Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8864
Karar No: 2022/2070
Karar Tarihi: 09.03.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/8864 Esas 2022/2070 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/8864 E.  ,  2022/2070 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekili ve davalılardan ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, kendisinin tek yetkilisi ve ortağı olduğu ...Oto Kiralama Taşımacılık Bilişim Petrol Ürünleri Turizm İnşaat San. ve Tic.Ltd.Şti'nin Yapı Kredi Bankasının hesabından 26.08.2016 tarihinde davalı ... adına Denizbank A.Ş'nin iban hesabına açıklama kısmına “borç verilmek üzere” yazarak 1.800.000,00 TL borç gönderdiğini(o zamanki usd kuruna göre 610.000,00 USD), 27.11.2016 tarihinde de elden davalı ...'e 500.000,00 USD tutarında borç verdiğini, davalı ile kendisi arasında çeşitli sorunlar yaşandığını ve sonuç olarak elden ve banka kanalıyla gönderilen borç miktarlarının toplamı için 1.110.000,00 USD bedelli Denizbank A.Ş'nin Bayrampaşa Şubesine ait D1-1295382 çek numaralı, İstanbul keşide yerli, ...., Yatırım Holding A.Ş'nin keşidecisi olduğu, ... adına yazılmış 27.11.2016 keşide tarihli çeki ciro ettiğini, davalıların kendisini borcu ödeyeceğine inandırarak oyaladıklarından çekin ibraz süresi içinde muhatap bankaya ibraz etmesinin önüne geçildiğini, dolayısıyla ibraz süresi geçen çekin kambiyo vasfını yitirdiğini, alacağı nedeniyle davalılar aleyhine İstanbul Anadolu 17. İcra Müdürlüğü’nün 2017/948E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, davalıların borca ve borcun ferilerine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini beyanla, davaların itirazlarının iptaline, takibin devamına ve takip tutarının % 20' si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı şirket vekili, davacının basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğü olduğunu, kendi yükümlülüğünü yerine getirmediğini, şirketlerinin davaya konu çekte keşideci sıfatıyla yer aldığını, diğer davalı ile davacı arasındaki temel borç ilişkisinden şirketlerinin ilgilisinin olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Davalı ... ise, basiretli bir iş adamının ibraz süresinin geçirilmesi amacıyla oyalanmasının söz konusu olamayacağını, bu geçersiz çek ile icra takibi yapılamayacağını, belirterek davanın reddini, davacı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini dilemiştir.
    İlk derece mahkemesince; bankaya süresinde ibraz edilemeyen dava konusu çek yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmiş ve davacının bildirdiği tanıklar dinlenmiş, ancak tanık beyanları soyut nitelikte olup davacının borç verme iddiasını ispata yeterli olmadığından tanık beyanlarına itibar edilmemiş ve yemin delilini de kullanıp kullanmayacağı davacıya hatırlatılmış, davacı tarafından teklif edilen yemini davalı ... eda ettiği görülmekle davalı ... aleyhine açılan davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine, davalının koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine, davalı Aksel Yatırım Holding A.Ş. aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile; İstanbul Anadolu 17. İcra Müdürlüğünün 2017/948 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 4.195.800,00 TL üzerinden takip tarihinden itibaren değişen ve değişecek yasal faiz oranları uygulanmak suretiyle devamına, davacının alacağı likit olduğundan belirlenen alacağın % 20'si inkar tazminatının davalıdan tahsiline, aşan istemin reddine şeklinde verilen karara karşı, davacı ile davalı ... vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince, davacı ile davalı ...'in istinaf taleplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve katılma yoluyla davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Davalı ... vekilinin katılma yolu ile temyiz talebi yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Dava, bankaya ibraz süresi geçirildiğinden kambiyo vasfını yitiren çek dolayısıyla yapılmış ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    26.08.2016 tarihli dekont incelenecek olursa; Dava dışı ...Oto Kiralama Taşımacılık Bilişim Petrol Ürünleri Limited Şirketi tarafından, davalı ...'e 1.800.000,00 TL’lik havale gönderildiği, dekontun açıklama kısmında “BORÇ VERİLMEK ÜZERE” şerhinin dava dışı şirket adı belirtilerek yazıldığı görülmüştür.
    Davacının bir diğer iddiası da, davalı ...'e elden 500.000,00 USD borç para verdiği ve kendisine verilen çekin tutarının bunu da kapsadığı yönündedir. Davacı, davalı ile kendisi arasında çeşitli sorunlar yaşandığını, sonuç olarak davalıya elden verilen ve banka kanalıyla gönderilen borç miktarlarının toplamı tutarında 27.11.2016 keşide tarihli, 1.110.000,00 USD bedelli, Aksel Yatırım Holding A.Ş'nin keşidecisi olduğu, ... adına yazılmış çekin kendisine ciro edildiğini belirtmiştir.
    Dava konusu 1.110.000,00 USD bedelli çek incelenecek olursa; davalı Aksel Yatırım Holding A.Ş tarafından lehtar ... gösterilmek suretiyle 27.11.2016 tarihinde keşide edildiği, çekin davalı ...'in imzası ile davacı ...'ye ciro edildiği görülmüştür.
    6100 sayılı HMK'nun 202.maddesinde delil başlangıcı kavramı '' (1) Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. (2) Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.'' şeklinde düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 202. maddesi ve Yargıtay uygulamalarında zamanaşımına uğramış kambiyo senetlerinin TTK anlamında kambiyo senedi niteliğini kaybederek yazılı delil başlangıcı niteliğini kazandığı istikrarlı olarak benimsenmiştir. Zamanaşımına uğramış senedin senetle ispat durumu da ortadan kalkmış, yazılı delil başlangıcı olması nedeniyle ispat kuralları genişletilerek, her türlü delille ispat kuralı getirilmiştir. Yazılı delil başlangıcının alacağın varlığını tek başına ispat etmesi mümkün değildir. Bu nedenle alacağını ispat yükü davacıdadır. Davacının, alacağın varlığına dair senet dışında delil olarak 26.08.2016 tarihli dekont ve tanık beyanına da dayandığı görülmüştür.
    Bu kapsamda yerel mahkemece isabetli olarak, bankaya süresinde ibraz edilemeyen dava konusu çek yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmiş ve davacının bildirdiği tanıklar dinlenmiştir. Ancak mahkemece, tanık beyanlarının soyut nitelikte olduğu ve davacının borç verme iddiasını ispata yeterli olmadığı belirtilerek tanık beyanlarına itibar edilmemiş, yemin delilini kullanıp kullanmayacağı davacıya hatırlatılmış, davacı tarafından teklif edilen yemini davalı ... eda ettiği görülmekle, davalı ... aleyhine açılan davanın kanıtlanamadığından reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    Mahkemece 12.06.2019 tarihli celsede dinlenen tanık beyanları incelenecek olursa; Davacı tanığı ...: 18 senedir davacı ...'nin babasının yanında çalıştığını, ... ile ... arasında ticari ilişki olup olmadığını tam olarak bilmediğini ancak 2016’nın yaz sonunda Kasım Aralık gibi ...’in şirketine gittiğini, ... bey’in kendisini gönderdiğini, home ofis şeklinde kullanılan bir villaya gittiğini, 500.000 USD para götürdüğünü, muhasebeye yönlendirildiğini, parayı teslim ettikten sonra parayı başka bir odaya götürüp saydıklarını, paranın karşılığında bir çek aldığını ve getirip ... beye teslim ettiğini, çekin zarfın içinde olduğunu, çeke çıkarıp bakmadığını, kim tarafından düzenlenip, kaç liralık olduğunu bilmediğini, getirip ... beye zarf içerisinde çeki teslim ettiğini beyan etmiştir.
    Davacı tanığı ... ise: Davacı ... beyin babasının yanında 30 yıldır muhasebeci olarak görev yaptığını, ... beyin de ortağı olduğu şirketlerin muhasebe işlerini yaptığını, ... beyin talimatı ile ...’e ... beyin ortağı olduğu şirketin hesabından 1.800.000,00 TL havale yaptığını, ... beye bu hesabı nasıl kapatacaklarını sorduğunda ... bey’in kendisine, ... Beyin bir çek göndereceğini bu çek ile hesabı kapatacaklarını söylediğini ve daha sonrasında çekin geldiğini, çekin dolar olarak düzenlendiğini, ... beyin kendisiyle görüşerek çeki yazdırmamalarını istediğini, elden ödeyeceğini söylediğini, şirketi borsaya açık olduğu için zarar göreceğini söylediğini, bu nedenle çeki bankada yazdıramadıklardan süresinin geçtiğini, bu parayı ...’e borç olarak gönderdiklerini, zaten dekontta da bunun belli olduğunu, ... beyin talimatı ile çeki bankaya ibraz etmediğini beyan etmiştir.
    Somut olayda, ibraz süresi geçirildiğinden zamanaşımına uğramış 1.110.000,00 USD bedelli çekten kaynaklı ve bu çekin verilmesinin hukuki sebebini oluşturan; elden verildiği iddia olunan 500.000,00 USD ve davadışı şirket hesabından davalıya gönderilen 1.800.000,00 TL’ye yönelik olarak tanık beyanları dinlenmiş ve davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Ancak davacı tanıklarından ... yeminli ifadesinde; ...'nin babasının yanında çalıştığını, 2016’nın yaz sonunda Kasım Aralık gibi ... bey’in kendisini ...’in şirketine gönderdiğini, 500.000,00 USD para götürdüğünü, parayı teslim ettiğini, paranın karşılığında bir çek aldığını ve getirip ... beye teslim ettiği şeklinde beyanda bulunduğu, bir diğer davacı tanığı ... yeminli ifadesinde ise; ... beyin ortağı olduğu şirketlerin muhasebe işlerini yaptığını, ... beyin talimatı ile ...’e ... beyin ortağı olduğu şirketin hesabından 1.800.00,00 TL havale yaptığını, ... Bey’den çek geldiğini, çekin dolar olarak düzenlendiğini, ... beyin kendisiyle görüşerek elden ödeyeceğini söylediğini, çeki bankada yazdıramadıklardan süresinin geçtiğini, bu parayı ...’e borç olarak gönderdiklerini, zaten dekontta da bunun belli olduğunu, ... beyin talimatı ile çeki bankaya ibraz etmediği şeklinde beyanda bulunmuştur. Her ne kadar davalının hesabına gönderilen 1.800.000,00 TL’lik havalede gönderen dava dışı ...Oto Kiralama Taşımacılık Bilişim Petrol Ürünleri Limited Şirketi olsa da bu miktarın elden verilen 500.000,00 USD ile birlikte 1.110.000,00 USD bedelli çekin davacıya verilme sebebini oluşturduğu tanık ifadeleri ile ispatlanmıştır. Aynı şekilde davalılardan ...’in çeki davacıya ciro yoluyla devrederek borcu üstlendiği gibi, bu durum tanık beyanları ile de sabittir. Dolayısıyla borcun tamamından davalı ...’in diğer şirket ile birlikte sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
    Tüm bu açıklamalar ışığında; davacı tanıklarının beyanları doğrultusunda, davalılardan ... tarafından ciro yoluyla davacıya devredilen zamanaşımına uğramış çek nedeniyle davacının alacağı ispatlanmış olup, davalı ...’in borcun tamamından davalı diğer şirket ile birlikte sorumlu olduğunun kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın ... yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’in katılma yolu ile temyiz talebinin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya istek halinde iadesine, 21,40 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalı ...'e yükletilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 09/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi