Esas No: 2022/128
Karar No: 2022/2456
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/128 Esas 2022/2456 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/128 E. , 2022/2456 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 44. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : HAYRABOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; taraflarca yapılan istinaf başvurularının reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı borçlular aleyhine 115.000 TL asıl alacak için başlattığı icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, davalı ...'ın asıl borçlu diğer davalı ...'ın kefil olduğu ... Ziraat Bankası Şubesi nezdinde kullanılan kredinin teminatı için ipotek verilen murisleri ... adına kayıtlı taşınmazların satılmasını önlemek amacıyla bankaya borçlu kefil ... tarafından ödenen 115.000 TL'nin kendisi tarafından 04/12/2015 tarihli sözleşme ile kefil ...'a ödenmesi sebebiyle bu bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre rücuan borçlulardan tahsilini talep ettiğini ileri sürerek; davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına ve lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar; davacı tarafın taleplerini davalılardan... ile düzenledikleri belgeye dayandırmakta ise de, bu belgede imazı bulunmayan davalı ...'ın bu belgeden dolayı sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davalı ...'ın belgede de
yazdığı üzere Ziraat Bankası ... Şubesindeki kredi kefaleti nedeni ile ödemeyi gerçekleştirdiğini, borcun tamamen bitmediğini, ipotek ve kefaletin halen devam ettiğini, kardeşler arasında anlaşmazlıklar nedeni ile zor durumda bırakıldığını, borcun gerçek borçlu tarafından üstlenilmediğini savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini dilemişlerdir.
İlk derece mahkemesince; takibe dayanak alacağın kaynaklandığı kredi sözleşmesinin teminatı olarak tarafların mirasbırakanı ... adına kayıtlı taşınmazların ipotek olarak verildiği, davalılardan asıl borçlu durumundaki ...adına diğer davalı ... tarafından kredi borcunun 115.000 TL'sinin icra yoluyla taşınmazların satılmasını önlemek amacıyla bankaya ödendiği, "TESLİMAT MAKBUZU VE İBRANAMEDİR" başlıklı temlik belgesi ile davalı ... tarafından asıl borçlu ... adına ödenen borcun davacı ... tarafından davalılardan...'e nakten ödendiği, davalılardan...'in diğer davalı ...'a rücu hakkının temlik edildiği, davalılardan...'in diğer davalı ...'tan alacağının kalmadığı ve ...'ı gayri rucu kabil olarak ibra ettiği, alacağın temliki ile alacak hakkının devralan davacıya geçtiği, alacakla ilgili her türlü hukuki işlemin davacı tarafından yapılacağı ve davacının da davaya dayanak olan alacağın temliki sözleşmesi ile bu hakkını kullandığı ve davasında haklı olduğu gerekçesiyle; davacının itirazın iptali talebinin davalılardan ... yönünden reddine, alacağın likit olduğu anlaşılmakla itiraz edilen asıl alacak miktarının %20'sine tekabül eden 23.000 TL icra inkar tazminatının davacı ...'dan tahisili ile davalı ...'a verilmesine, davacının itirazın iptali talebinin davalılardan ... yönünden kabulü ile takibin asıl alacak miktarı olan 115.000 TL üzerinden devamına, alacağın likit olduğu anlaşılmakla itiraz edilen asıl alacak miktarının %20'sine tekabül eden 23.000 TL icra inkar tazminatının davalı ...'dan tahisili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili ve davalılardan ... vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesince davanın davalılardan ...yönünden kabulü ile diğer davalı ... yönünden reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmediği, her ne kadar davacı vekilince... yönünden davanın reddedilmesi ve aleyhlerinde kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin dosya kapsamıyla bağdaşmadığı, en azından halefiyet koşulları gereğince alacağın doğduğu ileri sürülmüşse de; davacı ile davalı ...'in düzenlediği belgenin bu tarafları arasında bir borcun doğumuna sabebiyet vermediği, belgede borç olarak verildiğine dair bir açıklama bulunmadığı gibi ödeme bankaya yapılmadığından, ödeme yapan davacının halefiyet gereği banka yerine de geçmediği, yani kredi borcunun tasfiyesi amacıyla bankaya yapılan bir ödeme söz konusu olmadığından halefiyet koşullarının gerçekleşmediği, bu belgenin...'in ...'tan alacağının temlikine yönelik belge niteliğinde olduğu, buna rağmen davacının bilerek davalı aleyhinde icra takibi bulunmasının haklı olmadığı ve iyi niyetle bağdaşmadığı ve bu yönden mahkeme kararının doğru olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Re'sen yapılan incelemede;
İİK 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için, icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir.
İlk derece mahkemesince; davacının icra takibinde haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmiş olmasına rağmen, alacağın likit olduğu gerekçesiyle icra inkar tazminatı ifadesinin kullanılması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370/2 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının bütün temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına; ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan "...icra inkarı" ifadesinin çıkartılarak yerine "kötü niyet" ifadesinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine 17/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.