Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/739
Karar No: 2022/2421
Karar Tarihi: 17.03.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/739 Esas 2022/2421 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/739 E.  ,  2022/2421 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında birleştirilerek görülen kurum işleminin iptali ve alacak davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar; asıl davada Kahramanmaraş Eczanesi’nin sahibi olduklarını, ...'nın da mesul müdür olarak eczanede çalıştığını, Kurum tarafından 2004 yılı BUT ve protokol hükümlerine göre Kuruma sahte reçete faturalandırdıkları gerekçesiyle sözleşmelerinin haksız olarak 7 yıl süreyle feshedildiğini, feshe ilişkin kurum işleminin iptalini, birleşen davada da kendilerinden yersiz kesinti yapılan 12.000 TL’nın dava tarihinden itibaren faizi ile tahsilini istemişlerdir.
Davalı; ... isimli hastalar adına davacıların şeklen sahih, içerik olarak sahte reçete düzenlettirdiklerinden dolayı uygulanan cezai işlemin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davacıların sahtecilik eylemini gerçekleştirdikleri gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine dair verilen kararın davacılar vekilince temyizi üzerine; Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi’nin, 11/02/2009 tarihli, 2008/16173 esas - 2009/1588 karar sayılı ilamıyla "...B.K.nun 53. maddesi gereğince hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de, mahkumiyet kararı ve tespit edilen maddi olgularla bağlı olduğundan, bu dava yönünden ceza mahkemesinde açılan kamu davasının sonucunun beklenmesi zorunludur...'' gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyulduğu belirtilerek; Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/139 esas, 2018/359 karar sayılı dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu Başkanlığının Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi’nin 16/12/2016 tarih 6872 sayılı raporunda "inceleme konusu reçeteler ve ...adına düzenlenmiş dilekçedeki yazı ve imzaların ..., ...'in eli ürünü olmadığı"
şeklinde rapor düzenlendiği ve davacıların sahtecilik suçunu işlediği yönünde her türlü şüphenden uzak kesin ve inandırıcı somut delile ulaşılamadığından haklarında ayrı ayrı beraat kararı verildiği dikkate alındığında davacıların davasını ispatladığı anlaşılmakla davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine; Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi’nin, 27/06/2019 tarihli, 2019/2355 esas - 2019/7994 karar sayılı ilamıyla "...Somut uyuşmazlıkta, mahkemece, asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmadığı gibi, kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında davanın kabulüne karar verildiği halde sözleşmenin feshi ve muarazanın giderilmesi ile alacak talebine ilişkin her hangi bir hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır. Karar bu hali ile infaz kabiliyeti taşımamaktadır. 6100 sayılı HMK.’nun 297 ve devamı maddelerine aykırı olarak kurulan hüküm, usul ve yasaya aykırı...'' gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyulduğu belirtilerek; Kahramanmaraş l. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/139 esas sayılı dosyasından alınan ATK Fizik İhtisas Dairesi’nin 16.12.2016 tarih 6872 sayılı raporu ile incelemeye konu edilen reçeteler ve ...adına düzenlenen dilekçedeki yazı ve imzaların ..., ... ve eczane çalışanı ...,’in eli ürünü olmadığının tespit edildiği, yine dosya kapsamında alınan ifadelerde reçetelerde yer alan ilaçların teslim edilmediği ve yarar sağlandığı iddiasına ilişkin olarak ...’un bakıcısı ...,’in de ilaçları kendisinin aldığını beyan ettiği anlaşıldığından asıl davanın kabulüne; sözleşmenin 7 yıl süre ile feshine dair işlemin tüm sonuçları ile birlikte iptaline, birleşen Kahramanmaraş 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/218 esas sayılı davasının kısmen kabulüne; 9.160,92 TL alacağın, davacıdan mahsup edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
a- Asıl davaya ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Kuruma fatura edilen reçetelerin sahte olup olmadığına ve bu sahteciliğin eczacı tarafından yapılıp yapılmadığına ilişkin davacılar hakkında Kahramanmaraş l. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/139 esas sayılı dosyası ile kamu davası açılmış olup, yargılamanın devam ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hukuk hakimi TBK'nın 53. maddesi uyarınca ceza mahkemesinde verilen beraat kararı ile bağlı değilse de mahkumiyet ve tespit edilen maddi olgularla bağlıdır. Ancak ceza yargılamasında toplanan deliller ve hasta beyanları dikkate alındığında; her hastanın dava konusu reçeteleri davacı ... ve kalfasının yazdırdığını, reçetelerde kendilerine teslim edilmeyen ilaçlar olduğunu söylemesi, hastalardan ...’un bakıcısı ...’un sosyal güvencesi olmaması nedeniyle kendi şeker hastalığı için kullandığı ilaçları da hasta ...’in şeker hastalığı olmamasına rağmen bu kişinin reçetesi üzerinden davacılar aracılığıyla yazdırılan reçeteler ile temin ettiğini beyan etmesi karşısında artık ceza yargılamasının sonuçlanmasının beklenmesine gerek yoktur. Zira toplanan deliller kapsamında hukuk yargılaması açısından davacıların Kurumu zarara uğratma kastıyla Kuruma şeklen sahih içerik olarak sahte reçete fatura ettikleri, sahtecilik eylemine iştirak ettikleri sabit olmuştur. Bu durumda Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 protokolünün 6.10. maddesindeki “bu protokolün yürürlük tarihinden önceki dönemlerde geçerli olan protokol hükümlerine göre kuruma fatura edilen ve kontrolleri kurum tarafından bu protokol yürürlük tarihinden sonra yapılan reçeteler için, ya da reçete kontrolleri yapılmış olmakla birlikte fesih
uyarı ve cezai şarta ilişkin işlemlerin henüz tamamlanmadığı durumlarda tespit edilen fiil/fiiller için kurumca bu protokol hükümleri uygulanır. Ancak eczacı tarafından Kurumdan tebligat tarihinden itibaren bir defaya mahsus olmak üzere yazılı olarak talep edilmesi halinde, ilgili protokol hükümleri uygulanır.” hükmü uyarınca cezai işlemin dayanağı 2004 Yılı Bütçe Uygulama Talimatına ek protokolün III. bölümünün 2. maddesinin J fıkrasının, 2016 protokolündeki karşılığı olan 5.3.10. maddesinde yer alan “Eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz...” hükmüne göre davacının ceza miktarı yeniden belirlendiğinden ve 2016 protokolünün 6.12. maddesinde 2016 protokolünün uygulanabilmesi için “ ...cezai şart uygulanan eczacının bu işleme karşı dava açmış olması ve açılan davanın Protokolün yürürlüğe girdiği tarihte kesinleşmemiş olması hali....” yeterli olduğundan dava konusu uyuşmazlığa 2016 yılı protokolünün de uygulanarak davacılar lehine sonuç doğurması halinde bu protokole göre değerlendirme yapılıp Kurumca uygulanması gereken cezai işlemin yeniden belirlenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedeni yapılmıştır.
b- Birleşen davaya ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalının temyiz itirazlarının incelemesi yönünden;
Davacı hakkında kurumu zarara uğratmak amacıyla sahte recete faturalandırması nedeniyle cezai işlem uygulanması yerinde görüldüğünden davalı kurumun reçete bedellerini de yersiz ödeme adı altında 2016 protokolünün 4.3.6. maddesi uyarınca geri isteme hakkı olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Asıl dava yönünden yukarıda (a-1) nolu bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, (a-2) nolu bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının taraflar yararına BOZULMASINA, birleşen dava yönünden yukarıda (b-1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, (b-2) nolu bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi