MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ...... Bakanlığına izafeten ...... Muhakemat Müdürlüğü vekili Avukat Hatice Emre tarafından, davalı ... aleyhine 25/04/2013 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı Kanun"dan kaynaklı rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/10/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dairemizin 22/01/2018 gün ve 2016/3210 esas, 2018/264 karar sayılı kararı ile, halen ceza infaz kurumunda hükümlü olduğu dosyaya bildirilen davalı ...’a Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi uyarınca bir vasi tayin edilip edilmediği ve hapis halinin devam edip etmediği hususlarının araştırılması, hapis halinin devam ettiğinin belirlenmesi durumunda vasiye, hapis halinin son bulduğunun belirlenmesi halinde ise davalıya gerekçeli kararın usulüne uygun şekilde tebliğinin sağlanması gerektiği gerekçesiyle, eksikliğin giderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Geri çevirme kararı üzerine; mahkemece davalının mernis adresine gerekçeli karar tebliğe çıkarılmış, ancak bu tebligat adresin kapalı olması ve binada yabancıların kaldığının komşu beyanından anlaşılması üzerine iade edilmiş, davalının vesayet kararı celbedilerek vasi olarak kardeşi .........’ın 23/02/2016 tarihinde vasi olarak atandığı, ancak vasi .........’a da eşi......’ın 14/12/2017 tarihinde vasi olarak atandığı tespit edilmesine rağmen, gerekçeli karar tebliği .........’a vasi olarak atanan......’a Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca yapılmıştır.
Türk Medeni Kanunu’nun 479. maddesi; “Vasilik görevi, vasinin fiil ehliyetini yitirmesi veya ölümüyle sona erer” hükmünü içermektedir. Davalı ...’a vasi olarak atanan .........’ın vesayet altına alınmış olmasıyla, vasilik görevinin sona erdiği anlaşılmaktadır. Kısıtlanma vasiliğe engel bir sebep olup, vasi .........’ın kısıtlıyı temsil hakkı sona erdiğinden, davalı ...’a yeniden bir vasi tayin edilip edilmediği araştırılmalı, şayet bu işlemler yapılmamışsa öncelikle yeni bir vasi atanması sağlanmalı ve gerekçeli kararın yeni atanan vasiye, davalının hapis halinin son bulduğunun anlaşılması halinde ise gerekçeli kararın davalıya usulüne uygun şekilde tebliği yapılmalıdır.
Mahkemece, yukarıda açıklanan hususların gözetilmemiş olması yerinde görülmemiş, dosyanın yeniden geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklandığı şekilde işlem yapılıp eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtaya gönderilmesi için, dosyanın yerel mahkemesine yeniden GERİ ÇEVRİLMESİNE 25/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.