Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2613
Karar No: 2022/1207
Karar Tarihi: 17.02.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/2613 Esas 2022/1207 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Niğde İli, Bor ilçesi, Kemerhisar kasabası, 355 ada 1 ve 3 nolu parseller üzerinde yer alan taşınmazda izinsiz inşaat faaliyeti yürüten sanık, 2863 sayılı Kanuna aykırılıktan mahkum edilmiştir. Ancak, kararda sit alanı niteliğinde olan bölge için ilan edilen tescil kararının mahallinde ilan edilip edilmediği, bu niteliğin çevrede yaşayan kişiler tarafından bilinip bilinmediği, sit kararının Resmi Gazetede ilan edilip edilmediği gibi konuların araştırılmadığı belirtilmiştir. Ayrıca mahkumiyet hükmünde, 2863 sayılı Kanunun 65/b maddesi yerine suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2. cümle maddesinin dayanak gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan bir iptal kararının yeniden değerlendirilmemesi de eleştirilmiştir. Detaylı olarak, sanığın suçu işlediği sırada bölgenin sit alanı olarak tescil edilip edilmediği, sit alanlarında bulunan yapıların iç kısımlarına yapılan müdahalelerin suç oluşturup oluşturmadığı, zarara neden olmayan fiziki müdahale niteliğinde ise mahkumiyet kararı verilemeyeceği, taşınmazın bulunduğu yerin bağlı olduğu idari birimde koruma uygulama ve denetim bürosunun varlığına göre de sonuca varılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise 2863 sayılı Kanunun 65/1-1.cümlesi, 65/4. madd
12. Ceza Dairesi         2018/2613 E.  ,  2022/1207 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, TCK’nın 62/1, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

    2863 sayılı Yasaya muhalefet suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık hakkında Niğde İli, Bor ilçesi, Kemerhisar kasabası, 355 ada 1 ve 3 nolu parseller üzerinde yer alan tapuda adına kayıtlı ve hakkında korunması gerekli kültür varlığı olduğuna dair tescil kaydı bulunmayıp sadece Nevşehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünün 31.03.1995 gün ve 147 sayılı kararı ile belirlenen II. derece arkeolojik sit alanında bulunan taşınmazlarında izinsiz inşai faaliyette bulunduğu iddiasıyla açılan kamu davası ile ilgili olarak; soruşturma aşamasında inşaat mühendisi eşliğinde yapılan keşif neticesinde düzenlenen raporda; 355 Ada 3 Parsel nolu ve 32,80 m2 yüzölçümündeki samanlık vasfındaki taşınmaza 2 katlı yapı inşa etmiş olduğu, bu yapının zemin katının 2,25 m. yükseklikte ve 5,25 m. x 5,30 m. ölçüsünde fırın olarak inşa edilmiş olduğu ve fırın ağzının 355 Ada 1 nolu parsele açılmış olduğu, birinci kata ise briket duvarlı, iç duvarları sıvalı, seramik döşeme kaplamalı, ahşap doğrama pencereli ve eğik düzlemde demir doğrama konstrüksiyon üzeri trapez oluklu sac tavanlı tek gözlü ve ortalama 3 m. yükseklikte 5,25 m. x 5,30 m. ölçüsünde bir oda inşa edilmiş olduğu, zemin kattaki fırın duvarının 355 Ada 1 parsel nolu taşınmaz tarafındaki duvarının seramik kaplı olduğu ve bu duvardan geçit açılarak merdiven inşa edilmek sureti ile 355 Ada 3 nolu parsele yapılan binanın birinci katındaki tek gözlü odaya çıkışın sağlanmış olduğunun tespit edildiği, sanığın aşamalardaki savunmasında kendine ait fırını küçük geldiği için uzatmak amacıyla inşaat çalışması yaptığını, sit alanı olduğunu bilmediğini belirttiği olayda;
    Öncelikle, sanığın sit alanı olduğunu bilmediği yönündeki savunması ve taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde sit alanında kaldığına dair şerh bulunmaması karşısında, suça konu bölgenin sit alanı olarak tesciline ilişkin koruma bölge kurulu kararının mahallinde ilan edilip edilmediği hususunun ilgili, belediye, muhtarlık, kaymakamlık, valilik gibi kurumlardan araştırılıp, ilan edilmiş ise tutanağın bir örneği dosyaya getirtilip, bölgenin bu niteliğinin çevrede yaşayan kişiler tarafından yaygın olarak bilinip bilinmediği hususu ve sit kararının Resmi Gazetede ilan edilip edilmediğinin de araştırılarak, bu şekilde müdahalede bulunulan yerin arkeolojik sit alanı içerisinde kaldığının sanık tarafından bilinmesi gerekip gerekmediği hususu tereddütsüz biçimde tespit edilip, bilindiğinin anlaşılması halinde, tek yapı ölçeğinde tescilli olmamasına rağmen sit alanlarında bulunan yapıların iç kısmında ve dışa yansımayan nitelikteki müdahalelerin 2863 sayılı Kanun kapsamında suç oluşturmayacağı hususu da dikkate alınarak, mahallinde, öncelikle inşaat mühendisi, fen ve arkeolog bilirkişiler eşliğinde keşif yapılıp dışa yansıyan müdahale olup olmadığı net olarak tespit edilip dışa yansıyan müdahale olması halinde sadece bu müdahalelerle sınırlı olarak suça konu uygulamalar tek tek belirlenip, uygulamaların 2863 sayılı Kanun 9. maddesi kapsamında inşai ve fiziki müdahale ya da İmar Kanunu'nun 21/3 maddesi kapsamında ruhsat almayı gerektirmeyen basit tadilat kapsamında kalıp kalmadığı hususu açıklığa kavuşturulup; sanığın eylemi neticesinde sit alanının zarar görüp görmediği araştırılarak zararın varlığı halinde, 2863 sayılı Kanunun 65/1-1.cümlesi uyarınca, zarara neden olmayan fiziki müdahale niteliğinde olduğunun tespiti halinde ise taşınmazın bulunduğu yerin bağlı olduğu idari birimin (belediye - il özel idaresi-büyükşehir belediyesi) bünyesinde suç tarihi itibariyle faaliyette olan koruma uygulama ve denetim bürosu bulunup bulunmadığı araştırılarak, anılan büronun varlığı halinde 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/4. maddesi; yokluğu halinde ise aynı Kanunun 65/1-2.cümlesi uyarınca sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Kabule göre de;
    1- Sanık hakkında tesis edilen mahkumiyet hükmünde, 2863 sayılı Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişik ve Anayasa Mahkemesince iptal edilen 65/b maddesi yerine, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2. cümle maddesinin dayanak gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2- T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi