Esas No: 2021/4807
Karar No: 2022/2410
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/4807 Esas 2022/2410 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2021/4807 E. , 2022/2410 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 19.HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 26. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen kurum işleminin iptali davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... Eczanesi’nin sahibi olduğunu, Kuruma fatura ettiği reçeteler arasında reçete arkasındaki imzanın hastaya ya da ilacı alan kişiye ait olmayanların bulunması nedeniyle ... kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 Yılı protokolünün 5.3.2. maddesine aykırı davrandığı gerekçesiyle hakkında uyarı cezası, 7.835,94 TL cezai şart ve 3.917,97 TL reçete bedeli kesintisi işlemi uygulandığını, bu işlemin savunması alınmadan yapıldığını ve sözleşme hükümlerine aykırı davranmadığını, gelen kişinin yanında kimlik bulunmaması veya sahte kimlik sunması nedeniyle gerçekleşmiş olabileceğini iddia ederek Kurum işlemin iptalini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; davaya konu reçetedeki imzanın reçetedeki ilaçları aldığı bildirilen hasta ...' na ait olmaması sebebiyle kurum tarafından, taraflar arasında imzalanan protokoldeki en hafif maddeden işlem yapılmasında kanuna aykırılık olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK'nın "Hâkimin Davayı Aydınlatma Ödevi" başlıklı 31/1. maddesi "Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir." şeklinde düzenlenmiş ve bunun hakimin görevi olduğu açıkça vurgulanmıştır. Maddede, hakimin maddi anlamda davayı sevk yetkisi düzenlenmektedir. Bu yetkisiyle hakim, olayın ve hukuki uyuşmazlığın olgusal ve hukuki boyutlarını gerekli olduğu ölçüde taraflara birlikte ele alabilecek, tarafların zamanında uyuşmazlığın çözümü için önemli vakıaların tamamı hakkında açıklama yapmalarını, özellikle ileri sürülen vakıalardaki eksiklikleri tamamlamalarını, delilleri ikame etmelerini ve gerekli talepleri ileri sürmelerini sağlayabilecektir.
Somut uyuşmazlıkta; davacının, ...isimli hastaya ait reçetede yazılı ilaçları hastaya teslim etmediği halde bizzat hastaya teslim edilmiş gibi medula sistemine kaydettiği gerekçesiyle Kurum tarafından ... kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 protokolünün 5.3.2. Uyarınca hakkında cezai işlem uygulanmıştır. Her ne kadar hasta ...Kurumca alınan beyanında ilaçları almadığını ve reçete arkasındaki yazılar ile imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmişse de, davacı eczacı tarafından; ilaç teslimi sırasında ...’nun kimlik fotokopisinin alındığı, ilaçları hastanın bizzat kendisine Kurum ile yaptıkları protokol hükümlerine uygun şekilde teslim edildiği savunularak, hastanın kimlik fotokopisi dosyaya ibraz edilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece uyuşmazlığın çözülmesi için HMK md. 31 uyarınca, hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında cezai işleme konu hasta ...’nun dinlenmesi suretiyle uyuşmazlığa konu ilaçları alıp almadığı, reçete arkasındaki yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığı, ilaçları almadığını ve imza ve yazıların kendisine ait olmadığını beyan etmesi halinde ise davacının kimlik fotokopisini ne şekilde elde etmiş olabileceğinin de sorularak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 17/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.