Esas No: 2021/7341
Karar No: 2022/2152
Karar Tarihi: 10.03.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/7341 Esas 2022/2152 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2021/7341 E. , 2022/2152 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı merkez ve ilçe teşkilatlarına ait su faturalarının davalı Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İşleri Genel Müdürlüğü tarafından fiyatlandırıldığını ve tahakkuk ettirilen su faturalarının düzenli olarak ödendiğini, 05/10/2017 tarihli ve 30261 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7061 sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 86. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu na eklenen Ek 2.maddeye göre kamu ve kurum ve kuruluşlarına uygulanan su ve atık su tarife ücretinin, tüketim miktarına bakılmaksızın sabit tarife ücreti olarak belirleneceği ve konutlar için belirlenen en düşük su ve atık su tarife ücretinin %50'sini geçemeyeceğinin hüküm altına alındığını; ancak davalı tarafından Diyarbakır İl Jandarma ve bağlı teşkilatına tahakkuk ettirilen su faturalarının anılan hükme aykırı olarak fazla tahakkuk ettirildiğini, durumun bildirildiği davalı kurum tarafından faturalarda herhangi bir yanlışlığın olmadığına dair cevap verdiğini, Belediye Kanunu 'nda kamu kurumuna uygulanacak tarifelerde meskenlere uygulanan tarifenin uygulanacağı düzenlenmişken diğer abone grupları altında şehir merkezi ve ilçelerdeki tüm askeri kışlalara şehir merkezindeki mesken su fiyatının %50'i fazlası (3,96) uygulanmasının açıkça yasaya aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek; su faturalarına istinaden yapılan 130.659,35 TL fazla ödemenin ödeme tarihlerinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; genel kanun niteliğindeki 5393 sayılı Belediye Kanunu uyarınca değil, 2560 sayılı Kanun uyarınca işlem yapmakta olduğunu, 2560 Sayılı Kanun'un büyükşehir belediyelerinin mevcut bulunduğu şehirlerde uygulanan özel nitelikte bir kanun olduğunu, Su ve Kanalizasyon İdareleri 2560 Sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun hükümlerine göre kurulduklarından dolayı, 5393 Sayılı Belediye Kanunu 'na uyma zorunluluğu olmamasına rağmen, söz konusu yasa doğrultusunda gerekli indirimlerin yapılmış olduğunu, 5393 Sayılı Belediye Kanun'un Ek 2. maddesi çerçevesinde resmi dairelerin m3 su birim fiyatı 6,45 TL iken, DİSKİ Genel Kurul Kararıyla 01/01/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere gerekli iyileştirmeler yapılarak ve 3.96 TL kabul edilerek yürürlüğe konulmuş olduğunu, 2560 Sayılı Kanun ve DİSKİ Tarifeler Yönetmeliğinin ilgili maddelerine istinaden abonelerine maliyetin altında su hizmeti verme imkânı bulunmadığını ve aksinin kamu zararına yol açacağını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda davalı kurumun 5393 Sayılı Kanun'a tabi olmadığı, bu kanunun Ek 2. maddesinde yer alan sınırlamaya benzer bir düzenleme yapılmadığı, davacıya uygulanan su tarifesinin DİSKİ Genel Kurulunun 01/01/2018 tarihli kararı doğrultusunda belirlenmiş olduğu, fatura bedellerinin davalıdan talep edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; belediyelerce kamu kurum ve kuruluşlarına uygulanan su ve atık su tarife ücreti tüketim miktarına bakılmaksızın sabit tarife ücreti olarak belirlenmesi ve bu tarifenin konutlar için belirlenen en düşük su ve atık su tarife ücretinin yüzde 50 fazlasını geçmemesi gerekmekte ise de; somut davada davalının belediye olmadığı, DİSKİ Genel Müdürlüğü olduğu, DİSKİ Genel Müdürlüğünün, 5393 Sayılı Kanuna tabi bir kurum olmadığı ve 2560 Sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'a tabi olduğu, bu Kanun'un büyükşehir belediyelerinin mevcut olduğu şehirlerde uygulanan özel bir kanun olduğu, anılan Kanun kapsamındaki idarelerin 5393 Sayılı Kanun'a tabi olduğu yönünde bir düzenleme yer almadığı gibi 5393 Sayılı Belediye Kanunu 'nun Ek 2. maddesinin su ve kanalizasyon idarelerinde uygulanacağına ilişkin bir düzenlemenin de yer almadığı, davacıya uygulanan su tarifesinin DİSKİ Genel Kurulunun 01/01/2018 tarihli kararı doğrultusunda belirlenmiş olduğu, usule uygun tahakkuk ve tahsil edilen fatura bedellerinin davalı kurumdan talep edilemeyeceğinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, davacı kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, davalı kurumun mevzuata aykırı olarak fazla tahsilat yaptığı, iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davalı kurumun tabi olduğu kanun ve 5393 Sayılı Kanun'un Ek 2. maddesinin dava konusu olayda uygulanıp uygulanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
5393 Sayılı Belediye Kanunu 'nun 14. maddesinin (a) bendine göre mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla; imar, su ve kanalizasyon hizmetlerini sunmak belediyelerin görevidir. Bu görev, büyükşehir belediyesi statüsündeki belediyelere ise 5216 Sayılı Kanun'un 7. maddesi ile verilmiştir. Öte yandan Büyükşehir Belediyesi Kanununun 26. maddesinde ise; büyükşehir belediyelerinin kendilerine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre sermaye şirketleri kurabilecekleri düzenlenmiştir. Nitekim davalı DİSKİ de 2560 Sayılı İSKİ Kanunu'na göre kurulmuştur.
İSKİ Kanunu'nun 6. maddesinin (f) bendine göre; “Su satışı ve kullanılmış suların boşaltılmasına ilişkin tarifeleri inceleyerek karara bağlamak,” İSKİ Genel Kurulunun görevidir ve bu tarifelerin yönetmelikle belirleneceği aynı Kanunun 23. maddesiyle hüküm altına alınmıştır. 2560 sayılı İSKİ
Kanunu'nun 4. maddesinde; İSKİ Genel Kurulunun, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi olduğu ve Ek 5. maddesinde ise bu Kanunun diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanacağı hükmü yer almaktadır. Bu hüküm doğrultusunda DİSKİ, ... Tarifeler Yönetmeliğini hazırlamış ve yönetmeliğin 6. maddesi ile aboneleri gruplandırmıştır. Davacının da içinde bulunduğu resmi daireler için Su Fiyat Tarifesi Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclisi nin 12/01/2018 tarihli kararıyla belirlenmiştir. Davaya konu faturalar bu tarifeye göre tahakkuk ve tahsil edilmiştir.
Bununla birlikte 5293 Sayılı Belediye Kanunu 'nun Ek 2. maddesinde "Kamu kurum ve kuruluşlarına uygulanan su ve atık su tarife ücreti tüketim miktarına bakılmaksızın sabit tarife ücreti olarak belirlenir ve konutlar için belirlenen en düşük su ve atık su tarife ücretinin yüzde 50 fazlasını geçemez. Belediyeler temiz şebeke suyu hizmeti vermediği yerleşim yerlerindeki kamu kurumlarından herhangi bir ad altında ücret talep edemez. Kamuya ait eğitim kurumları, yurtlar, okul pansiyonları ve hastanelerden abonelik, açma, kapama, bağlantı, teminat, güvence bedeli, katılma payı ve benzeri ad altında herhangi bir ücret talep edilemez." denilmekte olup, 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 28. maddesindeki; "Belediye Kanunu ve diğer ilgili Kanunların bu kanuna aykırı olmayan hükümleri ilgisine göre büyükşehir ve ilçe belediyeleri hakkında da uygulanır." hükmü doğrultusunda; Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin su ve kanalizasyon hizmetlerini sunmakla görevli şirketi DİSKİ'nin de tarifelerini düzenlerken, Kanun'un bu hükmünü dikkate alması gerekmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda; bölge adliye mahkemesince, büyükşehir belediyelerinin bu görev ve hizmetleri bir şirket (DİSKİ) eliyle yerine getirmelerinin, kendilerini bu kanunlarda yer alan düzenlemelere uyma yükümlülüğünden azade kılmayacağı ve bu şirketlerin belediye hizmetlerinin sunulmasında belediyelerin ve büyükşehir belediyelerinin bağlı olduğu mevzuata uygun olarak çalışmaları gerektiği açık olduğu gözetilerek, davaya konu faturaların Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclisi nin 12/01/2018 tarihli kararıyla belirlenen tarifeye göre tahakkuk ve tahsil edildiği, tarifenin de halen yürürlükte olduğu, tarifeye uygun tahakkuk ve tahsil edilen fatura bedellerinin davalı kurumdan talep edilemeyeceği gerekçesi ile davacı tarafın istinaf başvurusunun reddedilmesi gerekirken, davalı DİSKİ Genel Müdürlüğünün, 5393 Sayılı Kanun'a tabi bir kurum olmadığı ve 2560 Sayılı İSKİ Genel Müdürlüğünün Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'a tabi olduğu yönündeki yanılgılı gerekçeyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirimediğinde de sonucu itibariyle doğru bulunan bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması HMK'nın 373/4 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 10/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.