22. Ceza Dairesi 2015/3086 E. , 2015/1755 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, İşyeri dokunulmazlığını bozma, Mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I- Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre sanığın diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uygulamasında (a,b,c,d,e) bentlerinde belirtilen haklardan yoksunluğun hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksunluğun ise koşullu salıverilmeye kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merci 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun"un 108. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5. fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu nedenlerle denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar biçimde bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından ""TCK"nın 53. maddesinin
uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkartılarak, yerine ‘‘Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin ""a,b,c,d,e"" bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu cezasından koşullu salıverilmesine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlesinin eklenmesi, yine sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümde yer alan ""1 yıl süre ile"" ibaresinin çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA
II-Sanık hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Dosya kapsamına göre sanığın diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Müştekinin soruşturma aşamasında alınan beyanında, olay günü 19.00 sıralarında işyerini kilitlediğini, ertesi sabah 09.15 sıralarında çalışanının arayarak olayı haber verdiğini belirttiği, sanığın ise savunmalarında, olay günü sabah 6-7 saatleri arasında işyerine girdiğini belirtmesi karşısında; uyap kayıtlarına göre, suç tarihinde güneşin saat 06.19"da doğup, gece vaktinin 05.19"da bittiği de gözetilerek, sanığın hangi saatlerde işyerine girdiğinin, dolayısıyla suçun işlendiği zaman diliminin kesin olarak bilinmemesi nedeniyle “kuşkudan sanık yararlanır” kuralı uyarınca eylemin gündüzleyin işlendiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden ve suçun gece işlendiğine ilişkin kanıtlar denetime olanak verecek biçimde gösterilmeden, sanık hakkında hırsızlık suçundan hükmolunan cezanın 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesiyle artırılması, yine işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan hüküm kurulurken anılan Kanun"un 116/2. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, aynı yasanın 116/4. maddesi ile uygulama yapılmak suretiyle fazla cezaya hükmolunarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uygulamasında (a,b,c,d,e) bentlerinde belirtilen haklardan yoksunluğun hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksunluğun ise koşullu salıverilmeye kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merci 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun"un 108. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5. fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu nedenlerle denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar biçimde bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,
4-5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca Devlete ait yargılama giderlerinin 21/07/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan (20 TL dahil) az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerekirken, 19.55 TL tutarındaki yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Kabule göre de;
5-Sanık hakkında hırsızlık suçundan temel cezanın alt sınırdan belirlenmesi karşısında, suçun gece işlediğinden bahisle 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesi uyarınca artırım yapılırken, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden en üst sınırdan arttırım oranının belirlenmesi suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 10.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.