1. Hukuk Dairesi 2017/2517 E. , 2020/1031 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakan annesi ..."nin kayden paydaş olduğu dava konusu 360 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 9584/23300 payını mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak gelini olan davalıya satış yoluyla temlik ettiğini, davalının eşi olan dava dışı ... ile anne bir baba ayrı kardeş olduklarını ileri sürerek miras payı oranında iptal tecsile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.
Davalı, mirasbırakanın dava konusu taşınmazdaki payını kendisine 30.000 TL karşılığında devrettiğini, ayrıca mirasbırakana ölünceye kadar baktığını, çekişme konusu devrin duyulan minnet duygusu ile yapıldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, devir bedeli ile dava konusu taşınmazın gerçek değeri arasında fahiş fark olduğu, devrin mirasbırakanın ölümünden sonra, dava dışı vekili Atilla eliyle yapıldığı ve böylece usulüne uygun yapılan bir satış olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar Dairece, “..eldeki davada muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılmış ve yargılama aşamasında iddianın içeriği hakkında usulüne uygun bir ıslah yapılmamış olmasına rağmen mahkemece dava konusu temlikte kullanılan vekâletnamenin geçersizliğine dayalı inceleme yapılıp sonuca gidilmiş olması isabetsizdir...Hâl böyle olunca, muris muvazaası iddiası yönünden inceleme yapılması, toplanan ve toplanacak deliller doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı, temlikin bakım karşılığı ve minnet duygusuyla yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18.02.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle çekişme konusu taşınmaz mirasbırakanın ölümünden sonra dava dışı vekil tarafından temlik edilmiş olup, davada iptal gerekçesi olarak bu hususa dayanılmamış olmakla davanın reddine karar verilmiş olması doğrudur. Davacı vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince;
Bilindiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı veya mirasçıların payına isabet eden değerdir.
Ne var ki, somut olayda dava konusu 360 ada 2 parsel sayılı taşınmazda temlike konu 9584/23300 payın değerinin dava tarihi itibariyle keşfen 372.711,00 TL olarak saptandığı, bu payda davacının ½ miras payına isabet eden değerin ise 186.355,50 TL olduğu, davanın 150.000,00 TL değer gösterilmek suretiyle açıldığı ve nispi peşin harcın yatırıldığı, keşfen saptanan ve paya isabet eden değer üzerinden yargılama sırasında davacı tarafça harcın ikmal edildiği anlaşılmakla mahkemece davanın reddine karar verildiğine göre karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı yararına 186.355,50 TL dava değeri üzerinden toplam 17.131,33 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davacının miras payına isabet eden ve harcı tamamlanan değerin dava değeri olduğu göz ardı edilerek 28.312,66 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki, değinilen husus yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından, hükmün 4. fıkrasında yazılı “... 28.312,66 TL...” rakamının hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “...17.131,33 TL...” rakamının yazılmasına, davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davacı vekili için 2.540.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davalıdan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.