merhumenin görmeyeceği şekilde bilhassa arkası dönük vaziyette ya da yan profilden gözükürken görüntü kaydetmeye özen gösterdiği izlendi. Üçüncü dosya açıldığında, yine birinci dosyada olduğu gibi kısa bir görüntü (00,04 dakika) olduğu, ancak merhumenin oturmuş vaziyette telefonla konuşurken çıplak vücudunun üst kısımlarının gözüktüğü izlendi…” şeklinde tutanak tutulduğu, ... Emniyet Müdürlüğü Bilişim Suçları ve Sistemleri Şube Müdürlüğünün 18.05.2012 tarihli raporu ile sanık ... ve sanık ...’ın ağabeyi olan diğer sanık ...’ın birlikte ikamet ettikleri evdeki bilgisayarın sabit diskinde de aynı kayıtların yer aldığının belirlendiği, ölenin annesi olan katılan ... ile ölenin erkek kardeşinin 05.03.2012 tarihli ifadelerinde sanıklardan şikayetçi olduklarını beyan ettikleri ve tamamlanan adli soruşturma sonunda; sanık ... ve sanık ...’ın ağabeyi olan diğer sanık ...’ın ölen ...’ye yönelik TCK’nın 134/2. madde ve fıkrasındaki görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu işledikleri iddiasıyla kamu davaları açıldığı olayda;
    Sanıklar ... ve ...’a isnat edilen TCK'nın 134/2. madde ve fıkrasındaki görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun, aynı Kanun'un 139/1. madde ve fıkrası gereğince şikayete tabi olduğu, şahsa sıkı surette bağlı haklardan olan şikayet hakkının, suç tarihi itibariyle 18 yaşından büyük, medeni hakları kullanmaya ehil ve özel hayatının gizliliği ihlal edilen mağdur ...’ye ait olduğu, mağdur ...’nin ise 28.02.2012 tarihinde öldüğü ve ölümüyle kişilik haklarından olan özel hayata saygı hakkının sona erdiği, ölenin sağlığında kullanmadığı şikayet hakkının, ölümünden sonra, ölenin annesi olan katılan ... ile erkek kardeşi tarafından kullanılmasının mümkün olmadığı, dosya içeriği itibariyle de CMK’nın 223/9. madde ve fıkrasındaki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartların bulunmadığı anlaşılmakla; kovuşturmada şikayet koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle sanıklar ... ve ... hakkında açılan kamu davalarının ayrı ayrı düşmesine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
    Kanuna aykırı olup, sanıklar ... ve ... müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; sanıklar ... ve ... hakkındaki kamu davalarının TCK'nın 134/2, 139/1, 73/1 ve CMK'nın 223/8. madde ve fıkraları gereğince ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
    D) Sanıklar ... ve ... hakkında şantaj suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Sanık ...’ın, mağdur ... ile cinsel ilişkiye girdikleri ve beraber oldukları sırada, kameralı cep telefonu ile gizlice çekim yaparak kaydettiği mağdur ...’nin cinsel ve fiziksel mahremiyetine ilişkin videoları, annesi ve ağabeyi ile birlikte ikamet ettikleri evdeki masaüstü bilgisayara aktarıp, ağabeyi ile paylaştığı, sanık ...’ın ağabeyi olan diğer sanık ...’ın da, mağdur ...’ye, kendisi ile de cinsel ilişkiye girmediği takdirde söz konusu kaydı erkek kardeşine ifşa edeceğini söylediği iddialarına dayalı olarak ve sanık ...’ın diğer sanık ...’ın eylemine gizlice çektiği kayıtları sanık ... tarafından kullanılan bilgisayara yükleyip, onunla paylaşmak suretiyle iştirak ettiği açıklanarak, her iki sanık hakkında şantaj suçundan kamu davaları açıldığı olayda;
    Sanıklar ... ve ...’a yüklenen şantaj suçunun sübut bulduğuna ilişkin yerel mahkemenin kabul ve uygulamasında dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar ... ve ... müdafinin sübuta, eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine, hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmamasına, erteleme hükümlerinin uygulanmamasına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA, 23.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi