Esas No: 2021/8439
Karar No: 2022/2091
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/8439 Esas 2022/2091 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2021/8439 E. , 2022/2091 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ: KAHRAMANMARAŞ 3. ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile 13/05/2015 tarihli ve 85.000TL bedelli daire satış sözleşmesini imzaladığını, sözleşmenin yapıldığı tarihte davalıya 80.000TL'yi peşin ödeyerek kalan 5.000TL için senet verdiğini, senet bedelinden 1.500TL'yi ödediğinden 3.500TL borcu kaldığını, daire niteliğinde olmayan müştemilatın satışı nedeniyle mağdur olduğunu, daire karşılığında 81.500TL ödediği halde tapu devri yapılamadığından karşılık edimin ifasının imkansız hale geldiğini ileri sürerek; ödediği 81.500TL'nin 13/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; yargılama sırasında dava değerini 125.209,32TL'ye artırmıştır.
Davalı; dava konusu taşınmazın konut şartname ve tadilat ruhsatına uygun olarak satıldığını, bir kısım daire sahiplerinin tadilat ruhsatına izin vermemesi sonucu tadilat ruhsatının iptal edilmesinde kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; daire bedeline istinaden ödenen 85.000TL'nin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca dava tarihi itibariyle hesaplanan değeri 125.209,32TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karar, davalı tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; dava konusu dairenin müstakil tapu kaydının oluşturulamaması nedeniyle tapuda ferağın verilemediği dava tarihi itibariyle mülkiyeti devir borcu altında bulunan davalının temerrüdünün oluştuğu, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre; davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2)6100 sayılı HMK'nın 26 ncı maddesi hükmüne göre; hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başkasına karar veremez. Öğreti ve uygulamada, taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural; sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturan her bir alacak kaleminin dayanağını oluşturan vakıalar yönünden de uygulanır.
Somut olayda; Davacı tarafça, geçersiz sözleşme nedeni ile ödenen 81.500TL'nin sözleşme tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile tahsili talep edilmiş olup, yargılama sırasında dosyaya kazandırılan 09/11/2018 tarihli bilirkişi kök raporunda; 13/05/2015 tarihinde dava konusu dairenin satışı yapılarak davacıya teslim edildiği ve davacının halen aynı dairede oturduğu, dava tarihi itibariyle değerinin 128.262TL olduğu, belirtilmiştir. Davalının itirazı üzerine düzenlenen 08/02/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda; dava dilekçesindeki talebe göre, ödenen 81.500TL esas alınarak dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin 124.446,15TL olduğu; satış bedeli olan 85.000TL'ye göre ise, dava tarihindeki değerinin 125.209,32TL olduğu hesaplanmıştır.
Buna göre ilk derece mahkemesince; davacı tarafça, geçersiz sözleşme nedeni ile ödenen 81.500TL'nin sözleşme tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile tahsili talep edildiğinden, taleple bağlılık ilkesi gereğince, ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca ifanın imkansız hale geldiği dava tarihinde ulaşacağı alım gücü karşılığı olarak bilirkişi tarafından belirlenen 124.446,15TL'nin, sözleşmeye konu dairenin halen davacının zilyetliğinde olması nedeniyle, davacının davaya konu taşınmazı davalıya iade ettiği tarihten işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken, taleple bağlılık ilkesi ihlal edilerek 125.209,32 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 09/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.