Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1214
Karar No: 2022/2351
Karar Tarihi: 16.03.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/1214 Esas 2022/2351 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/1214 E.  ,  2022/2351 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; mahkemenin 27.09.2021 tarihli ek kararı ile davacı vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiş olup, bu defa ek kararın davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    YARGITAY KARARI
    Davacı, davalı ile haricen imzalanan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi gereğince 80.000,00 TL peşinat ödeyerek satın aldığı taşınmazın süresinde teslim edilmemesi üzerine sözleşmeyi feshettiğini ve ödenen peşinat bedelinin ödenmemesi üzerine ciro ettiği teminat senedine istinaden başlatılan icra takibi sonucu ödeme yapmak zorunda kaldığını,davalı yükleniciye yapılan ödemelerin ödeme tarihleri ile dava tarihi arasında geçen süre için Borçlar Kanununun 84 maddesi hükmüne göre hesaplanacak ticari faizi ile birlikte ödenmesini, yaptığı ödemeler nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını, ayrıca sonradan sözleşmenin feshine ilişkin imzalanan protokol gereğinin davalı tarafından yerine getirilmediğini ileri sürerek uğradığı zararların tazminini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece ilk kararında davanın kısmen kabulüne, 50.245,30 TL asıl alacak, 18.880,88 TL işlemiş faiz olarak toplam 69.126,18 TL’nın asıl alacağa dava tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin, maddi ve manevi tazminat isteminin reddine dair verilen karar davalının temyiz başvurusu üzerine ;Yargıtay 13. Hukuk Dairesince verilen 28/05/2018 tarih ve 2018/713 -2018/6271 sayılı kararla; Mahkemece, taraflar arasında imzalanan sözleşme geçersiz olduğundan protokol hükümlerinin de geçersiz olduğu gerekçesiyle somut uyuşmazlık değerlendirildiği, olayın gelişimi göz önünde bulundurulduğunda, adi yazılı şekilde düzenlenen 21.05.2008 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi resmi şekle uygun olmadığı için geçersiz olsa da, bunun dışında tarafların ortak iradesi ile düzenlenmiş olan 06.04.2009 tarihli protokol başlıklı belge ile taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin tasfiye edilerek borç ilişkisinin yenilendiği ve tarafların alacak ve borçlarının ayrıntılı olarak açıklandığı, böylece protokoldeki hükümlerle tarafların bağlı olduğu açık olduğu halde bu hususa dikkat edilmeksizin başlangıçtaki geçersiz sözleşmenin esas alınarak sonuca ulaşılması hatalı olduğu ve mahkemece,
    bu açıklamalar ışığında protokol hükümleri esas alınıp davacının varsa alacak iddiasının toplanan deliller değerlendirilip taraf, mahkeme ve yargıtay denetimine uygun bilirkişi raporu alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.Bozmaya uyan mahkemece davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile 29.739,51 TL asıl alacak 11.175,33 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 40.914,84 TL'nin 29.739,51 TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, davacının manevi tazminat talebinin reddine dair karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş,mahkemece davacının temyiz isteminin miktar itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından 27.09.2021 tarihli ek kararla reddine karar verilmiş ;ek karar da davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Davacı vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Davacının dava dilekçesinde belirttiği istem kalemleri değerlendirildiğinde;alacağının miktar itibariyle temyiz kesinlik sınırının üzerinde kaldığı anlaşılmış olup, mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 27.09.2021 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
    2) Davacı vekilinin asıl karara ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Eldeki davada; mahkemece, yasal faize hükmedilmiştir.
    Davalı tacir olup, dava konusu alacak ticari işletmesi ile ilgili olduğundan Türk Ticaret Kanununun 3. maddesine göre davacı tacir olmasa dahi yapılan iş “ticari iş” sayılır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 19/2.maddesine göre; taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır ve dava konusu alacak için avans faizi istenebilir. Hal böyle olunca, mahkemece hükmedilen alacağa avans faizi uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK'nin 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 27.09.2021 tarihli ek kararının KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın“Hüküm” başlıklı bölümünün (1) numaralı bendinde bulunan ‘‘yasal faiz,’’ ibarelerinin çıkartılarak yerine ‘‘avans faizi’’ cümlesi yazılarak hükmün DÜZELTEREK ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nin geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nin 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/03/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi