Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1693
Karar No: 2022/2482
Karar Tarihi: 21.03.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/1693 Esas 2022/2482 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/1693 E.  ,  2022/2482 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki Hakem Heyeti Kararına itiraz davasının mahkemece yapılan yargılaması neticesinde davanın süresinde açılmadığından reddine dair kesin olarak verilen hükmün Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozulması istenilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, Güzelbahçe İlçe Hakem Heyeti Başkanlığı'nca davalıya 6.630,21 TL ödenmesine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hakem heyeti kararının ve bilirkişi raporunun dosyada vekaletname olmasına rağmen tarafına tebliğ edilmediğini, ayrıca oto yıkama-temizleme işlemi sırasında herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek Güzelbahçe İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı'nın 30/10/2020 tarih 050820200001324 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, Güzelbahçe İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı kararının taraflara tebliğ edildiğini, tebliğin davacının bizzat kendisine yapıldığını, davacının oto yıkama işyerinde kullandığı ağır kimyasallar içeren markasız ve sertifikasız deterjanların aracına zarar verdiğini, başlangıçta davacının zararı karşılayacağını söylediğini, fakat oyalandığını, açılan davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davacının davasını tebliğ tarihi olan 10/11/2020 tarihinden çok sonra olan 25/12/2020 tarihinde açtığı, dava açılabilmesi için yasal olan 15 günlük sürenin aşıldığı gerekçesiyle davanın süreden reddine, karar verilmiştir.
    Adalet Bakanlığının 24/02/2022 tarihli yazısında; tüketici hakem heyeti dosyasında davacı ... ...'nın adı geçen avukatlarının vekaletnameleri bulunmasına rağmen kararın doğrudan davacı asile tebliğinin usulsüz tebliğ niteliğinde olduğu ve bu cihette davanın süresinde açıldığı dikkate alınarak işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın süresinde açılmadığında reddine karar verilmiş olması ve yine davalı kendisini vekille temsil ettirmemesine rağmen lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması da usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek; kararın, 6100 sayılı HMK’nın 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir
    Dava, davalının aracının temizlenmesi sırasında uğradığı zararın tazminine dair verilen tüketici hakem heyeti kararının iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık davacının tüketici hakem heyeti kararına itirazının süresinde olup olmadığı ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceğine ilişkindir.
    1-Davacının tüketici hakem heyeti kararına süresinde itiraz edip etmediğinin incelenmesinde;
    Dava dosyasına esas tüketici hakem heyetinin dosyasında davacı vekili olan Av. ...’in 02.07.2020 tarihli vekaletnamesini 16.07.2020 tarihinde verdiği cevap dilekçesi ile dosyaya sunduğu anlaşılmaktadır.
    Yargılama sırasında yapılan tebliğlerle ilgili tebliğ mazbatalarının ve ilgili diğer belgelerin dosyaya konulması gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve bu Kanunun uygulanması için çıkarılan Tüzük hükümleri tamamen şeklidir ve titizlikle uygulanması gerekir. Bir davada yapılan tebligatların usulüne uygun olup olmadığını hakim resen denetlemelidir.
    Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi ve Hakem Heyetleri Yönetmeliği’nin kararın tebliği başlıklı 25. maddesi gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesinde “(1)(Değişik fıkra: 06/06/1985 - 3220/5 md.) Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılması yeterlidir. Eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise, bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihi asıl tebliğ tarihi sayılır. Ancak, Ceza Muhakemeleri Usulu Kanununun, kararların sanıklara tebliğ edilmelerine ilişkin hükümleri saklıdır. (2) (Ek fıkra: 11/01/2011-6099 S.K./4.mad.) Avukat tarafından takip edilen işlerde, avukatın bürosunda yapılacak tebligatlar, resmî çalışma gün ve saatleri içinde yapılır. (3) Kanuni mümessilleri bulunanlara veya bulunması gerekenlere yapılacak tebligat kanunlara göre bizzat kendilerine yapılması icabetmedikçe bu mümessillere yapılır.” ve yine Hakem Heyetleri Yönetmeliği’nin 25. maddesinde “(1) Tüketici hakem heyeti kararı, alındığı tarihten itibaren on iş günü içinde taraflara yazılı olarak ve 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Tarafların temsilinin avukatla yapılması halinde tebligat avukata yapılır. (2) Kararların taraflara taahhütlü mektupla gönderilmesi esastır. Gecikmesi halinde zarar doğabilecek işlerde, gerekçe belirtilmek suretiyle, memur vasıtasıyla tebligat yaptırılabilir.” şeklinde yer alan düzenlemeler uyarınca, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır.
    Bu açıklamalar doğrultusunda somut olay özelinde yapılan değerlendirmede; davacı vekili olarak Av. ...’in tüketici hakem heyeti dosyasına 02.07.2020 tarihli vekaletnamesini 16.07.2020 tarihinde cevap dilekçesi birlikte sunduğu anlaşıldığından Tebligat Kanunu’nun 11. maddesi ve Hakem Heyetleri Yönetmeliği’nin 25. maddesi doğrultusunda hakem heyeti kararının vekile tebliğ edilmesi gerekirken asile tebliğ edilmesi usulsüzdür. O halde mahkemece, usulsüz tebliğ nedeniyle davacı vekilinin hakem heyeti kararına itirazını süresinde yaptığı kabul edilerek işin esasına girilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davanın süreden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmiştir.
    2-Davalı lehine vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceğinin incelenmesinde;
    Dava dosyasında davalının vekilinin yer almadığı, dosyasının bizzat davalı tarafından takip edildiği anlaşıldığından, davalı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve
    yasaya aykırıdır. O halde mahkemece davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2. bentte açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma talebinin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca gereği yapılmak üzere bozma kararının bir örneğinin ve dava dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 21.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi