Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8693
Karar No: 2022/2286
Karar Tarihi: 15.03.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/8693 Esas 2022/2286 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/8693 E.  ,  2022/2286 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen alacak ve menfi tespit davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davada karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Asıl davada davacı, davalı kurum ile arasında sağlık hizmeti satın alım sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmeye göre sağlık hizmeti verdiği bir kısım hastalarla ilgili davalı kurumun ödemesi gereken tedavi bedelinden 141,70-TL kesinti yapması gerekirken 14.344,04-TL kesinti yaptığını, 14.202,34-TL'nin fazla ve haksız yere kesildiğini ileri sürerek, kesinti bedeli olan 14.202,34-TL'nin ödenmesi gereken tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Birleşen davada davacı, davalı kurum ile arasında sağlık hizmeti satın alım sözleşmesi olduğunu, davalı kurum tarafından 2013 yılı Ekim ayı faturalandırma dönemine ait alacağından toplam 69.428,82-TL kesinti uygulanacağının bildirildiğini, ancak bu işlemin haksız olduğunu ileri sürerek, işlemin haksız olduğunun tespitini ve iptalini istemiştir.
    Davalı, kesintilerin yerinde olduğunu savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece 05/07/2018 tarihinde, asıl davanın kabulüne, 14.202,34-TL kesinti bedelinin 03/05/2013 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; birleşen davanın kabulüne, davalı Adana Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünce tesis edilen 2013 Ekim faturalandırma dönemine ait toplam 69.428,82-TL'lik kesinti işleminin iptaline dair verilen karar, davalının temyizi üzerine Dairemizce verilen
    04/06/2020 tarihli ve 2020/1100 E. 2020/2713 K. sayılı kararla "1-Asıl dava yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, 2-Birleşen dava yönünden; A-... Somut uyuşmazlıkta ise mahkemece alınan bilirkişi raporunda sadece asıl dava yönünden inceleme yapılmış, birleşen davaya ilişkin bir rapor alınmamıştır. Oysa birleşen davada; davacının sunduğu hizmetlerin bedelinden davalının haksız kesinti yaptığı iddiası ancak bilimsel ve teknik inceleme ile çözüme ulaştırılabilecek bir konudur... O halde mahkemece yapılması gereken; taraflara kayıtlarını sunmak için imkan verilmesine müteakip, birleşen dava yönünden de konusunda uzman doktor, hukukçu ve Sayıştay denetçisi bilirkişilerden teşekkül eden 3 kişilik bilirkişi heyetinden, her bir hasta bakımından ayrı ayrı değerlendirme yapılmak suretiyle, davalı kurumun davacı hakkında tesis etmiş olduğu işlemin hukuka uygun olup olmadığı yönünden yasal dayanakları ile birlikte taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, asıl dava yönünden; Mahkememizce verilen 05/07/2018 tarih ve 2018/361 esas 2018/350 sayılı kararın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 04/06/2020 tarih 2020/1100 esas 2020/2713 karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmesi nedeniyle bu dava yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dava yönünden; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalı Adana SGK İl Müdürlüğünce tesis edilen 2013/Ekim ayına ilişkin faturalandırma dönemine ait 930,85-TL'lik kesinti işleminin iptaline, fazlaya ilişkin 68.497,97-TL'lik kesinti yönünden ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm; taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, eldeki dava ile davalı kurum tarafından hakkında tesis edilen kesinti işleminin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, sigortalı hastalar ... için EMG tetkiki yapılmadan periferik sinirinin tutulumunun anlaşılması mümkün olmadığından hastalara konulan tanılarda EMG tetkikinin yapılması gerektiği, kurumun davacının faturalarından yaptığı kesinti işleminin yerinde olduğu belirtilmiştir.
    Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre; davacı şirketin işlettiği hastanede davalı kurum sigortalıları ...’ye fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulaması yapıldığı, davalı kurum tarafından adı geçen hastalar için gerekli EMG tetkiki yapılmadığının tespit edildiği belirtilerek davacıya ait faturalardan kesinti uygulandığı; hükme esas alınan rapordaki doktor bilirkişinin adli tıp uzmanı olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı doktor bilirkişiden tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda ve itirazlarını karşılar nitelikte, ...’nin hastalıklarının teşhisine yönelik gerekli tetkiklerin yapılıp yapılmadığı, adı geçen hastalara hangi grup tedavi uygulanması gerektiği belirlenerek, SUT hükümleri de değerlendirilmek suretiyle taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, uzman olmayan bilirkişi tarafından verilen rapora göre eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bent gereğince tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden asıl ve birleşen davada davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde davacı ve davalı için karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi