Esas No: 2022/816
Karar No: 2022/2439
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/816 Esas 2022/2439 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/816 E. , 2022/2439 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
VEK. AV. ...
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteminin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; kamu kurumları ve özel sektör kuruluşlarına hizmet veren bir şirket olduğunu, davalı şirketin 12/02/2015 tarihli yazısı ile faturalara yapmış olduğu itirazı değerlendirildiğini, faturaların hesaplanmasında hata olmadığını ancak yönetim kurulunca alınan karar gereği gerekli şartların oluşması halinde tahakkuk edilen ceza bedellerine ... numaralı faturada 145.424,80 TL ve ... numaralı faturada 390.690,06 TL olmak üzere toplam 536.114,86 TL indirim yapılacağını, faturaların ödenmemesi veya ödeme talebi ile yapılandırılmaması halinde ise 23/02/2014 tarihi itibariyle gaz akışının durdurulacağını ve yasal takip başlatılacağını bildirdiğini, abonelik sözleşmesinin yapılmasından bu yana gönderilen tüm faturaları eksiksiz ödendiğini, fatura borcundan kaynaklı doğalgaz arzının kesilmemesi için yine de ihtirazî kayıt ile davalı şirkete teminat olarak 200.000 TL ödeme yapıldığını, ancak itiraz da edilen dava konusu fahiş ve haksız 08/07/2014 tarihli ve 462.450,86 TL ve 08/07/2014 tarihli ... numaralı 816.542,23 TL bedelli faturalardan borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davacı ile imzalanan abonelik sözleşmesinin 4. maddesinde "... veya usulsüz doğalgaz kullanımının tespiti halinde ... mevzuatı kapsamında doğalgaz kesilerek hizmet durdurulur ve ... doğalgaz kullanım halinde %200, tekerrürü halinde %300 ceza, usulsüz doğalgaz kullanımı halinde ise sayaç açma-kapama bedelinin 3 katı olacak şekilde ceza uygulanır" hükmünün mevcut olduğunu, sayacın ...’deki incelemesi ile sayaca müdahale edildiğinin tespit edilerek ... tutanağı tutulduğunu ve akabinde dava konusu faturaların yansıtıldığını, sadece 462.450,86 TL bedelli faturanın kıyas hesabındaki hata nedeni ile 317.414 TL olarak tespitine, bunun dışındaki talepler açısından davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; davalı şirket elemanları tarafından dava konusu sayaçtaki endekslere yapılan müdahalenin fotoğraflandığını ve 19/06/2014 tarihinde 12:03'de yapılan kontrolde 149202 m3 kullanımın bulunduğu, 25/06/2014 tarihinde 11:33'de yapılan kontrolde ise 139147 m3 kullanım olduğu, normal bir sayaçta arada geçen 1 haftalık süre içerisinde kullanıma bağlı olarak sayaç numaratörünün artması gerekirken 6 günlük süre içerisinde sayaç yaklaşık 10000 m3 düşerek geriye gittiği, yine sayacın kulak mühürlerinin ilk mühürlü haline göre ters mühürlenmiş oldukları, bu itibarla davacı tarafın sayaca müdahalede bulunarak ... doğalgaz kullanma eyleminin sabit olduğu ve davalı şirket tarafından ... tahakkuku yapılmasının hukuka uygun olduğu, ilk ... kullanımın 07/12/2012 tarihli tutanakla tespit edildiği, dolayısıyla haziran 2014’te yapılan tespitin 2. ... kullanım olduğu ve %300 cezalı tarhiyat yapılmasının uygun olduğu fakat ... ve usulsüz doğalgaz kullanımı durumunda uygulanacak usul ve esasların 2. maddesine göre ... olarak doğalgaz kullanma süresinin kontrol, mühürleme, sayaç açma kapama, sayaç değiştirme, sayaç sökme takma, pil değiştirme, doğalgaz kullanım sözleşmesinin imzalanması işlemlerinden en son yapılanın işlem tarihi ile ... tespitinin yapıldığı tarihine kadar olan süre olduğu, 16/06/2014 tarihindeki sayaç işaretinin 138790, 19/06/2014 tarihindeki sayaç işaretinin 149202, 25/06/2014 tarihindeki sayaç işaretinin 139146 olduğu, davalı ... tarafından 27/01/2014-02/07/2014 tarihleri arasındaki dönem için kıyas fatura tahakkuk ettirildiği ancak son kontrolün 25/06/2014 tarihi olduğu dolayısıyla 25/06/2014 ile tutanak kıyas tarihi olan 02/07/2014 tarihi arasındaki 7 gün için %300 cezalı hesaplama yapılması ve 69.745,68 TL ... doğalgaz ceza bedelinin hesaplanması gerektiği, ayrıca 27/01/2014 ile 25/06/2014 tarihleri arası için ise eksik tüketim hesabı yapılarak 231.112,37 TL tahakkuku gerektiği, yani davacının 08/07/2014 tarih ... nolu 2. ... kullanım üzerine hesaplanan 816.542,23 TL ... ve ... ek tahakkukuna ilişkin fatura için 300.858,08 TL borçlu, 515.684,18 TL borçlu olmadığı, yine davalı tarafından davacıya ilk ... kullanım dönemine ilişkin tutulan ... nolu toplam 462.450,86 TL'lik fatura yönünden ise davacının davalı şirket komisyonuna yapmış olduğu itiraz sonucu bu faturanın 317.464 TL olarak düzeltildiği, dolayısıyla bu faturadan 144.986,86 TL'lik kısım için davanın konusuz kaldığı ve davacının ilk ... tüketim yaptığı döneme ilişkin kesilen bu faturanın mevzuata uygun olduğu gerekçesi ile... nolu 462.450,86 TL bedelli fatura için komisyon raporu ile 317.464 TL olarak düzeltilmesi ve davalının da cevap dilekçesindeki kabulü doğrultusunda 144.986,86 TL'lik kısım için dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, düzeltilen 317.464 TL bedel açısından ise açılan davanın reddine karar verilmiş; karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; sayaca ilişkin akredite deney ve kalibrasyon laboratuarı olan ...’de muayene yapıldığı ve laboratuar sonuç raporu ile sayaç üzerinde tespit edilen hususlar, bilirkişi raporu ile tespit edilen tutanak öncesi ve sonrası tüketimler arasında bariz fark bulunması nedenleriyle, ... Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği - ... ve Usulsüz ... Kullanımı - ... ... kullanımı madde 52 uyarınca sayaca müdahale edilerek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle 07/12/2012-02/07/2014 tarihli arasında ... kullanımın bulunduğu gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun reddine, davalı şirketin istinaf başvurusu açısından ise; %300 cezanın uygulanacağı sürenin başlangıcı yönünden ilk derece mahkemesince hüküm kurmaya elverişli bulunmaması nedeni ile hükme esas alınmayan ancak aslında hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesi ile 19/06/2016 tarihli rapor doğrultusunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ... nolu 816.542,23 TL'lik faturaya ve... nolu fatura ile kesilen ve daha sonra komisyon raporu ile düzeltilen 317.414 TL lik miktara yönelik menfi tesbit talebinin reddine, ... nolu fatura ile kesilen 462.450,86 TL'lik fatura komisyon raporu ile 317.414 TL olarak düzeltildiğinden 144.936,86 TL'lik kısım için dava konusuz kaldığından bu miktar yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere ve özellikle davacının ... ... kullanımına yönelik tespitte bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- ... ve ... ek tahakkuku yapılmasına ilişkin olarak ... tarafından 06/08/2004 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren ... veya Usulsüz ... Kullanımı Durumunda Uygulanacak Usul ve Esaslar'ın ilgili maddeleri şöyledir;
"Madde 2 - ... olarak ... kullanma süresi; kontrol, mühürleme, sayaç açma-kapama, sayaç değiştirme, sayaç sökme-takma, pil değiştirme, ... kullanım sözleşmesi imzalanması, varsa daha önce ... ... kullanıldığına ilişkin tutanak ve hatlara bağlantı yapılması işlemlerinden en son yapılanın işlem tarihi ile ... tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir. Bu süre bir yılı aşamaz.
Madde 3- ... olarak kullanılan ... tüketim miktarı, ... Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 42 nci maddesi (a) ve (b) bentleri hükümlerine göre hesaplanır.
Madde 4- ... olarak kullanılan ... tüketim bedeli; ... ... kullanım miktarı ve faturalandırmanın yapıldığı tarihteki cari perakende satış fiyatı esas alınarak hesaplanır. Dağıtım şirketi, müşterilerle yapacağı anlaşma ve sözleşmelerde ... ... kullanım miktarının % 200’üne kadar, tekerrürü halinde ise % 300’üne kadar ‘... ... kullanım bedeli’ uygulanabileceğine ilişkin hükümlere yer verebilir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 281. maddesinde ise; tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Somut olayda; yargılama sırasında alınan 19/09/2016 tarihli raporda; davacının her iki fatura açısından da davalı şirket tarafından doğru hesaplama yapılmış olması sebebi ile borçlu olmadığı bir tutarın olmadığının bildirildiği, 30/11/2017 tarihli raporda ise; ... nolu toplam 462.450,86 TL'lik fatura için 19/09/2016 tarihli rapordaki aynı kanaati bildirmekle birlikte, davacının ... nolu 816.542,23 TL’lik fatura için 300.858,08 TL borçlu, 515.684,18 TL borçlu olmadığına ilişkin değerlendirme yapıldığı, ilk derece mahkemesi tarafından 30/11/2017 tarihli, bölge adliye mahkemesi tarafından ise 19/09/2016 tarihli raporun esas alınarak karar verildiği, dosya içerisindeki raporların hesaplamaların birbirinden çok farklı olduğu ve ... kullanımın başlangıç tarihi başta olmak üzere yönetmelik ve sözleşme hükümlerinin de farklı değerlendirildiği, derece mahkemeleri tarafından raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiği anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için, yeniden konunun uzmanlarından oluşturulacak bilirkişi kurulundan, davacının itirazlarını karşılar biçimde, önceki bilirkişi raporlarını da irdeleyen ve çelişkiyi giderecek mahiyette, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; raporlar arası çelişki giderilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı vekiline iadesine, dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 17/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.