12. Hukuk Dairesi 2016/6844 E. , 2016/12328 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Şikayetçi borçlu icra mahkemesine başvurusunda; sair şikayetleri ile birlikte kıymet takdiri raporu ve satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini, kıymet takdir raporunun eksik olması nedeniyle gerçek değerinden daha düşük bir bedel takdir edildiğini ileri sürerek 17.3.2015 tarihli taşınmaz ihalesinin feshini istemiş, mahkemece tebligatların usulüne uygun olduğu, satış bedeli muhammen bedelin üzerinde olduğundan zarar unsurunun gerçekleşmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 11 ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur.
Somut olayda, borçlunun vekili aracılığıyla, vekaletname de sunulmak suretiyle icra müdürlüğüne yaptığı 17.6.2010 tarihli talep ile satışın durdurulmasını istediği, yine aynı vekilin borçlu adına... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2010/48 Esas, 2011/31 Karar sayılı dosyası üzerinden kıymet takdir raporuna itirazda bulunduğu, mahkemenin 31.5.2011 tarihli anılan kararının takip dosyası içinde olduğu, vekilin azledildiğine veya istifa ettiğine dair dosya içerisinde herhangi bir kayıt bulunmadığı görülmüştür.
Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, kıymet takdir raporu ve satış ilanının satış kararına ve kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerekir. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebligatı yok hükmünde olup sonuç doğurmaz. Şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmaması da sonuca etkili değildir.
İİK"nun 128/a madddesi uyarınca kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Kıymet takdir raporu borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediği ve takip dosyasında da borçlunun kıymet takdirine muttali olduğuna dair herhangi bir işlem bulunmadığı için, kıymet takdirine ilişkin hususların ihalenin feshi davası sırasında mahkemece değerlendirilmesi gerekir.
Öte yandan, İİK"nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır.
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Buna göre, her ne kadar somut olayda, feshi istenilen ihaleye konu olan taşınmazın satış bedeli 256.500,00 TL olup, 250.000,00 TL olan muhammen bedelinin yüzde yüzünün üzerinde olsa da, satış ilanı ve kıymet takdiri tebliğlerinin usulsüz olması ve borçlunun kıymete yönelik itirazlarının bulunması karşısında, bu aşamada zarar unsurunun bulunmadığından söz edilemez.
O halde mahkemece, borçlu tarafından fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazları, konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek, taşınmazın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.