10. Hukuk Dairesi 2015/4498 E. , 2015/10814 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, ilamında belirtildiği üzere davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, sigortalıya bağlanan gelirlerin ve masrafların rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 9., 10.,26., maddeleridir.
506 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “işveren; ...sigortalıları çalıştıran ... kişiler...” olarak tanımlanmış olup, rücu davasının da gerçek işveren hakkında açılması gereklidir.
5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesindeki, “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin anılan Kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı gereğince, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26.ve 87. maddeleridir.
Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 87.maddesi hükmünde tanımlandığı üzere taşeron; bir işte ya da bir işin bölüm veya eklentilerinde asıl işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran 3.kişidir.
./..
Asıl işveren taşeron ilişkisinin varlığı için öncelikle işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile asıl işverenin işverenlik sıfatına devredilen iş dolayısıyla sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir.
İşin belirli bir bölümünde değil de tamamının bir bütün halinde yada bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenlerde asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir.
Aracı sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise, asıl işverenden istenilen işin, asıl iş yada işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.
Somut olayda, yapılan işin üst geçit boyama işi olduğu anlaşılmakta olup, ... de araştırılmak ve tarafların göstereceği diğer deliller de toplanmak suretiyle, davalı ..."nin hukuki statüsü ve işveren konumunda bulunup bulunmadığı araştırılmak ve gerekirse yeniden kusur raporu alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Kuşkusuz, hükmü temyiz etmeyen davalılar yönünden davacı Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak durumu korunmalıdır.
O hâlde, davacı Kurum ve davalı ... bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan..."a iadesine, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.