
Esas No: 2017/22095
Karar No: 2019/10720
Karar Tarihi: 15.05.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/22095 Esas 2019/10720 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan.... Turz. San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin emeklilik nedeniyle iş akdini feshettiğini beyan ederek ödenmeyen kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalılardan.... San. ve Tic. A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücret alacağının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık vardır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Somut olayda, Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; tanık beyanlarına göre davacının fazla mesai yaptığı değerlendirilerek fazla çalışma tahakkuku olan 2011 yılı Ağustos ayı dışlanmak suretiyle söz konusu ücret alacağının hesaplandığı ve hüküm altına alındığı görülmüştür. Dosya kapsamında yer alan davacıya ait ücret bordrolarının incelenmesinde; bordroların imzasız olduğu ve fazla çalışma tahakkuklarının bulunduğu anlaşılmaktadır. İmzasız ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti tahakkuku bulunan ayların banka kanalıyla ödenip ödenmediği tespit edilerek, ödendiğinin anlaşılması karşısında hesaplamadan mahsup etmek suretiyle söz konusu ücret alacakları hakkında bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirmeyle hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında davacının asgari geçim indirimi alacağının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık vardır.
Somut olayda, davacının 18.07.2009-31.12.2010 tarihleri arasındaki dönemde asgari geçim indirimi alacağının ödenmediği değerlendirilerek söz konusu talep hakkında kabul kararı verilmişse de, dosya içerisinde bulunan imzasız ücret bordrolarının incelenmesinde; bordrolarda 18.07.2009-31.12.2010 tarihleri arasındaki dönemde asgari geçim indirimi tahakkuklarının bulunduğu anlaşılmıştır. Asgari geçim indirimi tahakkuku bulunan ayların banka kanalıyla ödenip ödenmediği tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
-