Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/6317
Karar No: 2021/2186
Karar Tarihi: 13.04.2021

Danıştay 4. Daire 2018/6317 Esas 2021/2186 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/6317
Karar No : 2021/2186

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Grup Tekstil İnşaat Deri Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2012 yılında bazı firmalara yapılan ihraç kayıtlı teslimlere ilişkin faturaların sahte olduğu ve katma değer vergilerinin haksız yere iade konusu yapıldığından bahisle vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen 2012/3 dönemi vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu ile dayanağı vergi tekniği raporunun incelenmesinden, ihraç kayıtlı satışları yaptığı firmalar hakkında düzenlenen raporlara atıf yapıldığı, bu firmalarla ilgili bir takım olumsuzluklara, fiziki takip ve iletişim tespit tutanaklarıyla ulaşılan kanaat sonucunda bu firmaların yaptığı alımlar ile satışların/ihracatın gerçek olmadığının belirtildiği, davacı şirketin ise bu firmalara yaptığı satışlara/ihraç kayıtlı teslimlere konu tekstil ürünleriyle ilgili olarak bu malları üretmediği ve alımlarının gerçek olmadığı yolunda bir tespit ya da değerlendirmede bulunulmadığı, raporların tamamen satış yapılan firmalara ilişkin bilgilere yer verilerek düzenlendiği, bu durumda; davacı tarafından ilgili firmalara düzenlenmiş ihraç kayıtlı teslim faturalarının herhangi bir mal teslimine dayanmayan sahte faturalar olduğunun hukuken geçerli somut tespitlerle ortaya konulmadığı, dolayısıyla söz konusu faturalardan kaynaklı katma değer vergilerinin haksız yere iade konusu yapıldığından bahisle yapılan cezalı tarhiyatta ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mükellef tarafından 2012 yılında bazı firmalara yapılan ihraç kayıtlı teslimlere ilişkin tanzim edilen faturaların sahte olduğu ve katma değer vergisinin haksız yere iade konusu yapıldığının hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu ile tespiti üzerine düzenlenen inceleme raporu uyarınca adına yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu belirtilmiş, 134. maddesinde de, vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun 30. maddesinde ise, re'sen vergi tarhıyla, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun gerçek veya gerçeğe en yakın haliyle saptanması, bu yolla vergi kayıp ve kaçağı önlenerek vergide adaletin sağlanmaya çalışılması amaçlanmış olup, tarhiyata ilişkin maddi olaylar ve deliller somut olarak ortaya konulmadan kanaate ve varsayıma dayalı vergilendirmeye olanak bulunmamaktadır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun "Mal ve hizmet ihracatı" başlıklı 11. maddesi 1. fıkrasının (a) bendinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetlerin, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin, serbest bölgelerdeki müşteriler için yapılan fason hizmetlerin ve karşılıklı olmak şartıyla uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye’de verilen roaming hizmetlerinin vergiden müstesna olduğu, (c) bendinde, ihraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer vergisinin ihracatçılar tarafından ödenmeyeceği, mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan verginin vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunacağı, 12. maddesinin 1. fıkrasında da, bir teslimin ihracat sayılabilmesi için; a) Teslimin yurt dışındaki bir müşteriye veya bir serbest bölgedeki alıcıya ya da yetkili gümrük antreposu işleticisine yapılması veya malların yetkili gümrük antreposu işleticisine tevdi edilmesi b) Teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak bir dış ülkeye veya bir serbest bölgeye vasıl olması ya da yetkili gümrük antreposuna konulması şartlarının yerine getirilmiş olması gerektiği hükmü yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket hakkında 2011 yılı hesaplarının sahte belge düzenleme yönünden incelenmesi amacıyla … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu düzenlendiği, söz konusu raporda, 2011 yılında … Tekstil Makine ve Gıda Mad. Tic. Ltd. Şti. ile … Dış Tic. Ltd. Şti. adına ihraç kayıtlı teslimler nedeniyle düzenlenen faturaların gerçek anlamda bir mal teslimine dayanmayan sahte belge olarak düzenlendiği sonucuna varıldığı, KDV yönünden düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu'nda re'sen takdir nedeni olarak anılan vergi tekniği raporundaki verilerin esas alınarak mükellef tarafından söz konusu faturalara dayanılarak haksız yere iade alınan katma değer vergilerinin re'sen tarh edilmesi ve 3 kat vergi ziyaı cezası kesilmesinin önerilmesi üzerine dava konusu cezalı tarhiyatların yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirketin ihraç kaydıyla mal sattığı … Tekstil Makine ve Gıda Maddeleri Tic. Ldt. Şti. ve …Dış Ticaret Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarında; mükelleflerin ticari faaliyetlerinin tekstil ürünleri ve elektrikli ev aletleri vb. ürünlerin alım satımı, yurt dışına gönderilmesi üzerine olduğu, mükelleflerin inceleme dönemi olan 2011-2012 yıllarında düzenledikleri faturaların tamamının Tunus ve Cezayir ülkelerine yapılan ihracat işlemlerine ilişkin olduğu, mükelleflerin tekstil ürünleri ihracatına yönelik faaliyetlerinin Beyazıt-Laleli piyasasında sık kullanılan bir tabir olan kargoculuk faalliyetine dayandığı, sürecin Tunus Cezayir kökenli turist/yolcu/tüccarın İstanbulda ağırlıklı olarak Beyazıt Laleli çevresindeki tekstil ürünü satışı yapan mağazalardan tekstil ürünü almasıyla başladığı, malın … ve … şirketlerinin deposuna gönderildiği, malın gerçek alıcısı adına fatura düzenlenmediği, bazen …ve … firmaları adına fatura düzenlendiği bazen de malların faturasız olarak depoya gönderildiği, … ve … firmalarının, kendilerine faturasız olarak teslim edilen ürünlerle ilgili olarak bu malların ihracatını gerçekleştirmek için bazı tekstil firmalarından kapasite ve stok durumlarına göre fatura kesilmesini istedikleri, bu firmaların da … ve … firmalarına ihraç kayıtlı olarak tekstil ürünü satış faturası düzenledikleri, yabancı müşterilere satılan malların … ve … adına faturalandırma işlemleri tamamlandıktan sonra Tunus ve Cezayir'e ihraç edildiği, ihracı yapılan mallar için düzenlenen yurt dışı satış faturalarında malın gerçek alıcısının ismine yer verilmediği, yurt dışı satış faturalarının gerçekte alış satış ile hiç ilgisi olmayan transit taşıma firmaları adına düzenlendiği, sayıları binleri bulan yurt dışında mukim müşterilere satılan mallara ilişkin ihracat işleminin iki ülke şirketi arasında yapılan normal ihracat işlemi olarak gösterilerek gümrük idaresinin yanıltıldığı, söz konusu hususların mükelleflerin yetkilileri ve çalışanlarının iletişim tespit tutanakları ve ifade tutanaklarıyla tespit edildiği, tekstil ürünleri ihracatına konu yurt dışı satış faturalarının, malın gerçek alıcısı yurt dışında mukim yolcu/turist/tüccar yerine malın gerçek alış satışı ile hiç bir ilgisi bulunmayan transit taşıma yapan firmalar adına düzenlenmesi nedeniyle sahte belge olarak kabul edilmesi gerektiği, … Cumhuriyet Savcılığının başlattığı soruşturma kapsamında adı geçen firmaların fiziki ve teknik yönden takibe alındığı, bunun sonucunda yapılan çok sayıdaki telefon görüşmelerinin (tapelerinin) değerlendirilmesi sonucu sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyen firmalar olduklarının tespitiyle davacının da yaptığı ihracat amaçlı teslimlerinin sahte olduğu sonucuna varıldığı, sahte olduğu belirlenen yurt dışı satış faturaları nedeniyle mükelleflerin KDV iadesi taleplerinin yerine getirilmesinin mümkün olmadığı, … firmalarına 2011-2012 yıllarında ihraç kayıtlı mal satan firmaların iade taleplerinin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri ve dosyadaki bilgi-belgelerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, davacı şirketin satış yaptığı firmaların iletişim kayıtlarından, kendilerine faturasız olarak teslim edilen ürünlerin ihracatını gerçekleştirmek üzere, davacı şirketin de aralarında bulunduğu bazı firmalardan kapasite ve stok durumlarına göre fatura kesmelerini istedikleri, bu nedenle davacı şirketin hesap ve işlemlerine göre, gerçek bir mal teslimi ve ihraç kayıtlı satış olarak görünen uyuşmazlık konusu satışlarının, hayali ihracat niteliğinde olduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla katma değer vergilerinin haksız yere iade konusu yapıldığından bahisle davacı şirket adına yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu cezalı tarhiyatı kaldıran vergi mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunu reddeden Vergi Dava Dairesi kararında isabet görülmemiştir.
Kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden ise,
Davacı şirket tarafından, temyize konu davaya ilişkin konusu, sebebi ve tarafları aynı olan vergi ziyaı cezalı tarhiyat ile kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı 20/11/2014 tarihinde açılan davada Danıştay bozma kararı üzerine … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrası onanarak kesinleştiği, dava konusu cezalı tarhiyatlara ilişkin ihbarnamelerin ise, Mahkeme kararı ile terkin edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, anılan kararın da temyiz incelemesi sonucunda Dairemizin 13/04/2021 tarih ve E:2019/4561, K:2021/2187 sayılı kararı ile onandığı görülmüştür. Bu durumda, temyize konu davaya ilişkin; konusu, sebebi ve tarafları aynı olan (ilk açılan) davada özel usulsüzlük cezasıyla ilgili karar verilip kesinleştiği anlaşıldığından, yeniden verilecek kararda bu husus dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 13/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi