22. Hukuk Dairesi 2015/7846 E. , 2015/11939 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, davalı sendikanın 12 nolu şubesinin 11.09.2014 tarihli olağan genel kurulunun tüm sonuçlarıyla birlikte iptali ile şube yönetim kurulu tarafından alınan 31.07.2014 tarih ve 15 sayılı kararın ve bu karar doğrultusunda yapılan delege seçimlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı sendikanın 12 nolu şube yönetim kurulunun almış olduğu 31.07.2014 tarih ve 15 sayılı olağan genel kurul kararı ile söz konusu karar uyarınca belirlenen 12 nolu şube delegeleri ve bu karar uyarınca 11.09.2014 tarihinde yapılan genel kurulun hukuka aykırı olduğunu ve iptali gerektiğini, şube başkanı sıfatı olmayan ... isimli şahsın bu sıfatla yapmış olduğu başvurunun yetkisiz ve hukuksuz olduğunu,
şube başkanı olan "in sendika üyeliğinin kendiliğinden son bulması sebebiyle tüzüğün 19. maddesi gereğince birinci yedek üyenin çağrılması gerektiğini ancak bunun yapılmadığını, şube karar defterine ulaşılamaması sebebiyle yeni bir karar defteri çıkartıldığını, yeni defter çıkartıldıktan sonra dava konusu 31.07.2014 tarih ve 15 sayılı şube olağan genel kurul kararının ve bu karar uyarınca belirlenen delegelerin iptaline karar verildiğini, buna rağmen 11.09.2014 tarihinde hukuka aykırı olarak şube genel kurulunun yapıldığını, şube genel kurulu seçimi ve işlemlerin durdurulması seçim kurulundan istenilmiş ise de, 09.09.2014 tarihli kararı ile talebin reddedildiğini, şube genel kurulunda delege olmayanların oy kullandığını, genel merkez yönetim kurulunun 28.04.2014 tarihli kararı ile nolu şubenin bölünerek 22 nolu şubenin kurulmasına karar verildiğini, karar doğrultusunda 22 nolu şubenin faaliyet alanı içerisinde yer alanların delegeliklerinin düşmesi gerekirken bu kişilerin genel kurulda oy kullandığını, 12 nolu şube genel kurulunda 6 üst kurul delegesi seçilmesi gerekirken 31 üst kurul delegesi seçildiğini, dava konusu genel kurulun yapılmaması gerektiğinin defalarca seçim kuruluna yazılı olarak bildirilmesine rağmen, seçim kurulunun bu hususta yetkili ve görevli makamın mahkemeler olduğunu belirtmesi sebebiyle genel kurulun icra edildiğini, ileri sürerek davalı sendikanın 12 nolu şubesinin 11.09.2014 tarihli olağan genel kurulunun tüm sonuçları ile birlikte, 12 nolu şube yönetim kurulunun 31.07.2014 tarih ve 15 sayılı kararının ve söz konusu karar uyarınca belirlenen delegelerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı sendika vekili, aleyhlerine açılan davayı kayıtsız ve şartsız kabul ettiklerini belirtmiştir.
Asli müdahiller vekili, dava konusu genel kurulun iptali talebinin dayanağını oluşturan ve nolu şubenin ikiye bölünmesini öngören sendika yönetim kurulunun 28.04.2014 tarihli kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, sendika genel kurulu tarafından yönetim kuruluna açık bir yetki verilmediği hallerde mevcut şubelere bağlı işyerlerinin yeni şubelere bağlanmasına dair kararların tamamının yoklukla malul olduğunu belirterek asıl davanın reddine ve sendika yönetim kurulunun 28.04.2014 tarih ve 1062 sayılı kararının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, asıl davanın ve asli müdahillerin davasının reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davacı ve davalı, asıl davanın kabulünün gerektiği gerekçesiyle temyiz etmiştir.
Gerekçe:
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 2/1-ğ maddesinde sendikalar “İşçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için en az yedi işçi veya işverenin bir araya gelerek bir işkolunda faaliyette bulunmak üzere oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar” olarak tanımlanmıştır. Anayasanın 51. maddesi de aynı doğrultudadır. Aynı maddenin son fıkrasında sendikaların yönetim ve işleyişlerinin demokrasi esaslarına aykırı olamayacağı vurgulanmıştır.
Genel kurul sendikaların iradesini yansıtan nihai karar organıdır. Genel kurullar bakımından asıl olan ise olağan genel kuruldur. Olağan genel kurul, kanunda ve daha kısa bir süre belirlenmesi şartıyla tüzükte öngörülen sürelerde düzenli olarak yapılmak zorunda
olunan ve yapılması için herhangi bir sebebin ortaya çıkması gerekli olmayan genel kuruldur. Olağanüstü genel kurul ise ancak genel kurulun olağanüstü toplanmasını gerektirir nitelikte objektif ve ciddi sebeplerin bulunması halinde söz konusu olan istisnai nitelikteki genel kuruldur.
6356 sayılı Kanun"un 9. maddesinde, genel kurulun, sendika ve şubelerin zorunlu organlarından olduğu belirtilmiştir. Genel kurulun görev ve yetkileri, aynı Kanun"un 11. maddesinde düzenlenmiş olup, maddeye göre, sendika organlarının seçimi yetkisi de genel kuruldadır. Bu itibarla, sendikanın yönetim, denetim ve disiplin kurulu üyelerinin belirlendiği genel kurulların, demokratik esaslar doğrultusunda icra edilmesi, sendika içi demokrasinin gerçekleşmesi yönünden son derece önemlidir. Bu cümleden olarak, bir sendikanın demokratik yapıya sahip olup olmadığına ilişkin en somut ölçüler genel kurulun yapısı ve işleyişinde aranmalıdır (ŞAHLANAN, Fevzi, Sendikaların İşleyişinin Demokratik İlkelere Uygunluğu, İstanbul, 1980, sh.119).
Bu genel açıklamalar ışığında tarafların temyiz itirazları değerlendirildiğinde;
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosya içeriğinden, davalı sendika nolu şubesinin son olağan genel kurulunu 23.10.2010 tarihinde gerçekleştirdiği, tüzüğün 34. maddesine göre şube genel kurullarının dört yılda bir yapılması gerektiği, 31.07.2014 tarih ve 15 sayılı şube yönetim kurulu kararı ile şube olağan genel kurulunun 11.09.2014 tarihinde yapılmasının kararlaştırıldığı, dört yıllık sürenin dolması sebebiyle de şube olağan genel kurulunun 11.09.2014 tarihinde gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
Davalı sendika seçim yönetmeliğinin 9. maddesinin son fıkrasına göre “Yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde belirlenen Şube Genel Kurul delege sayıları Genel Merkez Yönetim Kurulu tarafından şubelere, şubelerin birden fazla kurumdan oluşması halinde kurum temsilcilerine, şubenin birden fazla il temsilciliğinden oluşması halinde il temsilciliklerine yazılı olarak bildirilir”. Aynı yönetmeliğin “Şube Genel Kurul Delegelerinin Seçilmesi” başlıklı 10. maddesinin 5. fıkrasına göre ise “Genel Merkez Yönetim Kurulu tarafından, yönetmeliğin dokuzuncu maddesine göre kendisine delege sayısı bildirilenler tarafından; delege sayıları dikkate alınarak, sandık bölgeleri, bu sandık bölgelerine düşen delege sayıları, delege seçimlerinin yapılacağı tarih, delege adayı olmak isteyenlerin yazılı olmak şartıyla müracaat usulü, üç gün süreyle, delege seçimlerinin yapılacağı tarihten en az bir hafta önce, sendika temsicilik odalarına veya ilan tahtalarına asmak, şube internet sitesinde, Genel Merkez internet sitesinde, mahalli gazetelerde yer vermek, usullerinden en az biriyle ilan edilir. İlanın yapıldığı, en az üç kişinin imzalayacağı tutanakla tespit edilir.”
Somut olayda, sendika şubesi tarafından delege adaylığı için, 14.07.2014 tarihinde saat 09:00"da ilan asıldığı ve 18.07.2014 tarihinde saat 18:00"de ilanın indirildiği, buna dair de üç kişinin imzaladığı tutanak düzenlendiği anlaşılmıştır. Bilahare düzenlenen “Delege Seçimi Sonuç Tasnif Tutanağı” ile de, 14.07.2014 ilâ 18.07.2014 tarihleri arasında kabul edilen müracaatların yüz kişiyi geçmemesi sebebiyle seçim yapmaya gerek kalmadığı ve başvuran yüz üyenin tamamının delege olmaya hak kazandığının tespit edildiği görülmüştür.
Davalı sendika şubesi tarafından delege adaylığı için TRT 12 nolu şube temsilciliğine asıldığı belirtilen ilanda, sadece, delege adayı olmak isteyenlerin ilan tarihinden itibaren beş gün içerisinde şube başkanlığı"na müracaat edebilecekleri hususu belirtilmiştir. Oysa yukarıda belirtildiği üzere, seçim yönetmeliğine göre, ilanda “delege
sayıları dikkate alınarak, sandık bölgeleri, bu sandık bölgelerine düşen delege sayıları, delege seçimlerinin yapılacağı tarih, delege adayı olmak isteyenlerin yazılı olmak şartıyla müracaat usulü” nün belirtilmesi ve bu hususları içeren ilanın üç gün süreyle ve delege seçimlerinin yapılacağı tarihten en az bir hafta önce yapılması gerekmektedir. Şu halde, şube tarafından yapılan delege adaylığı ilanının seçim yönetmeliğine uygun olmadığı ve bu şekilde seçimsiz belirlenen delegelerin de hukuka aykırı olarak bu sıfatlarını kazandığı tartışmasızdır. Söz konusu durum ise, şube genel kurulunun tümüyle hukuka aykırı olması sonucunu doğuracak niteliktedir. Bu itibarla, mahkemece, davanın bu yönden kabulü ile genel kurulun tüm sonuçları ile birlikte iptaline karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Belirtilen sebeplerle, 4688 sayılı Kanun"un 11. ve 43. maddelerinin atfı ile 6356 sayılı Kanun"un 15. maddesi uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın kısmen kabulü ile 12 nolu şubesinin 11.09.2014 tarihli olağan genel kurulunun tüm sonuçları ile birlikte İPTALİNE, fazlaya dair istemin reddine,
3-Genel kurulu kanun ve tüzük hükümlerine göre en kısa zamanda toplamak, seçimleri yapmak ve yeni yönetim kurulu seçilinceye kadar kuruluşu yönetmekle görevli olmak üzere, 4721 sayılı Kanun hükümleri gereğince şube yönetimine üç adet KAYYIM TAYİNİNE,
4-Asli müdahillerin Birlik Haber Sen Genel Merkez Yönetim Kurulunun 28.04.2014 tarih, 1062 sayılı kararının iptaline yönelik talebin Ankara 7. İş Mahkemesinin 2014/1591 esas sayılı dosyada derdest olması sebebiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/1-ı, 115/2. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 640,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 30.03.2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.