22. Hukuk Dairesi 2014/483 E. , 2015/12117 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ile ikramiye alacaklarının ödetilmesine
karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini belirterek kıdem tazminatı, ikramiye alacağı ve yıllık izin ücreti alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı, 2010 yılında dünyada yaşanan ekonomik kriz nedeni ile ücretlerin ödenmesinde gecikme yaşanmışsa da davacı için fesih hakkı yaratacak boyutta olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi hesaplaması doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar süresi içinde davacı ... davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki ilk uyuşmazlık davacının ikramiye alacağına hak kazanıp kazanmadığı konusundadır.
Davacı her altı ayda birkez ikramiye ödenmesinin işyeri uygulaması haline geldiğini son iki yıla ait ikramiye alacağının ödenmediğini belirterek anılan alacağın hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı taraf iş yeri uygulaması haline gelen ikramiye ödemesinin 2009 yılında alınan yönetim kurulu kararı ile kaldırıldığını ve iş yerinde duyuru yapılarak işçilere bildirildiğini savunmuştur. Mahkemece, ikramiye ödemesinin iş yerinde duyuru yapılarak kaldırıldığı, davacının 6 gün içerisinde itirazda bulunmadığı gerekçesi ile anılan alacağa ilişkin talep reddedilmiştir. İş yerinde yılda iki kez ikramiye ödemesi yapılmasının iş yeri uygulaması haline geldiği her iki tarafın kabulündedir. İş yeri koşulu haline gelen ikramiye ödemesinin tek taraflı olarak işverence ortadan kaldırılması ya da azaltılması mümkün olmaz. İkramiyeler yönünden işçi aleyhine çalışma koşullarında değişiklik, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 22. maddesi kapsamında gerçekleştirilmelidir. 4857 sayılı Kanun"un 22. maddesinde, işçi aleyhine yapılması düşünülen değişikliğin işçiye yazılı
olarak bildirilmesi ve altı iş günü içinde işçinin yazılı kabulü ile uygulamaya konulması gerekmektedir, aksi halde değişiklik işçiyi bağlamayacaktır. Anılan nedenle ikramiye alacağının hüküm altına alınması gerekirken reddedilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasındaki diğer uyuşmazlık davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.
Davacı, iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini belirterek kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde mücbir sebep dışında ücret alacağının ayın ilk günü ödeneceği düzenlenmiş olup, banka ödeme kayıtlarına göre işverence 2010 yılı Ağustos ayına kadar ücretlerin parçalı ve düzensiz, bu tarihten sonra ise ayın ilk gününden sonra ödendiği ve mücbir sebebin varlığının ortaya koyulmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca davacının talep konusu ikramiye alacağı ödenmemiş olup işçinin sözleşmeyi haklı fesih koşulları oluştuğundan kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile reddedilmiş olması hatalıdır.
4-Davacı ile davalı arasındaki bir diğer uyuşmazlık ıslah talebinin usule uygun yapılıp yapılmadığı konusundadır.
Davacı 31.10.2012 havale tarihli dilekçesi ile talep konusu alacakların miktarını bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda ıslah etmiştir. Mahkemece, yıllık izin ücreti alacağı ıslah dilekçesinde artırılan miktar gözetilerek hüküm altına alınmıştır. Ancak davacının ıslah dilekçesini harçlandırmadığı anlaşılmış olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 181. maddesi gereğince davacı tarafa ıslah harcını yatırması için bir haftalık süre verilmeli ve oluşacak sonuç dairesinde hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.03.2015 günü oybirliği ile karar verildi.