22. Hukuk Dairesi 2013/38100 E. , 2015/11968 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının 04.06.2008-21.07.2009 tarihleri arasında iş makinesi operatörü olarak davalı iş yerinin şantiyesinde çalıştığını, çalışma öncesi ve yurtdışına gitmeden önce birtakım evraklar imzalatıldığını, iş sözleşmesinin süresi dolmasına rağmen davacının çalışmasına devam ettiğini, iş bitiminde davacının bazı belgeler imzalanmaması durumunda izin verilmeyeceği hususunda tehdit edildiğini, davacıya Haziran ve Temmuz aylarına ilişkin 2.650,00 USD ödeme yapıldığını, davacının aylık ücretinin 1.650,00 USD olduğunu beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; 1.000,00"er TL kıdem ve ihbar tazminatı ile 500,00 TL fazla çalışma ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren vekili, davacının 05.06.2008 tarihinde çalışmaya kepçe operatörü olarak çalışmaya başladığını, aylık 650,00 TL ücret ile çalıştığını, davacının istifa etmek sureti ile işten ayrıldığını, işten ayrılma sebebi olarak da babasının vefatı, veraset ve miras işleri, çocuklarının okul durumları olarak gösterdiğini, bu durumun manevi tehdit altında yazılmış olmasının mümkün olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, işçinin haklı bir sebebe dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshinin, istifa olarak değerlendirilmesi gerektiği, İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşması ile birlikte iş ilişkisi sona erdiği, istifanın işverence kabulü zorunlu değilse de işverence, dilekçenin işleme konulmamış olması ve işçinin de işyerinde çalışmaya devam etmesi halinde gerçek bir istifadan söz edilemeyeceği, ekli 16.06.2009 tarihli istifa dilekçesinde 30.06.2009 tarihinden itibaren işten ayrılacağını belirtmesine rağmen davacının iş akdinin 20.07.2009 tarihine kadar devam ettiği görülmekle, istifa dilekçesinin işverence işleme konulmadığı, 20.07.2009 tarihli dilekçede ise herhangi bir istifa iradesinin bulunmadığı görülmekle, davacının iş sözleşmesinin tazminatı gerektirir şekilde işverence sona erdirildiği kanaatine ulaşıldığı, davacının, fazla çalışma yaptığının ispatı bakımından dosyaya herhangi bir delil sunmadığı gibi dinlenen tanık Tuncer Dayı"nın beyanında da; çalışma saatleri hakkında açıklayıcı bir beyanın olmadığı da görülmekle davacının ispatlanamayan fazla çalışma ücreti alacağının reddine, kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından kanuni süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda iş akdinin davalı işverence haklı bir sebep olmaksızın feshedildiği sonucuna ulaşılmış ise de, mahkemenin bu kabulü dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Davacı 16.06.2009 tarihli dilekçe ile 30.06.2009 tarihinden itibaren işten kendi isteği ile ayrılacağını belirtmiş, istifa dilekçesinden sonra 20.07.2009 tarihine kadar işyerinde çalışmış ve söz konusu tarihte de “20.07 tarihinden itibaren görevimden ayrılıyorum” diyerek ikinci bir istifa dilekçesi vererek iş akdini kendisi feshetmiştir. Davacının bahse konu ikinci istifa dilekçesindeki imza inkar edilmediğine ve istifanamenin irade fesadı altında düzenlendiği kanıtlanamadığına göre, kıdem ve ihbar tazminatlarının reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile ilk istifa dilekçesinden sonra çalışmaya devam ettiği olgusuna vurguda bulunularak yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.